Çocukla yazışmak

Dünya düzeninde bir yıl önemli zaman dilimidir. Takvimin değiştiği, toplumsal analizlerin yapıldığı, devletin ekonomisinin özeti olan bütçenin de süresi olduğu gibi, bir yıl bireyin yaşamında da önemlidir. Bu nedenle yaş günleri yaklaşırken ebeveynler çocuklarına bir yılın özeti olacak bir mektup yazmalıdırlar. Bu mektup; yüz yüze konuşulamayan konulara açıklık getirecek, geçmişin özetini yapacak, geleceğe yönelik düşüncelerin belgeye dönüştürülmesini sağlayacaktır.

Bu mektup, ergenlik dönemine kadar ebeveynlerin tek yanlı yazacakları cevap beklemeyecekleri bir şekilde devam etmelidir. Ancak çocuk, bu mektuplara cevap yazmak isterse istediklerini yazıp karşılık verme özgürlüğüne sahip olmalıdır. Yaş günlerinde yazılan bu mektuplar, sağlık, eğitim, sosyal yaşam, hobi, yaşının gerektirdiği ölçüde aile ekonomisi kavramlarını içerecek detaylarda olmalıdır ki çocuk, giderek yaşamın içine girdiğini hissetsin.

Ergenlik dönemi ile ortaöğrenimi tamamlama dönemi yaklaşık aynı dönemlere rastlar. Artık çocuk olgunlaşma ve düşünebilme sürecine girdiğinden kendisine yazılacak mektuba cevap verme sorumluluğunu üstlenmelidir. İçerikli mektup yazmak düşünmeyi öğrenmeye başlamaktır.

Bu yazışma, çocuğun meslek sahibi olmasına ve yaşama biçimini belirlemesine kadar düzenli olarak devam etmelidir. Meslek sahibi olmuş ve yaşam biçimini belirlemiş bir insan artık yuvadan uçmuş, o döneme kadar oluşmuş kimliği ile kendi hayatını yaşamaya başlamıştır. Bu dönemden sonra da taraflar, gerek duydukları dönemlerde yazışmaktan çekinmemelidirler. İnsanlar birçok konuyu yüz yüze konuşmayı sevmezler, sözlü ifadenin kontrolsüzlüğü ile birbirlerini kırmaktan çekinirler veya sıkılabilirler. Oysa yazmak; tartma, kontrol edebilme ve düzeltebilme imkanları sunabilmektedir.

Düşünme, yazma yetenekleri gelişkin bir çok liderin, kamuoyunun önüne çıktıktan uzun zaman sonra kitlelere karşı rahat konuşabildiğini görmekteyiz. Konuşmalarda pot kırmayacak, gaf yapmayacak insan yoktur. Bu yüzden düzeltme imkanı nedeniyle mektup yazmak çok daha doğrudur.

Bu mektuplaşmalar, bireyin hafızasında köklü iz bırakacak, kimliğinin oluşmasında etken olacak bir faktördür. Bu nedenle ebeveynlerin mektuplarını psikolog kontrolünden geçirmelerinde de fayda vardır.