- Kategori
- Siyaset
CHP'nin esas sorunu örgüt yapısıyla ilgilidir

Siyasi partilerin kuruluş amacı iktidar olmak ve ülkeyi yönetmektir. Eğer bir parti iktidar olma ve ülkeyi yönetme becerisini gösteremiyorsa bunu sadece dış nedenlere bağlayamaz. Esas nedeni kendi içinde aramalıdır. Elbette kendi dışında nedenler olacaktır ama bu nedenlere karşı etkin önlemler geliştirmek örgüt sorumluluğunun gereğidir.
Bu bağlamda CHP değerlendirildiğinde 1950’den bu yana çok kısa süreler hariç neredeyse iktidar olamamıştır. İktidar olamamasında elbette küresel güçlerin engellemesi, darbelerin etkisi vardır. Ama esas sorun kendi örgütsel yapısıyla ilgilidir. Değişme kaçınılmaz bir olgu ise değişime direnerek örgütü başarıya götürmek olanaksızdır. CHP’yi yönetenler de değişim ihtiyacı olduğunu görmüş olacaklar ki 2008 yılında bir tüzük değişikliğine gidildi. Ama dengeleri gözetmek adına eski genel başkan da yeni genel başkan da bu tüzüğü uygulamakta tereddütler geçirdi. Çünkü var olan dengenin direnciyle karşılaşmaktan çekiniyorlardı.
Nihayet Yargıtay başsavcılığının müdahalesiyle yeni tüzük uygulamaya konuldu. Bu süreçte Parti içinde yaşanan çalkantılara izleyenler tanık olmuştur. Bir örgütün başarıya ulaşmasında birbirini tamamlayan her alana ilişkin görev tanımlarının yapılması, görev tanımlarında yer alan hususlarda hedeflerin konulması, hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin ölçülebilir olması önemlidir. Lider bir orkestra şefi gibidir. Uyumsuzluğu ortadan kaldıramıyorsa izleyicilerden alkış alamaz. O nedenle liderin en önemli işi takım kurmaktır ve sonuç almaktır. Partiyi iktidara taşımakla yetkilendirdiğin ve ağır bir sorumluluk verdiğin genel başkan parti meclisi üyeleri arasından Merkez Yürütme Kurulu üyelerini seçebilmelidir. Yeterli performansı gösteremeyen kurul üyesini de görevden alabilmelidir. Yeni tüzükle CHP’de 13 genel başkan yardımcısı olacaktır. Genel başkan yardımcılarının yetki ve sorumluluk alanları belirlenmiştir. “Her şey olan bir şey olamaz” sözünden hareketle “herkesin her şey olduğu bir yerde hiçbir şey olamaz” denilebilir. Kısaca orada her şey konuşulur ve unutulur. Ortada hesap verecek birisini bulamazsınız.
CHP’de Genel başkan yardımcılarının; Örgütlenme ve Örgüt Yönetimleri İdari ve Mali İşler Seçim ve Hukuk İşleri Partinin Tanıtımı, Basın ve Propagandası Yerel Yönetimler Meslek Kuruluşları, Sendikalar ve Diğer Sivil Toplum Kuruluşları Dış İlişkiler ve Yurtdışı Örgütlenmeler Kadın Örgütlenmesi ve Kadın Kolları Gençlik Örgütlenmesi ve Gençlik Kolları Ekonomik ve Mali Politika Halkla İlişkiler AR-GE; Bilim Yönetim ve Kültür Platformu Parti İçi Eğitim gibi alanlarda yetki ve sorumluluk üstlenmeleri olumludur. Geç kalınmasına rağmen bu bir ilerlemedir ama yetmez. CHP’nin taşra örgütlenmesinin de yönetim ve siyaset biliminin bulgularından yararlanılarak yeniden yapılandırılması gerekmektedir. CHP liderliği bir durum tespiti yaparsa bu gerçeği görecektir. İl, ilçe, belde, köy ve mahalle örgütlerinde de görev tanımları yapılır, yetki ve sorumluluklar paylaşılır, sandık kurulu bazında seçmenle birebir ilişkiye dayalı bir örgüt modeli yaşama geçirilebilirse CHP’nin tek başına iktidar olması olasıdır. Bu yapı CHP’de kısa bir sürede çok rahat kurulabilir. Çünkü; iktidara susamış, her şeye rağmen memleketin en ücra birimlerinde CHP’ye gönül vermiş seçmenler, CHP’ye omuz vermeye hazır yetişmiş insan kaynağı bulmakta zorluk çekilmeyecektir. Bunun için yapılması gereken her il için bir uzmanı donatmak ve il başkanlıklarına yardımcı olmak üzere ivedilikle görevlendirmektir.
Bu bağlamda CHP değerlendirildiğinde 1950’den bu yana çok kısa süreler hariç neredeyse iktidar olamamıştır. İktidar olamamasında elbette küresel güçlerin engellemesi, darbelerin etkisi vardır. Ama esas sorun kendi örgütsel yapısıyla ilgilidir. Değişme kaçınılmaz bir olgu ise değişime direnerek örgütü başarıya götürmek olanaksızdır. CHP’yi yönetenler de değişim ihtiyacı olduğunu görmüş olacaklar ki 2008 yılında bir tüzük değişikliğine gidildi. Ama dengeleri gözetmek adına eski genel başkan da yeni genel başkan da bu tüzüğü uygulamakta tereddütler geçirdi. Çünkü var olan dengenin direnciyle karşılaşmaktan çekiniyorlardı.
Nihayet Yargıtay başsavcılığının müdahalesiyle yeni tüzük uygulamaya konuldu. Bu süreçte Parti içinde yaşanan çalkantılara izleyenler tanık olmuştur. Bir örgütün başarıya ulaşmasında birbirini tamamlayan her alana ilişkin görev tanımlarının yapılması, görev tanımlarında yer alan hususlarda hedeflerin konulması, hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin ölçülebilir olması önemlidir. Lider bir orkestra şefi gibidir. Uyumsuzluğu ortadan kaldıramıyorsa izleyicilerden alkış alamaz. O nedenle liderin en önemli işi takım kurmaktır ve sonuç almaktır. Partiyi iktidara taşımakla yetkilendirdiğin ve ağır bir sorumluluk verdiğin genel başkan parti meclisi üyeleri arasından Merkez Yürütme Kurulu üyelerini seçebilmelidir. Yeterli performansı gösteremeyen kurul üyesini de görevden alabilmelidir. Yeni tüzükle CHP’de 13 genel başkan yardımcısı olacaktır. Genel başkan yardımcılarının yetki ve sorumluluk alanları belirlenmiştir. “Her şey olan bir şey olamaz” sözünden hareketle “herkesin her şey olduğu bir yerde hiçbir şey olamaz” denilebilir. Kısaca orada her şey konuşulur ve unutulur. Ortada hesap verecek birisini bulamazsınız.
CHP’de Genel başkan yardımcılarının; Örgütlenme ve Örgüt Yönetimleri İdari ve Mali İşler Seçim ve Hukuk İşleri Partinin Tanıtımı, Basın ve Propagandası Yerel Yönetimler Meslek Kuruluşları, Sendikalar ve Diğer Sivil Toplum Kuruluşları Dış İlişkiler ve Yurtdışı Örgütlenmeler Kadın Örgütlenmesi ve Kadın Kolları Gençlik Örgütlenmesi ve Gençlik Kolları Ekonomik ve Mali Politika Halkla İlişkiler AR-GE; Bilim Yönetim ve Kültür Platformu Parti İçi Eğitim gibi alanlarda yetki ve sorumluluk üstlenmeleri olumludur. Geç kalınmasına rağmen bu bir ilerlemedir ama yetmez. CHP’nin taşra örgütlenmesinin de yönetim ve siyaset biliminin bulgularından yararlanılarak yeniden yapılandırılması gerekmektedir. CHP liderliği bir durum tespiti yaparsa bu gerçeği görecektir. İl, ilçe, belde, köy ve mahalle örgütlerinde de görev tanımları yapılır, yetki ve sorumluluklar paylaşılır, sandık kurulu bazında seçmenle birebir ilişkiye dayalı bir örgüt modeli yaşama geçirilebilirse CHP’nin tek başına iktidar olması olasıdır. Bu yapı CHP’de kısa bir sürede çok rahat kurulabilir. Çünkü; iktidara susamış, her şeye rağmen memleketin en ücra birimlerinde CHP’ye gönül vermiş seçmenler, CHP’ye omuz vermeye hazır yetişmiş insan kaynağı bulmakta zorluk çekilmeyecektir. Bunun için yapılması gereken her il için bir uzmanı donatmak ve il başkanlıklarına yardımcı olmak üzere ivedilikle görevlendirmektir.