Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '07

 
Kategori
Blog
 

Çıplaklık, Cinsellik ve bazı bloglar üzerine birkaç lafugüzaf

Çıplaklık, Cinsellik ve bazı bloglar üzerine birkaç lafugüzaf
 

Hayatım boyunca çıplaklıkla bir sorunum olmadı ya da olmamasını çok istedim. Ama kendim hiçbir zaman evimin içinde dahi anadan üryan dolaşamadım. Çıplak olan her şeye ilgi kesildim. Çünkü aykırılıklara ve doğallığa karşı her zaman bir eğilimim oldu.
…………………
Cinsel ihtiyacın, her canlı varlığın ilkel üreme güdüsünün bir ürünü olduğunu düşünsem de, insanoğlunun soyutlama ve anlamlandırma yeteneğinin cinsel ilişkiyi bambaşka bir kanala sevk ettiği ve bununda özünde kötü bir şey olmadığı kanaatini her zaman taşıdım.
………………..
Toplumun ürettiği ahlak kavramı ile bireyin ürettiği cinsel dürtü her zaman çatışır halde olmuştur. Aslında bu insanoğlunun ikiyüzlü yani politik yanının en iyi göstergesidir. Çünkü dışarıda toplum adına en genel yasakları savunan kişinin kapı arkasından yasaklanmasını istediği şeylerin keyfine en üst dereceden varma çabası çok kez ispatlanmıştır. Örneğin özellikle ABD’de uyuşturucu ile en sert mücadele eden yargıçların uyuşturucu bağımlısı olduğu, eşcinsellere karşı en sert tavrı gösteren senatörlerin ele avuca sığmaz eşcinsel dürtülerinin olduğu, en ahlak savunucusu kurum olan Vatikan’ın her sene türlü türlü seks skandalları ile sarsıldığını biliyoruz.
……………….
Çıplaklık tutuculuğa direnmenin simgesidir. Bundan dolayı da sanatın her dalında kullanılan bir imgedir. Ancak sanatın kullandığı çıplakla gerçek çıplaklık arasında her zaman ciddi bir fark vardır. Çünkü sanat tüm nesneleri ve gerçeklikleri olduğu gibi sunmaz, soyutlar ve dolayısı ile insan vücudunu da estetize eder. Kimi zaman tüm kirli yanlarını ortaya dökse de genel eğilim onu hijyenleştirme, kusurlarından arındırma ve sanatsal yönlerini ön plana çıkarma çabasına girişir.
……………….
Çıplaklık özgürlüğün simgesidir. Çünkü elbiselerle birlikte insana giydirilen şeyin yalnızca örtü olmadığını, bir kimlik, bir maske, toplumsal bir rol, içine girilen bir kalıp olduğu kabul edilir. Ve çıplaklaştıkça saflığın, doğallığın ve insanlığın arttığına inanılır. İnsanı köleleştiren tüm yüklerden kurtulmanın ve özgürleşmenin yollarından birisi de çıplak olabilmektir. Son tahlilde özgürlük cesaret ister, meydan okuma talep eder. Çıplaklığa giden yolla bu kadar özdeşleşmesi de birazda bundandır.
……………..
Cinsellik bir zafiyettir. Ancak insan zaafları ile güzeldir. İnsanı tüm gücünden, kudretinden, mevkisinden, sınıfından soyutlayan zaafları olmasa insanoğlu büyük olasılıkla hiçte keyif verici bir varlık olmazdı. Zannedersem yaratıcımız da bu gözle bakıyordur. Bizi bu yüzden çok seviyor ve tavsiyelerde bulunuyordur. Bu nedenle cinselliği bir zaaf olarak küçümsemek en büyük yanılgıdır.
…………….
Bu kadar saçma lafın arkasından geleceğim nokta ise şudur; çıplaklık, cinsellik ve özgürlük denklemi, ne kadar ideal bir formül olsa da, ne yazık ki sağlam bir denge kuramayabiliyorlar. Çünkü özgürlük sorumlu bireylerin üstünde yükselir. Hani diyorlar ya bazı arkadaşlarımız “cahillerin olduğu toplumda demokrasiden bahsedilir mi?” işte oldukça benzer bir nokta. Yani sorumlu bireylerin olmadığı yerde oluşan şey, özgür toplum değil değil, olsa olsa yozlaşmış ve çürümüş bir toplum olur.
……………..
İnsanın yaşamını tek keyifli kılan zaafı cinsellik değildir elbette. “Ün” olmak, “en” olmak, “çok” olmakta insanın zaafları arasındadır. Bu zaaflar heyecan yaratma düzeyinde kaldıkça hiçbir problem olmaz. Ancak bu güdüleri doğrultusunda, sömürmeye, onur zedelemeye, pespayeleşmeye başlayınca zaaf ya hastalığa dönüşür ya da kötü niyetin oyuncağına.
…………….
Özgür insanın, insanoğlunun gerici tarihinden süzülüp gelen ahlak kavramı ile sorunları vardır ama bu kavramın yerine sorumlu ve erdemli bireyi yaratan etik değerleri var eder.
………………
Özgür insanın, yasak kelimesi ile fazlası ile harf dizilimi benzerlik gösteren ve çoğu kez de anlam birlikteliği kuran yasalarla problemi vardır ama yazılı metinlerin yerine yazılı olmayan ilkeleri koyar.
…………….
Özgür insan kimseye dayatmaz ama uyarıda bulunmakta bir sivil sorumluluktur. Sonuçta insanoğlunun var ettiği tüm erdemler sorumlu insanların itirazları, karşı çıkışları ve direnmeleri ile oluşmuş ve gelişmiştir. Ben blog ortamında kadının, çıplaklığın ve cinselliğin sömürülmesine karşı çıkan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.
 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..