Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çevirmen olmaya kalkma(k)..

Keşke sıyrılabilip bütün kaygılardan daha çok öykü yazabilsem, daha çok inebilsem kelimelerin derinine.
Ama olmuyor.. Babamla konuştum, eh memur hali, hayli sıkışık "Kızım" diyor "Bu ay da eksik yatırabildim idare et.. Az sigara iç hem.." Babam sigara içme diyor bana, yıllardır ben hiç içmiyormuşum babam hiç bilmiyormuş gibi davranırdı.

Bu sene üçüncü sınıfım, seneye okul bitecek. Bir de zorunlu staj var. Bir de geçim kaygısı.

Bölümüm tercümanlık, ne çok sevdim başka dili bulmaca gibi çözmeyi. Ne çok istedim bu bölümde okumayı. Ama alın işte bir siteye yeminsiz tercüme işleri için ilan veriyorum sürekli ve bakın neler oluyor:

-Öğrenci misiniz
-Çeviri için mi ulaşmıştınız acaba?
-Bazı öğrenciler bu siteye iyi bir sevgili bulmak, karşılığında maddi olarak rahatlamak amacıyla ilan veriyorlar.
-Lütfen çeviri işi dışında başka bir şey talep etmeyen insanlarla bu tip konuları konuşmanın çok alaçltıcı olduğunu unutmayın.
-Ben ne dedim ki, yazdıklarımı tekrar oku "ok (!)", benden sana bir abi tavsiyesi bu kadar agresif olma siliyorum seni.

-Merhaba
-Ben sizi yanlış ekledim arkadaşım sanıp çeviri için ilan vermişsiniz. Ben sizi siliyorum siz de silin.
(Emin olun hiç anlamadım)


-Merhaba ben sizin ilanınızı gördüm kızımın iki paragraf çevirisi var ben yaparım demiştim ama zamanım olmayacak Allah rızası için bir bakıverseniz.
-Peki tamam metin elinizdeyse bir gönderin bakalım.
"HAYALİMDEKİ EV" başlıklı, baştan sona yazım ve ifade yanlışı dolu bir yazı. Ve Allah rızası için bunu yapıyorum para falan da talep etmiyorum, 5 lira bile etmiyor zaten. Ama en azından işim bu değil mi, talep etmediğim bir şey değil ki istenen..

-Merhaba benim acil yetiştirmem gereken 30 sayfalık bir çeviri var aslında ben de yapabilirim, çok basit bir metin ama vaktim yok perşembe gününe yetişmesi lazım yapabilir misiniz? (Günlerden salı..)
-Metin elinizdeyse bakmam mümkün mü?
"Metin makine mühendisliği üzerine yoğun bir jargon içeren, karakter üzerinden fiyat biçtiğim için yazı olarak Word programına aktarmam gereken ama belge taranarak bilgisayara aktarıldığı için bunun ne yazık ki mümkün olmadığı küçücük yazılarla yazılmış 30 sayfacık, basitçecik, aslında vakit olsa İngilizce bilen herhangi birinin yapmakta zerre zorlanmayacağı bir metin ve günlerden salı (!) ama benim paraya çok ihtiyacım var, babam sıkışık..
-Peki hanımefendi, çevirinizi alıyorum.
-Tamam ücretiniz ne kadardı?
"İlanda belirtiliyor, iki liraya üç liraya yapanlar kadar bağırmıyor belki ama makbul olandan da aşağıda bir rakam olarak belirtiliyor."
-İlanda yazdığım gibi 100 karakter şu YTL. Ancak size şu an fiyat veremem çünkü karakter sayımı yapamıyorum belgeden dolayı, bir belgede yaklaşık şu kadar karakter olduğundan tahminim şu kadar bir tutara mal olur.
-Ama burda tercüme büroları şu YTL'ye yapıyor. Ben siz daha ucuza yaparsınız diye....
PAZARLIK.. Üç olmaz mı, tanıdıklarım var bakın şimdi bir sonra iki.. Tercüme büroları.. Tenzih edilmesi gerekenler muhakkak var, üçe öğrenci çalıştırıp beş katını alan kumpaslar.. Öğrenciler, işe atılma hevesleri ile işin kurbanı olmaları arasında geçen zaman az olduğu takdirde bu tarz işleri ya yapmazlar ya da benim gibi şansları yaver giden diğerlerinin aldıkları işlere "Vay be" derler ve beklerler..

Ve işin bir de okulu bitirdikten sonrası var.. Henüz bölümü yüksek puanlarla kazanıp gururla doluşan yeni öğrenciler iken ne kazandığımızı soranlara "Mütercim Tercümanlık" dediğimizde "Müneccim Encümanlık mı?" "Olsun O da iyi!" "Keşke öğretmen olabilseymişsin" tepkilerinin ilerleyen yaşantımızda devam edebiliceğini bilmiyorduk.

Ama bizler, tercümanın fotokopi makinası olmadığını bilen, iyi tercüme ile kötü tercümeyi ayırmak için kıyas bilincine veya en azından iki dilden birinde iyi bir hakimiyete sahip olan, dil bilen herkes çevirmendir anlayışının uzlaşılmaz bir yanılgı olduğunu bilerek yola çıkan insanları özlemle beklerken.. Bir yandan okul bitiyor ve ben "Ne olacak halim" diye kara karar düşünmeye başladım artık yola ilk çıktığım andaki pembe düşlerimdeki arabayı evi yurtdışı gezilerini yavaş yavaş üzerine geçirmekte "Üniversiteli, Vasıflı işsizliğin hayli yüksek oranı"

En azından bir stajyer olabilsem..

 
Toplam blog
: 12
: 425
Kayıt tarihi
: 04.12.08
 
 

Yazdıklarımın yarısı kadar yaşayabilmek. O kadar da iyi yazmam halbu ki değil ki yaşamak sanat olsun..