Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Ağustos '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Cinsel istismar

Çocuk istismarı konusu geniş bir konudur. Cinsel, duygusal ve fiziksel istismar gibi türlere ayrılabilir. Ben bu yazımda cinsel istismar konusundan bahsedeceğim. Cinsel istismar konusunu incelerken psikolojik ve sosyolojik etkilerini değerlendirmek gerekiyor. Cinsel istismarın içerisinde yer alan çocuk cinsel istismarı ise çok daha önemli bir konuyu teşkil ediyor.

Bu durum birkaç şekilde meydana geliyor. Öncelikle cinsel istismarda bulunan kişi akraba, komşu, bir tanıdık veya yabancı bir kişi olabilir. Ayrıca aynı cinsiyetten veya karşı cinsiyetten, yetişkin veya yaşıtı olabilir. Bu şekilde ayrıştırmak bizim için cinsel istismara uğrayan kişinin psikolojisinin etkilenme boyutuna da ışık tutar. Yine cinsel istismarın ne derece olduğunu anlamakta önemlidir. Örneğin sadece cinsel organ gösterme yoluyla olabilir. Elle dokunma, sürtünme veya cinsel ilişkiye girme şeklinde de görülebilir.

Cinsel istismara uğrama ihtimali her zaman söz konusu olabilir. Aile içerisinde, yani kan bağı olan kişiler tarafından yapılan cinsel istismara “ensest” adı verilmektedir. Özellikle toplumda çok fazla ortaya çıkarılmayan cinsel istismar türlerindendir. Sebebi ise ailenin bu durumun ortaya çıkmasıyla yaşayacağı çalkantılardır. Yıkılacak bir evlilik, mahkeme, toplumun gözünde ailenin düşeceği durum (ki çoğu bulunduğu bölgeden göç etmek zorunda kalmaktadır) olayın ortaya çıkmasını engellemektedir. Genel itibariyle görülen aile içi cinsel istismarlarda kız çocuklarının mağdur oldukları görülmektedir. Baba, üvey baba, ağabey, dayı, amca gibi yakınları tarafından cinsel istismara uğramaktadırlar.

Küçük yaşta cinsel istismara uğrayan kız çocuklarında, ileriki yaşlarda erkeklere karşı güvensizlik, erkeklerle sağlıklı iletişim kuramama, evlenmek istememe, cinsel hayatta “frijit”lik (cinsel soğukluk) durumlarıyla karşı karşıya kalabilmektedirler. Özellikle, annelerinin bu durumu bildiği halde susmaları durumlarında kız çocukları intihara veya evden kaçmaya teşebbüs davranışları görülebilir. Yetişkinlik döneminde erkeklerden intikam alma davranışı da sergileyebilirler.

Ensest ilişkilerde çocuk tarafından bir akrabanın istismarının üstü kapatılıp söylenmeyebilir. Bunun sebebi çok çeşitli nedenler olmakla birlikte, çocuğun ailesinin kendisini suçlama veya babasının o akrabaya zarar verme ihtimali gibi sebepler sayılabilir. Cinsel istismara maruz kalmış bireylerde ileriki yaşlarda psikosomatik(psikolojik sebeplere bağlı fiziksel) belirtilerin görülme ihtimalide yüksektir. Karşılaştığım bir vakanın hikâyesinde vakanın zaman zaman yaşadığı bayılmaya benzer bilinç kayıpları söz konusu olmaktaydı. Vaka, o anda çevresinde olup bitenleri fark edebildiğini ancak hareket edemediğini ve tepki veremediğini ifade etmiştir. Vakanın hikâyesi alınırken küçüklüğünde yaşadığı olumsuz bir cinsel olayın olup olmadığı sorusuna evet yanıtını vermiştir. Vakanın amcası tarafından cinsel tacize uğradığı öğrenilmiş ve bu durum üzerine gidilmiştir. Bu durumu vaka hayatında ilk defa danışma ortamında paylaştığını söylemiştir. Bu durumu ailesine veya başkasına söylemediğini, çünkü söylerse çok kötü şeylerin olabileceğini ifade etmiştir.

Genel itibariyle vakanın durumu incelendiğinde; sonuç olarak vakanın yaşadığı cinsel istismarın vaka üzerinde şuur kaybı şeklinde psikosomatik belirti olarak gözlendiği öngörülmüş, terapi bu doğrultuda şekillenmiş ancak etkili bir sonuç alınamamıştır. Çünkü vaka olayla yüzleşmeyi kabul edememiştir.

