Çağdaşlık ve Türk insanı

Çağdaşlığı tarif etmeye gerek var mı? Adı üstünde zaten. Çağa uygun davranmak! Böyle davranan insanlara da ''Çağdaş İnsan'' denir tabii. Havalar sıcak ya, insanlar tatile çıkıyorlar... Burada bir gariplik yok. Çağdaş insan artık yılın bir ayına yakın zamanını çalışmadan geçiriyor. Tatil yapıyor. Bir de ''Atam izindeyiz!'' sözünü yanlış yorumlayıp devamlı izin yapan insanlarımız var. Onlar da sıcak yaz aylarında daha çok izin yapıyorlar.

Sıcak hafta sonlarını piknik yaparak değerlendiren vatandaşlarımız da çok. Ama bunların çoğu maalesef ''çağdaşlık'' kelimesini umursamıyorlar. Gidiyorlar en yakın ormana. Hem de son model arabalarıyla. Seriyorlar battaniyeleri, kilimleri yerlere. Onların üzerine de okunmuş gazeteleri. Masa, sandalye arayan yok gibi. İki büklüm, kamburları çıkarcasına hem yemeklerini hazırlıyorlar hem de yiyorlar. Beri tarafta da ormandan toplanan ağaç parçaları yakılarak üzerine ızgara etleri konuyor. Hatta döner çevirenler de var.

Bir kısmı da ağaçlar arasına kurdukları hamaglarında rahatlamaya bakıyorlar. Orman yanarmış filân diye düşünenler çok az. Düşünenler zaten ormanda ateş yakmıyorlar. Piknik anında meydana gelen çöpler de çoğu kez ormanda bırakılıyor.

Şimdiye kadar hiçbir Avrupalıyı, yerlere serilen gazete kağıtlarının üzerlerine koydukları yiyecekleri iki büklüm yerken görmedim. Onlar da gidiyorlar piknik yapmaya. Ama belediyelerin özel olarak tayin ettikleri piknik yerlerine. Bunlar genellikle dere ve nehir kenarlarında oluyor. Ormanın göbeğinde de oturup piknik yapanlar var. Ama asla ateş yakamazlar. Orada bulunan restoranlardan alırlar yiyeceklerini veya kendi getirdikleri sandviç tipi yiyecekleri yerler. Ama arabalarında getirdikleri piknik masaları ve sandalyeleri çıkarırlar ve yerlerde büklüm büklüm eğilerek yemezler yemeklerini. Tüm çöplerini de toplarlar ve arabalarının bagajına koyarlar, çöp konteynerlerine atmak üzere.

Yıllar önce, mesela benim çocukluğumda böyle piknik malzemeleri yoktu. Dolayısıyla ilkel pikniklere anlayış göstermek daha kolay oluyordu. Ama şimdi piknik araçları satan firma dolu her yerde.

Hemen her konuda çağa sırtını dönen, eskiye bağlı kalmayı bir marifet sayarak ''gelenek, görenek, burası Türkiye'' sözlerini kalkan olarak kullanan insanlarımız çok.

Çağdaşlıkla ilgili olarak piknik konusunu yazmamın nedeni, havaların çok sıcak olmaya başlaması ve piknik görüntülerinin artması. TV'de çarpık piknik görüntüleri gördükçe üzülüyorum.

Çağdaş Türkiye, bireylerin teker teker çağdaşlaşmasıyla münkündür. Her şey devletten beklenmemeli. Çağdaşlık güzel bir şey değilse, ilkellik daha güzelse, bunu da bilelim ki hep beraber ilkelleşelim, kendimizi çağdaş dünyadan soyutlayalım ve eski hamam eski tas devam edelim.

Bence ''Çağdaşlık'' çok daha güzel. Kendimizi geliştirelim, düşünce ve davranışlarımızda çağdaş olalım, ülkemizin çağdaşlaşmasına ferdi katkılarda bulunalım.

Herkese ve Milliyet BLOG'da merkeze saygı ve sevgiler.