Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '19

 
Kategori
Siyaset
 

Çatışma

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde hatta dünya üzerindeki insanların başta inanç olmak üzere tüm farklı siyasal görüşlere ve düşüncelere her zaman saygı duymuşumdur duymaya da devam etmekteyim ama tabi bir noktaya kadar. Eğer aynı saygıyı karşı taraftan bana gösterilmediğini hissettiğinde veya anladığımda konuşmaz susarım. Tartışmaya değer bile bulmam.

Din konusu her insanın özelidir, tartışılmasının uygun olmadığının altını kalın çizgilerle çizilmesinin gerektiğine inananlardanımdır. Asla da politikanın eksenine girmemesi gerektiğine inanırım.

Ülkede 80'den sonra uygulamaya konulan serbest piyasa ekonomisi modeli ve buna bağlı olarak 'özelleştirme' adı altında otuzbeş yılda ülke varlıklarının tek tek yabancı sermaye'nin eline geçmesine her zaman üzülmüşümdür (gerçek değerlerinden satılabilmiş olsa insan üzülmez serbest piyasa koşulları gereğidir, satışları normaldır diye). Ama toplumun her bireyine olumsuz yansımaları olduğundan üzülüyoruz. Ucuza satıldığında ülke ekonomisi dışa bağımlı olmaktan bir türlü kurtulamamaktadır.

Tüm bu üzüntü verici hadiseler taa Özal döneminde başlayarak günümüze kadar devam eden yanlış politikaların üretilmesinden kaynaklandığı hepimiz biliyoruz.

Otuzbeş yıldır yanlış politikalar yüzünden yaşadıklarımıza üzülmek bir tarafa, son yıllarda en çok üzüldüğüm bazı politikacıların Ortadoğu eksenli politika üretmeye yönelik çabaları ve arkalarından bazı seçmenlerin gözü kapalı şekilde destek vermeleridir.

Türkiye asla Ortadoğu ülkelerine hiç bir zaman benzemeyecektir ama son yıllarda öyle bir politika üretmeye çalışan politikacılara rastlıyoruz ki, sanırsınız üç gün sonra ülke Ortadoğu ülkelerine benzeyecek!

Yapay ve hiç bir zaman gerçeklelmesi mümkün olmayacak bu ütopik düşüncenin içerisine baktığımız zamanda aynı dine mensup farklı farklı mezheplere rastlıyoruz. Ayrıca da Ortadoğu İslam ülkelerinde şeriat hükümleri geçerlidir. Şeriat lideri ülke'yi yönetmektedir.

Soruyorum kim yönetilmek ister bu şekilde?

Hiç kimse!

O halde ülke olarak neyin peşindeyiz arkadaşlar?

Atatürk din özgürlüğünü hayata geçirmekle hem herkes özgürce ibadetini yapabilmekte hem de demokrasinin nimetlerinden faydalanabilmektedir.

Var mı Ortadoğu'da Türkiye gibi laik bir ülke?

Yok!

O halde dünya'da benzeri olmayan laiklik sistemi ile yönetilen ülkede yaşadığımız için Atatürk'e binlerce teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

Düşününüz Atatürk olmasaydı bugün mezhepsel çatışmalarının doruğunda bir ülke konumunda olacaktık.

 

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..