Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '08

 
Kategori
Kitap
 

Çiçeklerin Kanı; Muta nikâhına zorlanan, 14 yaşında halı dokuma sevdalısı bir kızın hikayesi

Çiçeklerin Kanı; Muta nikâhına zorlanan, 14 yaşında halı dokuma sevdalısı bir kızın hikayesi
 

Hangi kitapları alayım diye bakındığımda, kitabevi çalışanı arkadaşım güncel olaylara dair araştırma kitaplarını veya gerilim romanlarını öneriyor ama ben genelde duygusal ağırlıklı kitaplara yönleniyorum. İllaki sevgiye dair olacak, zorlu bir yaşam telaşı olacak ve hele bir de anlatımı tasvirlerlerle bezeli bir kitap olursa bir an önce alıp, okumak için sabırsızlanıyorum. Sürekli hastane ortamında, sorunlara çözüm bulma çabası ve önemli kararlar vermek gerektiren bir iş ortamında olmamdan dolayı belki de masalsı romanları seviyorum.

İşte "Çiçeklerin Kanı" da böyle bir düşünceyle seçtiğim bir kitap oldu. Anita Amirrezvani tarafından yazılmış. Çok dokunaklı bir hikayesi var, 17.yy da İran'da evlenme çağına yaklaşan 14 yaşındaki bir kızın yaşamını anlatıyor. Köylerinde yaşarken babasının beklenmedik ölümünden sonra, açlık derecesinde geçim sorunu yaşayan anne-kız İsfahan'da yaşayan üvey amcalarının yanına taşınıyorlar. Yakın akraba olmalarına karşın, üvey amcanın eşinin de yönlendirmesi ile evde sığıntı muamelesi gören anne-kız hizmetçi olarak çalıştırılmaya başlıyorlar. O dönemlerde çeyizi olmadan kızlar evlendirelemediği için kızcağız kendisine teklif edilen gizli bir "Muta" nikahını kabul etmek zorunda kalıyor. Muta evliliği, belli bir para karşılığında, belli bir süre için anlaşılan sözleşme niteliğinde bir evlilik. Çok küçük yaşta bir çok sıkıntı içinde böyle bir nikah da yaşayan kız, koşullar beklenmedik şekilde gelişince zorlu bir yaşamı bu paralı evliliğe tercih ediyor. Bu zorlu yaşamında annesi ölümün eşiğine geliyor, dilencilik bile yapmak zorunda kalıyor. Dilencilik yaparken, başka bir dilenci ile yer savaşı bile yapmak zorunda kalıyor. Bu dönemlerinde kemik ve soğanla yaptıkları çorbalarla yaptıkları yemek ziyafetleri içinizi burkuyor.

Genel olarak zorlu bir yaşam hikayesi hakim, ama yer yer anlatılan masallarla hüznünüz dağılıyor. Bunların yanısıra o kadar küçük bir yaştaki kızın cinselliği keşfi ve sevgi olmadan yaşanan kadın erkek birlikteliğini sorgulayışını da okuyorsunuz.

Bir de halıların dokunması ile ilgili bilgilere dayanan anlatımlar var ki, sanata ilgi duymayanlar için bu bölümler sıkıcı olabilir. Üvey amcanın şah için halılar tasarlayan ve dokutan birisi olması, kızın halı dokuma konusunda bilgi ve beceresini artırmasında etkili oluyor. Olağanüstü halılar dokuyor. Halıların daha tasarım aşamasında öyle anlatımlar varki, gözünüzün önünde canlandırabiliyorsunuz. Desenler ve renkler böylesine özenli seçildiğine göre, öylesine basıp geçtiğimiz, ya da gözucu ile bakmadığımız halıların hikayelerini nasıl olupta merak etmediğini düşünüyor insan.

Kitabı bitirdiğiniz de hem kafanızdakiler uçup, gidiyor hemde okuduğunuz zengin tasvirlerin etkisi ile mutlu hissediyorsunuz kendinizi. Ben okurken başka bir arkadaşım beğenip hemen aldı benden, o getirince de başkaları okuyacak. Yoksulluğun diplerinde gezinirken bile savaşma gücünü yitirmeyen, onurlu ve becerikli bu kızın hikayesini seveceğinizi düşünüyorum, sevgilerimle

Resim kaynak
http://www.metupress.com.tr/UI/Image.aspx?guid=87279c8b-b345-45ff-b21b-522fb5e74d2b


 
Toplam blog
: 196
: 6404
Kayıt tarihi
: 30.03.07
 
 

Uzman doktorum, kendimi bildim bileli çalışıyorum. Kendi adıma  yaşamdan beklentim, huzurlu ve ko..