Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

07 Mart '08

 
Kategori
Aile
 

Dört mart günü

Dört mart günü
 

Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır sözüne inatlıkta ilk yaz günlerinden biriydi dört mart. Kendi var olup ismi olmayan bir şiir yazmıştım yıllar önce, o geldi aklıma ne alakaysa;

4 mart, hava aydınlık, hava sıcak
Dışarda yeni yetme bahar işveli, cıvıldak,
"Gel" diyor koynuma "Özledim seni"
"Gel beraber olalım, beraber yiyelim
Şeftali ağacının üzerindeki patlamış mısırları"
Yalınayak çimenlerin üstünde gezmek
Toprak serin, güneş sımsıcak
Yat sırtüstü toprağa seyret yukarları
Yukarlarda gökyüzü.
Gökyüzünde açık mavi, daha çok beyaz bulutlar
Bulutlardan canavarlar, atlar, güzel kadınlar.
Canavarlar kötülükten usanıp,
Çocuk hayatlarında pamuk şeker olmaya
Yeni karar vermişler
Deli bahar "Kaç" diyor
"İşi boşver, evi unut, yarın da ne?
Sonra deme, sonrayı göremeyebilirsin belkide"
Deli bahar beni de sürüklüyor peşine
Sanki bilmiyor bütün kış beklediğimi
Takılıp gitmeye peşine, gel dediği yerlere.

Yine güzel güneşli bir dört mart. Yollardayız kalabalıkla. Yol kenarlarında ağaçlara bakıyorum bu durumda bile kör olmayan gözlerle. Şükürler ediyorum yaradana her zaman olduğu gibi verdiği gözlere. İçimde keşkeler, içimde şöyle de yapsaydımlar, içimde iyi ki şunu da yapmıştımlar, içimde şükürler, içimde inançlarım, içimde hepsi bir tencereye doluşmuş, fokur fokur kaynamakta olan tüm duygularım...

Her gördüğümde sevgiden yüreğimi ağzıma getiren "Akçakoca" lehvası. Tarlalarda açmış, rengarenk yabani çuha çiçekleri. Adını bilmediğim sarılıklarda çiçekler serilmiş yerlere. Babamın kapısından geçiyoruz, vedalaşma dedemin kapısında... Baba ocağından kalksın dedi amcam.

Adamlar camideyken gidiyoruz mezarlığa. Taze bir mezar açılmış, çekirdek aileden ilk yaprağımızı koyacaklar içine. Kuşlar yine bir şeyler anlatıyor telaşla, anlamıyoruz. Çok güzel uyumlu bir koro sadece bunu biliyoruz. Dualar okuyoruz kızkardeşlerim, kuzenlerimle. Adamlar geliyor, babamız omuzlarında. İşlemler, sabırlar, konuşmalar, vedalaşmalar... Biz bize kalıyoruz yine. Yaprakları olmadığı için henüz elma mı armut mu olduğunu anlamadığımız büyük bir ağacın hemen dibinde yatacak bundan sonra. Elma desek de armut desek de kalkamayacak yerinden bir daha asla.

Kuşlar daha telaşsız ve sakin ötüşüyorlar ama daha yüksek sesle. Güzel baktıklarına inandığım gözlü adam "Hayat, şu kuşların ötüşleri ve bu toprak arasında" diyor. Tespiti hoşuma gidiyor. Evet hayat bu kadar kısa bir mesafede bir o kadar da güzel. İnançlarımız gereği içimiz rahat, görevlerimizi yapmaktan. Biliyoruz ki asıl ait olduğu yerde şu an.

Dualar ediyoruz gittiği yerde mutlu olsun diye.
 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..