Çağdaşlığa davet!

Niye çağdaşlığa davet? Bu yazıyı kaleme almayı düşündüğümde birden çok isim vardı aklımda. İlki  "Bozulan Adaletin Kefesi" daha sonra "Şakul Düzelecek mi"  sorusu geldi gitti dilimin ucuna.

 

Parmaklarım klavyede gezinmeye başlayınca  "Çağdaşlığa Davet" ağır bastı ve gelip başköşeye oturuverdi.

 

Siz hoşunuza hangisi giderse, onu alın yerine koyuverin.  Yakın tarihe hepiniz şahitsiniz, Türkiye'nin 12 yıldan beri şakul'ü bozuk. Cumhuriyetin yalnız boynu değil her yanı eğri! Mübarek deveye döndü! Doğru yeri kalmadı, her uzvu eğri büyürü, kambur mambur.

Adalet terazisinin kefesi ayarsız, doğru çekmiyor: hak hukuk bir meczubun dudakları arasında, hukuk fantezi, dilde var uygulamada yok, mumla arasan bulamazsın.

Hukuksuz, çağdaş bir devlet olunur mu? Olur diyen varsa yalan söyler. Öyleyse bozulan

dengelerin düzelmesi gerektiği ihtiyacı açık ve de net!

 

Parlamentoda gurubu bulunan muhalefet partileri ve parti liderleri iktidarın sakalığını yapıyor. Hatta değirmene oluk oluk su taşırken birbirleriyle yarışıyorlar.

 

Anadolu gerçek bir lidere, Cumhuriyet kendine sahip çıkacak partiye, Türk milleti milli kimliğine sahip çıkacak Ülkü'ye, toprağın suya ihtiyaç duyduğu kadar susuz.

 

Bu susuzluğa Dicle'den, Fırat'tan, Sakarya'dan, Yeşil Irmaktan, Kızıl Irmaktan,

 

Menderes'ten arıtılmış temiz, berrak, leziz su gerek!

 

Hatta Meriç,  Tunca ve Ergene Nehirleri de buluşmalı Anadolu'da. Asi'yi unuttuğumu, Aras'ı atladığımı zannetmeyin.

 

Her Irmak Anadolu için bir damar, içinde akan su damarlarımızda akan kan! Onlar olmadan Anadolu olmaz.

 

Sözün nereye geleceğini siz biliyorsunuz, Emine Ülker Tarhan'ın Kurduğu Anadolu Partisi kanayan yaraya merhem olabilir. Bozulan adalet terazisinin kefesi ayarlanır, şakul düzeltilirse Türkiye Cumhuriyeti Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyete koşar adım yürür.

 

Yazıya son noktayı koymak için doğru kelime ararken, Sultan İbrahim'in Latin Amerika Ülkeleri Dini liderler zirvesi kapanış konuşması canlı yayınına takıldım.

 

Sultan'ın Osmanlı hayranlığı tavan yapmış, Osmanlı Devletinin Latin Amerika'ya da ulaştığından dem vurarak; Kübalı kardeşlerine cami sözü veriyordu.

 

Hani bir söz var ya, "Dinime Söven Müslüman Olsa" diyor. İşte tam bu vecizenin ocağına düştüm.

 

Dilinden yalan hiç düşmeyecek, milleti ayrıştıracak, servetine servet katacak; Çankaya yetmeyecek Saray yaptıracak, sarayda oturacaksın: sonra da Müslümanlıktan dem vuracaksın.

 

Yemezler be kardeşim!

 

İslam Peygamberi Hz Muhammet toprak evde, hasırda oturdu, yerde yattı!

 

Sen Müslüman değil,   olsa olsa İslam taciri olursun. Yaptığın şey de bire bir zaten bu.

 

Anadolu partisine ve gerçek lidere olan ihtiyacı bundan daha iyi ne anlatabilir?