Aile içi istismarlarda, aile tutumları mağdurun davranışlarını da şekillendirmektedir. Baskıcı, otoriter, güvensiz aile yapılarında mağdur durumu saklayacak, demokratik ve güven veren aile yapılarında ise mağdur bu durumu ailesiyle paylaşabilecektir. Ailelerin peşin hükümlü olmamaları, olayı anlamaya çalışmaları ve çocuklarıyla küçük yaşlarından itibaren güvene dayalı bir ilişki geliştirmeleri çok önemlidir.

Son 6 ayda karşılaştığım 3 cinsel istismar olayını anlatarak konuya farklı açılardan bakalım. İki istismar olayı neredeyse üzerine fotokopi kâğıdı koyulmuş gibi aynı, ancak farklı kişiler tarafından gerçekleştirilmiştir. İki olayda da mağdur kız çocuğu oturduğu apartmana giriyor, tam asansöre bineceği sırada tanımadığı bir yetişkinde onunla beraber asansöre biniyor. Mağdura kaçıncı kata çıkacağını soruyor (iki olayda da tevafuk, iki mağdurda sekizinci katta oturuyor.) ve kendisi daha altlarda bir kata çıkacağını söyleyerek düğmeye basıyor. Asansör çıkmaya başlayınca tacizde bulunan kişi pantolonunu indirerek mağdurlara cinsel organlarını gösterme şeklinde teşhircilik yapmıştırlar. İki olayda da mağdurlar asansörden kaçarak eve gitmişler durumu anlatmışlar, ailelerin polise gitmesiyle tahkikat başlatılmıştır.

Bu iki olayda mağdur olan kız çocukları için uyku ve yeme problemleri, erkeklerden tiksinme gibi problemlerin ortaya çıkabileceği öngörülmüştür. Bir mağdurla 4 aydır süreç takip edilmekte ve aile mağdura psikolojik destek sağlanmaktadır.

Özellikle kız çocuklarının asansörde, herhangi bir oda da veya kapalı bir yerde tanımadıkları veya çok az tanıdıkları bir yetişkinle aynı ortamda yalnız kalmaları olumsuz sonuçlar doğurabilir. Burada aileye çok önemli bir görev düşmektedir. Çocuğunun psikolojik yapısını ve yaşını değerlendirerek, ayrıca insanlara karşı toptan bir önyargı geliştirmelerini engelleyerek onları bilgilendirmelidirler. İstismar olaylarından sonra mutlaka adli kurumlara ve bir psikologa (psikolojik danışmana) başvurmalı ve yardım almalıdırlar.

Karşılaştığım bir diğer olay ise bir yıl süren bir taciz olayı. Olayın içerisinde birçok soru işareti bulunmakla beraber olayın özetinde 13 yaşlarında bir kız çocuğuna 50-55 yaşlarında bir yetişkinin para karşılığında haftada bir defa elle dokunma ve cinsel organını sürtme şeklinde gerçekleşen bir taciz durumu vardır. Sivil polislerin olayı takibiyle çözümlenmiş ve olay adliyeye sevk edilmiştir. Bu durumu söylememin sebebi normalde çok büyük bir travma nedeni olan cinsel istismarın bu durumda normalleşmesidir. Kız çocuğu için bu durum artık normal olarak kabul edilmekte ve göz yumulmaktadır.

Cinsel istismar toplumsal yapı içerisindeki çok önemli bir olay. Bu tip olayların çözümünde caydırıcı cezalarla beraber birçok kuruma ve tabii ki aileye iş düşmektedir. Özellikle ailelerin küçük yaştaki veya ergenlik çağındaki çocuklarını cinsel birer obje haline getirecek kıyafetler giydirmesinin sağlıksız düşünce yapısına sahip bireylerin hedefi haline getirebilmekte veya sapık düşüncelerini tetikleyebilmektedir. Çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmalı ve onları yargılamamalılar. Medya ise cinsel içerikli fotoğraf ve yayınlarla yangına körükle gitmektedirler. Medyanın yanlışları üzerine “Açları doyurmak” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.

Saygılaımla...

 
Toplam blog
: 59
: 2088
Kayıt tarihi
: 07.11.07
 
 

Psikolojik Danışmanım, 3 tane dünya tatlısı çocuğum var. Beşiktaşlıyım... Psikolojiye doğuştan bi..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara