- Kategori
- İlişkiler
Çekip gidelim bahara
Baharı yakaladım sonunda, erken gelen ama benim ruhumu açtığım bir baharı...
Yılların gelip geçtiğini ve hep ertelediğimiz çocuksuluğumuzu yıllarımıza kurban edip dururken, yaşamlarımızı ilişkilerimizi de kurban etmiyor muyuz. Yıllar sonra kaydıraktan kaymanın keyfini yaşarken, (küçük kızımın bana bakışındaki hayranlık ve mutluluğu görmekse ayrı bir keyifti) güneşin yıllar sonra içimi ısıttığını hissettim. Neleri unuttuk ne kadar ayrı kaldık kendimizden.
Deniz üzerinde gün doğuşlarını karşılayıp, martı kanatlarındaki ışığı görmek geceden güne çıkmanın keyfini yaşatır.”Martılar bu yüzden mi beyaz yaratıldılar acaba” Nasıl bir umuttur acaba günden beklediğimiz ve her umut hep bir gündoğuşu gibi ışıldar. Bütün bir gün nedendir ki umudu yeşertiğimiz ve ya yeşertemediğimiz çırpınışlarımız. İşte bak güneş yükselmeye başladı ışık gizemini yitirdi gölgeler kısaldı. Renkler artık canlı, görebiliyor muyuz peki. Balzac’ın İki Yeni Gelin’indeki taraflar gibiyiz. Bahara koşuyoruz yenilenme zamanına yeniden doğmak için. Bu bahar yeni bir başlangıç olamaz mı.
Bir köşeyi dönersin ve yürürsün. Hiç telaş da olmaz yetişmeye dair öylece yürürsün. Ha bir de ıslıkla adım tuturdun mu deyme keyfine. Sırtlanıp dününü yarına bakmaya başladın mı korkmalı herkes senden vazgeçmeyi kabullenişinin dayanılmaz hafifliğidir seni dokunulmaz kılan. Çekip gitmek kapıyı arkanda bırakıp o hep alıştığın döndüğün ama seni bir türlü karşılamayan kapıyı kapatıp gitmek. Bir adım daha bir adım daha uzağa, uzağa, uzağa....
İşte böyle değil midir her bir çekip gidiş, bitti artık yapamıyorumun ardından gelen.
Kaçınılmaz son ayrılalım olsun bitsin...
Olmuyor işte tüketiyoruz birbirimizi...
Evlilik bir kurum ve bu kurum bana uygun değilmiş....
Ayrılık soneleri değil mi bunlar hepimizin kulağında derin izler bırakan pişmanlıklarımızı ve ötekine karşı öfkemizi abartan soneler kulağımızda cınlayan. Kolayı yoktur duyulanın kabullenişi de.
Bahar tazelenme mevsimi. Kabullenişlerimizi, çekip gitmelerimizi, suçlarımızı, ihanetleri geride bırakıp doğan güne merhaba deme zamanıdır. Kışı sildik üzerimizden yaza açıyor tenimiz. Tüm çekip gidenlerle doldurduk kayaların üzerini yosun kokuları ile yıkandık.
30.03.2007