- Kategori
- Siyaset
CHP'de isyan... .

cumhuriyet.com.tr.
21.Şubat.2011 tarihinde yazdığım bir yazımda, “CHP’ye vurmanın hafifliği..”nden söz etmiş. “CHP’ye vursan ne olacak, vurmasan ne olacak. Zaten ona İktidar Partisi her gün dayak atıyor…” demiştim. İşler o raddeye geldi ki, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, artık tutunamaz oldu. Ve sonra , CHP’ye atılan tekmeler kendi Parti’sinin içinden de gelmeye başladı.
Kemal Kılıçdaroğlu temiz, dürüst, çalışkan bir vatan evladı. Deniz Baykal apar topar gittikten sonra, biraz da zorla, morla, kendisi de ne olduğunu anlamadan, kendisini hop diye, CHP’si Başkanlığı’nda buldu. O zamandan beri de İktidar Partisi karşısında ve RTE'na karşı durmadan seçim kaybediyor. Lider olarak girdiği 5. yarışı da açık ara kaybedince, AKP’ye vuramayan parti içi mufalefet bu kez Kılıçdaroğlu’na dokundurmaya başladı.
Kılıçdaroğlu, duyarsız bir insan değil. Demokrasi’ye inanan bir insan. İç muhalefetten yükselen sesleri bir dinledi, iki dinledi ve sesler çok yüksekten çıkmaya başlayınca, bu kez Kurultay’a gitmeye karar verdi.
CHP’nin olağanüstü Kurultay’ın da ne olur?
Eğer Kılıçdaroğlu Kurultay öncesi veya Kurultay sırasında istifa ederse; CHP belli ki yeniden şekillenecektir. Yok, Kılıçdaroğlu istifa etmezse, genellikle Teşkilatlar, Genel Merkez’in çizgisi içinde şekillendirildiğinden; gelen üyeler, Kemal Kılıçdaroğlu’nu harcamazlar. Bağırıp çağıranlar da bağırıp çağırdıklarıyla kalırlar…
Ama bir noktada , “Erkeklik bende kalsın…” diyerek Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan’lığından ayrılmak isteyecektir. Doğrusu da budur. Bir önder bir partinin başında bu kadar yenilgi alırsa, ondan sonra ,”kabahatin birazı da benim…” diyerek , tası tarağı toplamalı ve geldiği yere dönmelidir. Ama aslında , bu kaybedilen seçimler Kılıçdaroğlu’nun yenilgisi değil, CHP’nin bütünüyle tuş olmasıdır. CHP’deki kafa kaldıran erenler, ne yaptılar ki, CHP ayakta kalsın.
Karşılarında, devlet yönetmenin her türlü girdisini çıktısınıı öğrenmiş; bu işin kurdu olmuş bir parti var. Üstelik bu parti her türlü devlet olanaklarını sonuna kadar seçimlerde kullanabilmekte; buna karşı, gerek siyasi, gerek hukuki alanda hiçbir şey yapılamamaktadır.
CHP’deki herkes, Allah bilir; seçimlerde Kılıçdaroğlu'nun arkasına saklanarak seçimlere gittiler. Kendi kişiliklerini ve varlıklarını hiçbir zaman kullanmadılar. Öyle uzaktan, uzağa…Buna karşılık, şimdi , “İstemezük.. Kemal Kılıçdaroğlu gitsin…” diye bas bas bağırmaktadırlar. AKP’ye karşı bu kadar bile sesini yükseltemeyenler , bu kez Sayın CHP Genel Başkanı’na ver yansın etmektedirler.
Kemal Kılıçdaroğlu , aslında başından beri CHP’de yanlış insandı. Her zaman için seçim kaybetmeye mahkumdu. Fakat CHP’de sıraları dolduranlar her keresinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkasında bulunan %25 ‘lik Alevi kitlesine güvenerek seçimlere gittiler… Ve aldıkları oy miktarı da, her seçimde aşağı yukarı o kadar oldu. Bugün iç muhalefet yapanlar ise, ne yaptılar. “Eyvellah…” deyip, güzel güzel Milletvekili maaşlarını bu güne kadar tıpış tıpış cebe indirdiler.
İnsan biraz utanır. Sen , muhalefet olarak hiçbir şey yapma; ondan sonra “İstemezük…” çülere katılıp, kazan kaldır… Bunların Yeniçerilerden ne farkı var? Yine AKP, bunların karşısında kıs kıs gülüyor…
Ama Kurultay iyidir. Demokrat davranmak iyidir. Benim tanıdığım Kemal Kılıçdaroğlu ise, zamanı gelince , o da tıpış tıpış gider. Sonra ne olur. Kıyamet ondan sonra kopar.. Ondan sonra, CHP içinde vur ki vur… Acaba bu hengamede başa kim gelecektir?
Muharrem İnce mi?
“Ağabeyim…” dediği insana bir tekme atarak, Baykal’ın desteğini alıp, kazan kaldıran kişi mi CHP’nin başına gelecektir. Allah esirgesin… Muharrem İnce CHP’nin başında kuşkusuz, AKP’den çok yine kendisiyle uğraşacaktır. Ayna karşısında “Gölge Boksu” yapacaktır. Muharrem İnce'nin derinliği, CHP’yi uzun yıllar yönetmeye yetmez. Bu bir belirsiz maceradır… CHP’ye de yakışmaz.
Mustafa Sarıgül mü?
Mustafa Sarıgül’ün lider olabilmesi için daha çok ekmek yemesi gerekir. Sarıgül farkında değil ama, son kez yanlış ata oynadı; İstanbul Belediye seçimlerinde ağır bir yenilgi aldı. Şimdi onun yaralarını sarmakla meşgul. Aslında bu yüzden biraz da milletvekili seçilebilmek amacıyla Kemal Kılıçdaroğlu’ na yaslanıyor, Ona göre genel seçimlere kadar Kemal Kılıçdaroğlu kalıcı. Ve onun arkasına takılmak gerekir.
CHP’nin aklı varsa, Kurultay’dan bir Bayan Genel Başkan’la çıkar… Bu kim olur bilemiyorum. Fakat , akıllı bir Bayan Başkan, CHP’yi olmayacak ufuklara götürebilir., derleyici, toplayıcı olabilir. Yoksa… Yoksa… Ört ki ölem… AKP yine yaşadı.
Bir ihtimal daha var, Parti’nin (Meclis’in) dışından Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen gibi değerler yaratmış bir değeri, CHP'ye kazandırıp Genel Başkan yapmak. Bunu da yapamazlarsa, birbirlerine ne kadar tekme atarlarsa atsın , azdır bile…
CHP eğer bu Kurultay’da doğru bir Genel Başkan seçemezse; daha çok Kurultay’lar yapar. Daha çok seçimler kaybeder.
Akıllı olmak gerekir. Ama nerede?