Çevre bilinci

Her yönüyle tartışılmaz bir ayrıcalığa sahip olan ülkemiz, eşsiz doğal güzelliği, denizi, yeşili, vb. yönleri ilede tartışılmaz bir güzelliğe sahiptir. Ülkemiz'in bu zengin güzelliğin de üç tarafının denizle çevrili (bir yarımada) olmasının da payı büyüktür.

Çevresine bizim kadar duyarsız davranan başka bir ülke daha var mıdır bilinmez. Çevre bilinci milletimiz arasında hala tam anlamı ile oturup yer edebilmiş değildir. Bir kaç duyarlı köşe yazarımızın bu anlamdaki farklı duruşu da olmasa gündemimizde neredeyse çevre ve çevre bilinci hiç yer almayacak gibi.

Tabi çevre bilinci de gelişmişliğe işaret eden diğer tüm öğeler gibi özellikle çağdaş toplumların vazgeçilmezleri arasında öncelik edinmektedir. Tabi ülkemizde Avrupa Birliğine girme yolundaki bir ülke olarak bu duyarlılıklarını acilen geliştirmek zorundadır. Ki zaten uzun vadede çevre bilinci insan yaşamı için vazgeçilmez diyebileceğimiz bir çok değişkenden, ekmekten, sudan farksız olacaktır.

Son zamanlarda yurdumuzun çeşitli yerlerinde çıkmış olan yangınlar da, yanmış olan ormalarımız da bizim bu konuları çok daha öncelikli bir noktaya taşımamızı gerekli kılmaktadır. Bu ormanlar ülkemizin ciğerleriydi ve bir bir tükendiler, tükenmekteler ve bu gidişlede daha tükenmeye devam edecekler gibi.

Atalarımızın ne kadar bilimseldir bilinmez ama yıllardır söylenegelen güzel bir sözleri vardır;" yılan bile toprağı kanaatle yer" burdan da hareketle, Millet olarak çevreci bir bilince sahip olamamızın ülkemiz geleceği açısından çok önemli olduğunu vurgulamak çok önemli bir zorunluluktur.

Sonuç olarak bugünden geçerli olmak üzere Cennet olarak tanımladığımız Cennet ülkemizi Cennet yapan tüm kıymetlerimize acilen sahip çıkalım. Zira yarınlarımız da en az bizim kadar burda bahsettiğimiz tüm hayati kıymetlere muhtaçtırlar. Ve tüm bunların ötesinde, Dünyamızın kıldan ince dengesinin sırlarıda bu duyarlılıklara gelip yaslanmaktadır...

<ı>15/09/2008 - 16:25