Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '12

 
Kategori
Siyaset
 

Çapınız yetmez!

Çapınız yetmez!
 

Merhaba,

İstanbul nihayet güzel havalarla buluşuyor. Güzel bir hafta sonu bizi bekliyor sanki! Güzel bir hafta sonunda İstanbul’da neler yapılır? Boğaz turundan tutun, Ortaköy keyfine, müze gezilerinden, pikniğe, balık tutmaktan, jet ski’ye kadar çok şey yapılabilir. Jet ski deyince aklıma geldi. Büyükada’ya sıklıkla gidenler bilir. Bazen geminin etrafında yunuslar görürüz, çoğunlukla martıları, bazen de hava ne kadar soğuk olursa olsun slip mayo ile jet ski’nin üzerinde gemileri karşılayan ve o yüzden gemidekilerden alkış alan adamı. Neredeyse 3 yıldır adaya gitmedim, bilmiyorum o adam hala duruyor mu? Hala gemileri karşılıyor mu? Neredeyse 4 yıldır pek uğramadığım yerler var İstanbul’da. Mesela Kadıköy çarşısı! Orada bir balıkçı vardı. Eskiden çoğunluk ona uğrardım. Kaz beslerdi. O kaz Kadıköy’ün maskotu olmuştu. Ama geçen hafta duydum, sahibi ölünce o da fazla yaşamamış.
 İnsan gariptir; yaşamında neyin uzun süre yer edeceği belli olmaz. Bazen en çok yanımızda olan kişi, yani her gün gördüğümüz kişi aslında çok önemli değildir. Görürsün, selam verirsin ama bir şey paylaşmazsın. Bir alışverişin yoktur ve hiçte olmayacaktır. Bir ay görmesen “ayol buna ne oldu?” diye aklına gelmez.
 Ama yıllar geçince üstünden “Haa! Böyle biri vardı, sahi ona ne oldu?” diye sorarsın. Tıpkı gemi yolculuklarında geçit yapmış yunuslar, martılar gibi, jet skili adam veya Kadıköy’deki kaz gibi! Böyle kişiler ne kadar mevki alsalar, cumhurbaşkanı, başbakan olsalar, insanların yaşamında yer edinemezler, buna muktedir değildirler çünkü. Bu gün bir televizyonda geçmiş Milli Eğitim Bakanımızı görünce “ Aaa! Bu bizim eski şeylerden değil mi?” dedim. Hatta ney olduğunu bile unutmuşum. O kadar yani. Eskiden bizim bakanımızdı ve aynı şimdi konuştuğu gibi kızgın, sert ve genele hitap edemeyen konuşma tarzıyla bana yine kanal değiştirtti.
 İnsan ne zaman unutulmaz olur? Unutulmaza imza attığı zaman! Peki, nedir unutulmaz olan? Sevgidir, sadece sevgi içinde birçok şeyi barındırır. Bir adam işini çok severse o sevgisini tıpkı bir şelale gibi işine akıtır. Ve gönül gözü ile bakmayı bilen herkes onu görür. Ve unutamaz.
 Bir de sevgi dolu bu işleri görünmez kılan çapsızlıklar vardır. Eğer bir adamın çapı ufaksa, büyük çaptaki bir şeyi algılayamaz, hatta kendi önüne çıkan bir engel olduğunu düşünür. İşte bu noktada mecburen diğer çapsızlarla birleşir ve o engeli yıkmaya çalışır. Bugün Türkiye’nin çapını algılayamayan, memleket sevgisini içine sindirememiş ve Atatürk’ü yoluna çıkan bir engel gibi gören herkes benim gözümde böyledir. Acınası durum bunları görmemizi engelleyen toz dumandır.
 Bu vatanın toprakları sevgiyle can vererek, kan dökerek alındı. Kimse çapına bakmadan bu ülkeyi küçümsemeye, Atatürk’ü hor görmeye kalkmasın. Çünkü düşmanlık ve kin ekerek sadece çürümüşlük biçerler. Bizim vatan sevgimizin çapı o kadar büyük ki; göremediler ve engel sanmaya devam ediyorlar. Bir tek umudum kaldı, sevgimizi fark etsinler. Belki bu sayede kendilerine gelirler. Sevgi her kapının tek kilidi olduğuna göre, birbirimizi her türlü sevebilmeyi, olduğu gibi kabullenebilmeyi diliyorum.

 Berrin Aksu

 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..