Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

25 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Cazip (b)indirim günleri başladı

Cazip (b)indirim günleri başladı
 

Bütün gün car car telefonum çalıyor. Üstüne üstelik telefonumun mesaj kutusu doldu taşıyor. Tahminen bu aralar herkese olduğu gibi cep telefonum mağazaların indirim bombardımanı altına girmiş bulunuyor.

İster üç kuruşluk alışveriş yap, ister yüz kuruşluk hepimiz alışveriş ettiğiniz mağazaların potansiyel müşteri listesine ekleniyoruz. Kısacası yürüyen para misali hedef kitle oluyoruz. Benim telefon da bir şekilde mağazaların kaydı altına girdiği için şahsım da indirimli günlerde gözardı edilmiyor. Her yerden indirim haberi yağıyor, mesajlar yetmiyor bir de sözlü davet devreye giriyor. Kriz zamanı zengin fakir ayrılmıyor.

“Seyran Hanım, yüzde bilmem kaç indiririmiz başladı sizi de mutlaka bekliyoruz. Özel olarak istediğiniz bir şeyler varsa eğer, şimdiden ayıralım. Siz hafta içi arzu ettiğiniz zaman uğrayın. Filanca kartınız varsa, üstüne bir de hediye çeki tanzim ediyoruz, çek yoksa puan kazanıyorsunuz, o da olmadı 2009’da ödemeye başlıyorsunuz, olmadı Allah’ınızı severseniz alınız isterseniz tüm mağaza personeli ciroyu tutturmak için amuda kalkıyoruz” şeklinde cümleler peşi sıra geliyor. Halkım ülke ekonomisini canlandırmak üzere toplu alışverişe davet ediliyor.

Bunlar bitiyor, fiştirik nokta com adreslerinden posta kutuma hediye çeki geliyor. Gelmesi güzel bir şey tabi de hediye çekinin geçerli olduğu mağazaya fiyatlarından çekinmem nedeni ile uğramışlığım dahi yok, ayrıca çekin geçerli olabilmesi ve indirim hakkı kazanabilmem için maaşımın yarısından fazlasını harcamam gerekiyor. Sezon boyunca alışverişin hakkını gerçekten vermiş arkadaşım bana gelen çeklere inanamayıp, “e bana göndermediler bunlardan” diye söylenirken haklı olarak gizli madenim var sanıyor.

Amanın efendim ben daha o kadar büyümedim. Arada bir haddimi aşıp, pahalıca bir şeyler alıp tepe tepe kullandığım olmuştur tabi de, bu kadar özel müşteri muamelesi görecek bir durumum da yok henüz. Yemekle çok aram yoktur hani, hep söylerim yemediklerimi giyiyorum ben diye ama bu aralar hem az yiyelim, hem az kıyafet alalım bileşeni bana daha uygun düşüyor.

Ve fakat bu nasıl bir baskıdır? Telefonla davet edilince insan kendini bir şey sanıyor, elini tutamıyor, kimi teklif oldukça cazip geliyor, tutulamayan el kaşınıyor ve alıyor, cepler ufaktan yanmaya başlıyor, borca borç bindiriliyor. Alamadığım ayakkabılar arkamdan ağlarken, kriz var, yok, “hamdolsun” söylemleri arasında harcananları düşündükçe sinirlerim bir şekilde kriz geçiriyor. (B)indirim zamanlarında ağır tahrikler sonucu cep delik seninki benden delik durumları baş gösteriyor.

Geçiniz Allah’ınızı severseniz; zengini akıllanmış beş yerine bir alıyor, çağrılara kulak vermeyip uslu durmak gerekiyor. Öyle ya, cebi şişkin magazin gülü, bülbülü ağabeylerim ablalarım dururken ekonomiye katkıda bulunmak üzere orta direkten dönen bendeniz de kim oluyor?

 
Toplam blog
: 118
: 1607
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

Bir fikirden bir başka fikre, gerçeği bulana kadar bir halden başka bir hale geçip duruyorum. İncede..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara