- Kategori
- Dünya
Küreselleşme olgusu ve eğitimdeki değişimler
Google Görseller bölümünden alınmıştır.
Aralarında küçük farklılıklar olsa da, eğitimin tüm uygar dünyanın ortak sorunu olduğu konusunda inanç birliği vardır. Bir başka ifade ile eğitim, herkesin barış içinde birlikte yaşayabileceği gönençli bir dünya yaratma çabasıdır. Uygar dünya, geleceğin toplumunu inşa edebilme ve toplumsal huzura kavuşmanın, ancak eğitimle mümkün olacağına inanmaktadır. Her ne kadar bu inanç soyut bir öngörü gibi görünse de, geçmişten günümüze uluslar arası ciddi örgütler tarafından yürütülmekte olan bazı model projelerin, katılımcı ülkeler tarafından hâlâ destekleniyor olması, uygulanabilir testinden geçer not aldığını göstermektedir. Değişik alanlarda sürdürülmekte olan yeni uluslar arası ortak projelerle, eğitimde standart bir yapıya doğru giden uzunca bir yol alınmıştır. Model proje uygulamalarının büyük destek görmesi, “en kârlı yatırım insana yapılan yatırımdır” sloganının, adeta tüm uygar dünya tarafından itibar edilen ortak bir ilkeye dönüştüğü görülmektedir.
Ulaşım ve iletişim alanında görülen baş döndürücü gelişmelerin dünyayı bir futbol topuna, hatta bir miskete dönüştürerek yüzyılımıza damgasını vurduğunu “Uzay Çağı”, “Bilgisayar Çağı”, “İletişim Çağı”, “Bilişim Çağı”, “Bilgi Çağı” , ”Haberleşme Çağı” , “Halkla İlişkiler Çağı” denilmesinden rahtlıkla anlayabiliyoruz. Bütün bu isimlendirmelerin nedeni haberleşme araçlarında ve uzay teknolojilerindeki yeniliklerin sonucudur. Bilgiye erişimde, resimlerin ve bilginin anında yoğun ve hızlı şekilde iletilmesinde, bilginin çok yönlü ve çok amaçlı kullanılmasında ve saklanmasında, istenildiği anda çağrılmasında ve yeniden üretilmesinde, olayların anında görüntülü olarak aktarılmasında vasıta olma özelliği taşıyan haberleşmedeki bu gelişmeler, çağdaş eğitimin de temel iletişim aracı olma özelliğini kazandırmıştır. Bugün her birimizin Milliyet çatısı altında duygu, düşünce ve görüşlerimizi dünyaya açık şekilde ifade edebilmemiz, iletişimdeki bu gelişmelerin sonucu değil midir? Yazdıklarımızla çok önemli bir toplumsal eğitim işlevi gördüğümüzü, edinilen izlenimlerden rahatlıkla söyleyebiliyoruz. İletişim ve etkileşimin aynı zamanda sosyal öğrenmenin de genel bir tanımlaması olması, bu savımızı doğrulamaktadır. Yani, haberleşme araçlarının, eğitim ve öğretimin kurgusu içinde yer alması, aynı anda göze ve kulağa hitap ederek, duyu organları tarafından somut şekilde kolay algılanmasının yanı sıra, hemen herkesin farklı bir nedenle de olsa, kitle iletişim araçlarının hedef kitlesi konumunda olması özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bu araçların çok yönlü işlevleri, örgün eğitimin olduğu kadar, yaygın eğitimin de en önemli iletişim aracı olma niteliği kazandırmıştır. Kitle iletişim araçlarının yoğun kullanımından ve toplumsal işlevinden kaynaklanan küreselleşme olgusu, bireysel ilişkilerden sosyal ilişkilere, üretim ilişkilerinden ekonomik ilişkilere, kültürel ilişkilerden ticari ilişkilere varıncaya dek tüm dünyayı temelden etkilemiştir. Sonuçta, araştırılması gereken yeni bilim alanları doğmuş, var olan bilim alanlarında kaynaklara ulaşma bakımından bilim insanlarına araştırma kolaylığı sağlamış, tıpta yeni tedavi yöntemleri, eğitimde de yeni eğitim metotları geliştirilmiştir. Teknolojik gelişmeler ticari anlamda birçok sektörü etkilemiş, iletişim araçlarını üreten ülkeler, az gelişmiş ülkeleri her yönden kendilerine bağımlı kılmıştır.
Değişimin uluslar arası ilişkiler boyutuna bakıldığında, SSCB ve ABD arasında imzalanan nükleer silahların sınırlandırılması antlaşmalarıyla son bulma işareti veren soğuk savaş dönemi, Sovyet halkını ve birliğe bağlı federasyonları derinden sarsmıştır. İletişimdeki son gelişmeler karşısında, Sovyet halkını ve bağlı Cumhuriyetleri dış dünyaya kapalı halde, katı bir yönetim anlayışıyla bir arada tutmanın mümkün olmayacağını gören Michael Gorbaçov, daha barışçı bir dünyayı hedefleyen demokratikleşme programını ilan etmiştir. Açıklık (Glatsnos ) ve yeniden yapılanma (Peretsroyka) diyerek ilan ettiği bu açılım programı, soğuk savaş döneminin iki kutuplu dünyasının sonunu hazırlamıştır. O tarihe kadar dünyaya kapalı olan Sovyetler Birliği, bir anda kapılarını dış dünyaya açmasıyla başlayan bavul ticareti, diğer alanlardaki değişiminin de öncülüğünü yapmış, küreselleşme fikrinin temsilcilerinden biri olan Gorbaçov da dünyada yılın en başarılı siyaset adamı seçilmiştir. Kendisinden sonra yönetim ergine sahip olan karar vericiler de, reformları sürdürmeye devam etmişlerdir. Doğu ve Batı Berlin arasında bir gecede örülen utanç duvarı yıkılmış, sonuçta her iki Berlin gibi, Doğu ve Batı Almanya da birleşmiştir. İki kutuplu dünyanın dağılmasıyla başlayan küreselleşme süreci, Doğu Bloğu ülkelerinin ve Sovyetler Birliği’nden ayrılan cumhuriyetlerin liberal ekonomiye geçiş uygulamalarıyla devam etmiştir. Bu ülkelerin AB’ye ve NATO’ya tam üyelik başvurusu yapması, yenidünya düzeninin oluşumunu başlatmış, birçok doğu Bloğu ülkesi hem NATO’ya hem de AB’ye asıl üye olma statüsü kazanmıştır.
Ticaretle başlayan küreselleşme olgusu, diğer ilişkileri de etkilemiş, emeğin, malların ve sermayenin serbest dolaşımıyla gümrük duvarları yıkılmış, kotalar kaldırılmıştır. Sosyal, siyasi, kültürel içerikli programlar ve yayınlar, sınır tanımayan iletişim araçları sayesinde dünyanın en ücra köşesinden bile izlenir hale gelmiştir. Geçmişte siyasi önderler tarafından tırmandırılan gerilim politikaları yerine, halkların barış içinde bir arada yaşama arzusu galip gelmiştir. Kârlı yatırım alanları arayan milyar dolarlar, bir tuşa basılarak dünyanın bir ucundan ötekine yer değiştirmeye başlamıştır. Bedensel kaba iş gücünün yerini robotların almasıyla, emeğe dayalı iş gücünün yerini nitelikli iş gücü almıştır. Emeğin de mallar ve sermaye gibi serbest dolaştığı bir dünyada, bilgiye ve uzmanlığa dayalı nitelikli iş gücü, bireylerde aranan en önemli özellik haline gelmiştir. Oluşan yenidünya düzenine göre, aranan eleman görüntüsüne üstün değer niteliği kazandırabilmek için, ortak eğitimin en önemli sorun olarak karşımıza çıktığı görülmektedir.
Eğitimdeki Değişimler
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO 1953 yılında oluşturduğu, 176 ülkeden 7900 eğitim kurumunu kapsayan ve halen devam eden bir model çalışma başlattığına daha önce değinilmişti. Türkiye’nin de katıldığı uluslar arası “Kardeş Okullar Ağı” projesi, (ASPNet ) eğitimin evrensel ortak ilke olduğunu test eden model proje bazında en çarpıcı örneklerden biridir. Varlığını günümüze kadar sürdüren bu proje ile amaçlanan temel hedef, farklı ülkelerin eğitim kurumları arasında bilgi, deneyim, öğrenci ve öğretmen değişimi yoluyla kültürlerarası diyaloga katkıda bulunmaktır. Eğitim hakkının bir insanlık hakkı olmasından ve yoksul kesimlerin de eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanmasına yönelik bu çalışmalar, UNESCO’nun koordinasyonunda halen devam etmektedir.(2)
Globalleşme süreciyle uluslar arası ortak amaca dönüşen eğitim sorunu, UNESCO’da olduğu gibi, Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasında da genel eğitimi esas alan “Sokrates Programı”, mesleki eğitimi esas alan “Leonardo da Vinci Programı” ve gençliği esas alan “Youth” programları uygulanmaktadır. Hemen hepsinin hedefi, üye ülkeler arasında eğitimde ve öğretimde uygulanabilir standart yeni yöntemlerin hayata geçirilmesine yönelik olmasıdır. Ulusal Ajans’ın kurulduğu 2004 Nisan ayından itibaren bu programlara ayrılan bütçelerden yararlanmaya başlayan ülkemiz, okul öncesi eğitimden lise son sınıfa kadar olan genel eğitimi kapsayan, “Comenius” Okul Eğitimi Programının da katılımcısıdır. Bu programın amacı ise, okullar arasında kurdurulacak ortaklıklarla üye veya aday okullar arasında eğitimde kalite ortaklığına gitmektir. Bu programla AB ülkeleri arasında okul ortaklıkları kurdurulmakta, öğretmen ve öğrenci değişimi, iyi deneyimlerin paylaşılması, ortak müfredat uygulamaları, dil öğrenimi, uzaktan eğitim modelleri uygulamaları, yetişkin eğitimi ve hizmet içi eğitim alanlarında ortak çalışmaları yürütmeyi hedeflemektedir.(3)
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) daha da ileri giderek, Eğitimde Yenilik Merkezi (CERİ) bünyesinde sürdürülen ve on yıl gibi uzun bir zaman dilimini kaplayan “Yarının Eğitimi” projesi oluşturulmaktadır. Proje, dünyadaki eğilimleri belirleyerek hükümetlere eğitimin geleceğini şekillendirmelerinde bilimsel temel sunmaktadır. Küreselleşme ve rekabet edebilme koşulları ile birlikte, ülkelerin insan kaynaklarını sürekli değişen ve gelişen bir dünyaya hazırlama zorunluluğuna değinilmişti. Bu anlamda eğitim, insan kaynağını topluma ve çalışma yaşamına hazırlama sorumluluğu üstlenmiştir. Bu sorumluluk tek tip insan yetiştirmekten öte, toplumla uyum içinde yaşayabilen sosyal sorumluluk sahibi insanlar yetiştirme projesidir. Dünyada ne kadar ileri teknolojiler yaratılırsa yaratılsın, iyi eğitilmiş kaliteli insan unsuru olmadan hiçbir makineden ve en gelişmiş sistemden dahi beklediğimiz verimi elde edemeyiz. Çünkü, sistemi de cihazı da verimli çalıştıracak olan insandır. Başarılı olma şansı, her ikisinde de insan unsurunun niteliklerine bağlıdır. O halde, tüm dünyanın üzerinde durduğu ortak sorun, yurttaşların bireysel özelliklerini nasıl daha iyiye, güzele dönüştürebilir ve geleceğin üretken modern toplumunu nasıl kurabiliriz sorularına cevap aramaktır.
Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkabilmek için, öncelikle bilgi ve beceri ile donatılmış bireyler yetiştirmek. Dünya ile iletişim kurabilecek düzeyde yabancı dil bilmek, insanlara dünya ile uyum içinde olma yönünde yeni ufuklar açacaktır. Geleneksel kültür değerlerini benimsemiş, ancak dış dünyaya da açık ve kendi toplumu ile barışık ve uyum içinde olmak, aşırı akımlara itibar etmeyen, dengeli yurttaşlar yetiştirmenin kuralı olacaktır. Batı insanı ile her alanda yarışabilecek özelliklere sahip bireyler yetiştirmek, ancak ortak standartları belirlenmiş çağdaş eğitim modellerini uygulamakla olur. Bir ütopya da olsa, geleceğin dünya vatandaşı olgusunun da hazırlayıcısı olacak ortak eğitim projeleri, savaş makinesine dönüşmüş siyasetçilerin saf dışı kalmasıyla mümkün olacaktır. Bir başka anlatımla dünyamızın aydınlık geleceği, eğitimle gelecek görünüyor desek, her halde kehanette bulunmamış oluruz.
İstanbul, 1-Şub-2009
1.)http://www.milliyet.com.tr/ 20.12. AB: Kıbrıs soluk katar…
2.)http://www.unesco.org.tr/egitim.php?gitid=2
3.)http://www.meb.gov.tr/duyrular/duyrular/AvrupaBirliği2004/ABEğitimprogramlarıTürkiyeninKatilimi.htm