- Kategori
- Psikoloji
Çileli bir örgüdür sevmeyi öğrenmek

oluşturduğum en çileli görsel...iv
Büyük bir huzursuzluk ve içinde bulunduğu bunaltı kuyusunun dibinde öylece oturuyordu. Aydınlığa çıkmak ve bu halinden kurtulmak için yapması gerekeni biliyor, ama sabır ve özen göstermesi gerekli olan bu eyleme geçme enerjisinin başlangıç noktasını kestiremiyordu…
İşin en keyifsiz ve acı veren kısmıyla başlamalıydı artık. Teker teker bin bir emekle ördüğü bir kazağı söküp, yumak haline gelişine kadar geçen süreç gibi geçmişini çözmesi, kendini çözümlemesi, yeniden oluşmaya hazır bir hale getirmesi gerekiyordu…
- Benden nasıl bir yardım istiyorsunuz?
- Kuşkularım, kaygılarım, korkularım ve ötekine olan inançsızlığım yüzünden hiçbir ilişkimde mutlu ve huzurlu olamadım. Bana gösterilen sevgi ile yetinemedim. Kıskandıklarım oldu. Hep değişmek, daha güzel olmak, daha fazla arzulanır olmak, daha fazla sevilmek istedim…
- İnsanların güzel duygularını ifade etmesi olağandır ama kötü olduğu halde tanıyı koymuş ve dolaysızca ifade ediyor oluşun işimizi kolaylaştıracaktır, bundan emin ol. Bence bu anlamda çok cesursun. Kendini sevmeye buradan başlayabilirsin.
Sökmeye başladığı kazağın en koyu renkli yerleriydi, hatırladıkça gördüğü ve içinde kalan çirkin çocuğun anıları. Hiç arkadaşı olmamıştı, şişman gözlüklü ve dalga geçilen bir kişilikti okul yıllarında. Otoriter ve mesafeli bir baba, silik ve sevgi yoksunu bir annenin üçüncü kızıydı Şermin. İlgisizliğe alışarak büyümüş veya yüreğindeki kocaman kara delik yüzünden hiç büyüyememiş bir kadın olmuştu. Masanın üzerinde günlerce duran başarı dolu karnesine bile göz ucuyla bakan olmamıştı.
Diğer kızlardan farklı olmak için inşaat mühendisliğinde okumayı seçmişti. Zeki kızlardan hoşlanan ve şişman bedeninde anne sıcaklığını bulan erkek arkadaşları da olmuştu elbette. Ama elde ettiği her erkeği bir nedenle terk etmekten ve aday başka delikanlıları ağına düşürmekten oyun hazzı duyuyordu. Kendisinden daha güzel, hatta deli gibi kıskandığı başka kız arkadaşlarına bu maceralarını anlatmayı da oyununun başka bir parçası haline getirmişti. Tüm bunları yaparken duyduğu geçici haz, hiçbir biçimde kalıcı bir huzur ve mutluluğa dönüşemeyecekti. Birini kıskandığı sürece sevdiğini sanıyor ve kendi kıstası olan bu durum değiştiğindeyse sıkılıp, başka birini sevmeyi deniyordu.
Hatırladıkça ve geçmişinde var olan herkesi anlayıp, affettikçe ilmekler hızla sökülmeye, yan yana sıraladığı yumaklar çoğalmaya başlamıştı.
İçinin en kuytu yerinde dizlerini kırıp oturan yalnız ve ilgisiz çocuğun başını okşamaya başladığındaysa söktüğü kirli ve karmaşık kazaktan eser kalmamıştı. Yorucu ve sarsıcı biz çözülmüşlük hali ile koltuğa attı kendini Şermin.
- Şimdi nasıl hissediyorsun kendini.
- Açıkçası biraz yorgunum. Bu noktadan sonra durmamam gerekiyor biliyorum ama kendime çok yüklendiğim, hesap sorduğum hatta aşağıladığım bir sürecin izlerinden geçtim ilmek ilmek. Şimdi yeni bir örme işlemine başlamalıyım. Elimdeki malzeme aynı, biraz yıpranmış ama bundan giyinip huzur ve mutlulukla yaşayacağım kendimi oluşturmalıyım.
- En zor kısmını atlattın. Şimdi hiç acele etmeksizin, sabırla, kendine güvenerek, ördükçe öğreneceğin ve yaşayacağın hayatının malzemesi ellerinde. “Zor” ve “yorgunum” kelimelerini az kullanmakla işinin kolaylaşacağı garantisini verebilirim sana. Bir de geldiğin noktayı takdir ettiğimi bundan ben de mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Mesleğimin en keyifli yanında ve sonuç almaya yaklaşmış olduğumuz yerde duruyorsun.
Kendi üzerinde çalıştıkça beğendiği ve sevdiği yeni kazağı olmuştu Şermin. Ötekine başvurarak, ama taklit etmeksizin verdiği takdire değer emeği ile yapılanmanın, kendi malzemesinden yeniden kuşanmanın, kaynağı bereketli olan bir şelale gibi yaşama akmak olduğunu hissediyordu.