- Kategori
- Dünya
Çinlilerin ne yediğini biliyor musunuz?
Şova bak...sabır...
İşi gereği üç ülkede çalışan, hangisinde yaşadığı belli olmayan, bir çocukluk arkadaşım var. Vietnam Çin ve Singapur arasında gidip geliyor. İki hafta izin vermişler. Soluğu Mersin' de aldı haliyle... Hemen görüştük. Heyecanla oturdum ve sorularıma başladım. Nasıl gidiyor, memnunmusun, yeterli maaş alıyormusun, birini bulamadın mı, evlenmiyormusun daha gibi, tipik kadın sorularından sonra,
- Biraz oraları anlatsana bana, dedim.
Çok birşey yok, anlatacak. Vietnam insanı değişik. Yollarda pek araba göremezsin, herkes motor sürüyor. Pek konuşmazlar. Kendi hallerindeler. Zaten işten eve, evden işe gitmek zorundayım. Gezecek görecek pek fazla bir şey de yok. Hepsi benim yarı boyumda.
- Yemek kültürleri nasıl. Hamam böceği yiyorlar mı, gerçekten. (Bu arada biz de yemek yiyoruz. Benim pek midem bulanmaz, böyle şeylerden. Ya da öyle sanıyordum! ). Televizyonda görmüştüm. Koca hamam böceklerini, tek tek şişe diziyorlar. Sonra ateşte çevirerek pişiriyorlar. Mangal yapıyorlar. Doğru mu gerçekten.
Doğru. Ben yolda giderken, seyyar satıcı dikkatimi çekmişti. Leğen vardı. İçinde su. Bu ne dememe kalmadı, leğenin içinden, solucanı aldı, değişik bir şekilde tuttu ve çevirdi. İçi dışına çıktı. Yanında da baharatlar duruyordu. Onlara batırdı, adamın birine verdi. O da yedi. Çok lezzetli bir dene, diye, ısrar da ediyorlar.
- Başka ne yiyorlar.
Akrep yediklerini gördüm. Bildiğim kadarı ile yemedikleri canlı yok. Denizden çıkan yosunu bile yiyorlar. Köpek yiyorlar. Köpekler için kümesler var. Nasıl biz, tavukları kümese koyuyoruz, onlar da köpekleri koyuyorlar. Sonra da pişirip yiyorlar. Yeme şekilleri çok kötü. Köpekleri 4 tarafından bağlıyorlar. Kafasına vura vura öldürüyorlar. Böyle daha lezzetli oluyormuş.
- Vahşet bu. Nasıl izin veriliyor. Kimse karşı çıkmıyor mu?
- Kültürleri...Kedi yiyorlar. Eti çok kıymetli, o yüzden çok pahallı.
- Çin de de mi aynı.
Orası daha kötü. Anlatmayayım istersen, yemek yiyoruz.
- Anlat anlat benim midem bulanmaz.
*Konuşmaya burada ara vermek istiyorum. Çünkü birazdan duyacaklarım, iki gündür kendime gelemediğim korkunç şeyler. Yalnız, bunu bilmeyen, bir ben kalmışım. Tüm dünyanın bundan haberi varmış. Eminim siz de, zaten biliyorsunuzdur. İnanın duyduğumdan beri, kafamı toparlayamıyorum. O kadar acı verdi ki, insanlığın savaşlarını bile, normal karşılamaya başladım. Bunu yapan insan, adam da öldürür, tecavüzde eder, savaş çıkarır, en önemlisi, gözünü kırpmadan bebek katili olur.
Cenin yiyorlar Melda.
- Ne cenini? Cenin ne demek?
....
- Hadi be...Bildiğim ceninden bahsetmiyorsundur.
Bildiğin cenin. İnsan cenini.
- Bak şakası bile hoş değil. Lütfen uzatma.
Şaka değil.
- Kim uydurdu bunu. Sen gözünle görmeden nasıl, başkalarının laflarıyla buna inanırsın?
Gözümle gördüm. Tabakla servis yapıyorlar. Bir çocuktan fazlası yasak. Yasak ama harıl harıl hamile kalıyorlar. Çocuk 5-6 aylık bile olsa, kürtaj yapıyorlar, sonra da, pişirip yiyorlar.
- Yalan söylüyorsun.
Melda saçmalama, herkesin haberi var, bundan. Aç interneti, resimler bile var. İnsan hakları devrede, hayvan hakları devrede. Kimse birşey yapamıyor, kültürümüz, diyorlar.
Eve geldim. Açtım hemen, gördüğüm manzara korkunçtu. Pek tavsiye etmiyorum ama inanmayan bakabilir. Google görsellere bakarsanız, görürsünüz. Ben hala bunun, yalan olmasını ümit ediyorum. Uykularım kaçtı, desem yeridir. Böyle kötü bir olayı, sizinle paylaştığım için, gerçekten üzgünüm. Belki biriniz çıkar da, ben biliyorum, bu yalan habermiş, dersiniz, diye, ümit ediyorum.
İnternette gördüğüm bir başka görüntü ise; Hayvanat bahçelerinde, çocuklarının gözü önünde, aslanlara, canlı koyun atıp, eğleniyorlar.
İlk aklıma gelen duygular;
Boşuna çabalama Melda. İnsanları durdurmaya çalışma. Senin ne aklın, ne de gücün, onlara dur demeye yetmez. Anlatmakla, canilik yok olmaz. Savaşlar da bitmez, ölümler de bitmez. Kültür dediğin cahilliğin, arkasına sığınıp, daha az kötüsünü yapıyor diye, kendi insanını hoş göreceksin, sonra daha kötüsünü yapanı yargılayacaksın. Kötülük ne ki? Kime göre kötü. Sana iyi gelen, ona kötü, sana kötü gelen, ona iyi. Hepimizin içindeki cani, an geliyor, çıkıyor ortaya. Biz de ona 'kültür' diyoruz, yeri geldiğinde. Caniliğimize bulduğumuz bahane: Örf adet.
Bu blogu yazdıktan sonra, internette araştırma yaparken, bunun sanat için yapılan, bir şov olduğunu yazan, bir yazı gördüm. Çinli sanatçılar, oyuncak ceninlerle, yeme işini canlandırmışlar. Büyük tepki almış. Google görsellerde mevcut. Bütün resimler orada da var zaten. Hiç etik olmamasına rağmen, yine de, eğer gerçekten, bu bir şovsa, şiddetle kınayarak, gerçek olmadığına seviniyorum.
Çok Çok feci bir durumdayım:)) Bilen varsa beni aydınlatsın. Arkadaşım, gözümle gördüm, diyor. Dünya ayağa kalkmış, diyor. Ben kendim, insan ve hayvan haklarının düzenlediği, kampanyalara katıldım, imza attım diyor. Sanırım bu, eskiye dayanan bir mevzu. Ben ilk defa duydum. İnsanları bilmeden, bu tarz şeylerle suçlamak, hiç hoş değil. Sadece gerçeği bulmaya çalışıyorum. Yok Yok kesin yalandır.
Biri bana gerçeği söylesin...