Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '10

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Çanakkale gezimiz zaman içinde yolculuk -3

ÇANAKKELE GEZİMİZ ZAMAN İÇİNDE YOLCULUK -3- Çanakkale gezimizde Alçıtepe müzesinden sonra beni en çok etkileyen mekânlardan biri de Ertuğrul Tabyası oldu. Tabyanın kuzeyinde Yahya Çavuş Şehitliği ve Anıtı bulunmaktadır. Bu tabya II. Abdülhamit döneminde Asaf Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bugün Erturul Tabya’sının içi müze olarak kullanılmakta. Tabyanın içine girdiğinizde askerlerimizin de maketlerinden oluşan Çanakkale savaşından kalma birçok hatıra saklıdır. Adını dahi bilmediğimiz bir şehidimizin kopmuş ayağı asker potininin içinde parmak uç kemiklerini görebilirsiniz. Türkiye’nin ilk özel Kurtuluş Savaşı Müzesi; Alçıtepe Müzesi Ertuğrul Tabyası’nın ardından Alçıtepe’ye doğru yol aldık. Alçıtepe’de bulunan Türkiye’nin ilk özel Kurtuluş Savaşı Müzesi’nin oluşum hikâyesi oldukça ilginçti. Çevresi tarafından Alçıtepe’de bulunan müze, Salim Mutlu Müzesi olarak biliniyor. Bakkal Salim Mutlu adında bir zat, Çanakkale Savaşı’ndan kalma demir parçalarını toplayıp, hurdacıya satar. Mutlu’nun, askerden döndükten sonra ‘koca tarih’in ‘hurda’ niyetine eriyip gitmesine vicdanı el vermez. Açtığı bakkal raflarının bir bölümünü tarihî eserlerin sergiler. “Bakkal Salim Mutlu Müzesi”nin temeli işte o tarihlerde atılmış. Kurşunla delinmiş bir sigara tabakasından, dağılmış bir tespihe varıncaya kadar hiçbir hatırayı küçümsemez. Köylüler de buldukları tabancalar, tüfekler, şarapnel parçaları, mermilerini Salim Bey’e getirirler. Artık bakkal dar gelmeye başlayınca koleksiyonun bir kısmını Kocatepe Müzesi’ne bağışlar. Bu da sorunu çözmez ve sonunda, ‘Bakkal’ levhasını indirerek yerine ‘Müze’ tabelasını takar. İşte Türkiye’nin ilk özel savaş hatıraları müzesi böyle oluşur.. Bu müzede askerimizin savaş esnasında resimlerden tutunda savaşta kullanılan her türlü malzemeden bir parça görebilirsiniz. Müze ziyaretle tarihimizin altın sayfasına kısa bir yolculuk yapmış olursunuz. Çanakkale’de birbirleriyle savaşan Türk, Fransız, Alman, İngiliz ve Anzak askerlerinin ardından bıraktıkları hatıralar yan yana sergileniyor. Askerlerin kullandıkları fincanlar, cam vazo, bardaklar, asker fotoğrafları, su mataraları, onlarca kilo ağırlığında toplar, saklanıyor. Ve daha neler neler… Savaşa katılan her milletten çeşit çeşit emanetleri görünce adeta zaman tünelinde yolculuk yapıyorsunuz. 57. Alay Şehitliği Alçıtepe Köyün’den geçerek T.C Kültür Bakanlığınca 1994 yılında yapılan 57. Alay Şehitliğini ziyaret ediyoruz. Şehitliğin içinde dünyanın en yaşlı gazisinin heykelini görüyoruz. Mustafa Kemal’in savaşı anlatan o içten sözlerini okuyabiliriz. Ayrıca, Şehitliğin kulesi , Teğmen Mustafa Asım ve Voiters adlı düşman askerinin boğuşurken öldükleri ve aynı yere defnedildikleri yeri ziyaret ediyoruz. Bu sembolik Şehitlik, 1992 yılında mimar Nejat Dinçel tarafından tasarlanarak inşa edilmiştir. Şehitliğin hemen girişinde sağ tarafta 10 Eylül 1994'te 108 yaşında vefat eden Hüseyin Kaçmaz'ın bronz heykeli bulunmaktadır. Şehitliğin inşası esnasında yan yana iki iskelet bulunmuştur. Yanlarında bulunan künyelerden, birinin 57. Alay, 6. Bölük Komutanı Üsteğmen Mustafa Asım Bey'e diğerinin de Yüzbaşı Woister'e ait olduğu tespit edilmiştir. Bu iskeletler şehitliğin kuzey ucunda bulunan anıtın hemen ön kısmına, ilk bulundukları yere gömülmüştür. 57. Alay, Yarbay Mustafa Kemal'in komutasındaki 19. Tümen'e bağlı bir alaydır. Mustafa Kemal'in emriyle bu bölgeye gelmiş ve savaş sonuna kadar bu bölgenin savunmasında birçok kahramanlıklar göstermiştir. Atatürk'ün 57. Alay'a verdiği çok ünlü emir şöyleydi: "Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir." Emri alan 57. Alayın erinden komutanına kadar tamamı burada şehit oldular. Burası Mustafa Kemal ve kader arkadaşlarının süngü hücumuyla savaşarak binlercesini toprağa gömdükleri yerdir. Bu yüzden diğer şehitliklerimiz gibi buranın da anlamı çok büyüktür. Ardından Conkbayırına çıkıyor ve oradan panoramik olarak Ege Denizini ve Anafartalar Ovasını görme imkânı buluyoruz.
 
Toplam blog
: 19
: 850
Kayıt tarihi
: 23.01.10
 
 

Trabzonluyum. Doğu dilleri fars dili ve edebiyatı mezunuyum. Çocuk edebiyatı özelliklehikaye ve mas..