Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '11

 
Kategori
Bilim
 

Canlılık Kronolojisi

Canlılık Kronolojisi
 

Maymun ve insansı


Canlılığın Dünya’da ortaya çıkışı aşağıdaki gibidir.

4 milyar yıl önce ilk prokaryotlar (çekirdeksiz bir hücreli canlılar)

3 milyar yıl önce ilk fotosentez yapan bakteriler

2 milyar yıl önce ilk eukaryotlar (çekirdekli bir hücreli gelişmiş hücreler)

1 milyar yıl önce ilk çok hücreliler (Kambriyen dönemi, buzul çağının sonu)

600 milyon yıl önce ilk basit hayvanlar

570 milyon yıl önce ilk artropodlar (sekiz ayaklı böcekler, örümcekler ve kabukluların ataları)

550 milyon yıl önce ilk gelişmiş deniz canlıları

500 milyon yıl önce ilk balıklar ve ilkel amfibiler

475 milyon yıl önce ilk kara bitkileri

400 milyon yıl önce ilk kara böcekleri ve tohumlu bitkiler

360 milyon yıl önce ilk amfibiler (karaya çıkış)

300 milyon yıl önce llk sürüngenler (65 milyon yıl önce soyları tükendi)

200 milyon yıl önce ilk memeliler

150 milyon yıl önce ilk kuşlar

130 milyon yıl önce ilk çiçekli bitkiler

5 milyon yıl önce ilk insana benzer, insansı canlılar

200,000 bin yıl önce ilk günümüz insanı Homo Sapiens

Bugüne kadar bulunan fosillerden hiçbiri bu düzeni bozacak tarihlerde olmadılar. Örnek olarak Kambriyen dönemine ait bırakın bir insan fosilini, ayak izi dahi bulunmamıştır. Bu sıralama bulunan fosil kayıtlarına göre yapılmıştır. Dikkat edilirse prokaryot hücreden eukaryot hücreye geçiş 2 milyar yıl sürmüştür. Çok hücreli canlılara geçiş 1 milyar yıl sürmüştür. Ama Kambriyen dönemi 50 milyon yıl sürmüştür. Yaratılışçıların ‘birdenbire çok hücreli canlılar yaratıldı’ demelerinin sebebi aradaki büyük zaman farkıdır. Yine de Kambriyen dönemi kısa bir dönem sayılmaz. Burada şartları etkileyen çok etken vardır. En önemlileri Kambriyen dönemi başlarken Dünya’nın da buzul çağından çıkması, bu arada eukaryot hücrelerin iyice gelişmiş ve çeşitlenmiş olması, basit de olsa çok hücreliliğin önceden başlamış olması, atmosferde oksijenin artmış olması, güneşten gelen zararlı ışınları kesen ozon tabakasının oluşmaya başlamış olmasıdır.

Evrim teorisine göre ise bu geçen süreler insanın Dünya’da bu haliyle yaşayabilmesi için gerekliydi. Ayrıca Dünya insan yaşasın diye uygun hale getirilmedi, insan Dünyadaki mevcut şartlara uydu ve bu şekilde hayatta kalabildi. Dünyada suyun altında 1000 metre derine, karalarda da 2000 metre yukarıya kadar canlıların yaşamsına elverişli bir bölge vardır. Bu da çok kırılgan ve değişkendir. Bunun dışında kalan yerler yaşamaya elverişli değildir. Bu aradaki şartlara uyabilen yaşar, uyamayan yok olur. Nitekim fosillerden öğrendiğimize göre bugün şimdiye kadar dünya üzerinde görülen canlı türlerinin sadece %10’u yaşamaktadır. Diğerleri değişen şartlara ayak uyduramadıkları için yok olmuşlardır. Geçen süre içinde çeşitli kereler dünya felaket yaşamış, örnek olarak 65 milyon yıl önce dinozorlar tam olarak bilinmeyen bir sebep yüzünden yok olmuşlardır. Bir dönem kara canlılarının %90’ı, deniz canlılarının %75’i yok olmuştur. Şartların düzelmesiyle, canlıların yeni düzene ayak uydurmasıyla yeniden var olan canlılardan çeşitlenme olmuştur. Evrim ve canlıların mutasyon geçirmeleri durmuş değildir. Günümüzde hala denizden karaya geçmekte olan canlı türleri yaşamaktadır. Vücudumuzda değişiklikler olmaktadır. Gelecekte dünya şartlarının değişmesi durumunda eğer yeni şartlara uyum sağlayamazsak biz de o yok olan canlılar gibi yok oluruz.

Mutasyon ve evrim Dünya’da canlılığın sürmesinin garantisidir. Mutasyonlar ve evrim olmasaydı şu anda yaşamakta olan %10 canlı, yok olan %90 canlıdan türeyemezdi. O zaman belki hayat olmazdı, belki de yalnız suda ve ilkel olarak devam ederdi.

Not: Diğer yazılara ulaşmak için Hasbihalci altındaki bağlantıyı tıklayınız.

 
Toplam blog
: 125
: 6625
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. İstanbul'da oturuyorum. Dünya ve çevre hakkında düşü..