Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Çok düşündüm, yazayım mı yazmayayım mı?

Çok düşündüm, yazayım mı yazmayayım mı?
 

Gerçekten o saatlerden beri gördüklerim ve duyduklarım karşısında aklım karıştı, yazıp yazmamak arasında gidip gidip geldim.
 

Nasıl yazılacak, düşündüklerimi hangi cümleler ile anlatacağımı bir türlü bilemedim. Sonunda “yüreğimin” bana “Yaz da kurtul, kim ne derse desin” dediğini duydum ve “Yüreğimin dediği yere” gider gibi yazdım işte…


Önce…


Tüm samimi ve içten duygularımı ortaya koymak istiyorum ve Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın annesini gerçek dünyaya yolcu ederken başsağlığı diliyorum.


Merhume “Ana”ya da Yüce Rabbimizden olanca mağfiret ve mekânını cennet etmesini diliyorum.
Gelelim “Yazmalı mı yazmamalı mı” endişeme neden olan olaylar ve görüntülere…


Görsel basın, olayı vermeye başladığı andan itibaren her cümlesinin başına “Annesine çok düşkünlüğü ile bilinen…” diye başlıyordu…


Sormak gerekir, hangi evlat ve özellikle erkek evlat “Anasına” düşkün değil ki? Eğer “Düşkünlük” seviyesinde sevgisi yoksa adamda bir eksiklik var demektir, ana baba sevgisi bir yana insan sevgisinden de mahrumdur o kişi.


Ve dolayısıyla “Annesine çok düşkünlüğü…”nü sürekli vurgulamanın amacı neydi?


Sonuçta kaybettiği “ANA” değil mi, elinden yere düşüp kırılan çay bardağı değil ki…


Cenaze namazı kılınırken, hocanın “Nasıl bilirdiniz” sorusuna “İyi bilirdik” cevabı verilirken, elimde olmadan benim de gözümden yaş geldiğini söylememde bir sakınca duymuyorum… Ben de Başbakan ile aynı acıyı (Onun kadar olmayabilir) yüreğimde hissettim doğrusu…


Diğer yandan…


Cenaze sahipleri, “Ana”nın ölümünden hem sonra bir duyuruda bulundular ve gazetelere başsağlığı ilanı verilmemesini, cenazeye çelenk gönderilmemesini, bunun yerine belirttikleri kuruma bağış yapmalarını istediler…


Çok doğal ve yerinde bir istekti bu…


Biliniyor ki, birçok kişi ve kurum, hem gazetelere onlarca ilan verecek ve cenazeye çelenk gönderecekti. Buraya harcayacakları paraları, belirtilen kuruma verilmesinden mutlu olacaklar, bu vesile ile de güzel bir amaca ulaşılmış olacaktı.


Bugün bile devam eden, Gazetelere büyük boy “Başsağlığı” ilanı verenler ile çelenk gönderenler, aynı zamanda “Bildirilen kuruma” da bağış yapmışlar mıdır? Yaptılarsa onları ayrıca kutlarım…


Hepsi neyse…


Cenaze sahiplerinin “İstediği” doğrultuda değil de böyle kendilerini “Gösterme” çabası içinde olanların vardır bir hesabı. Ancak bir başsağlığı ilanı var ki şaştım kaldım doğrusu. Büyük bir gazeteye, yarım sayfadan fazla ilan vermiş arkadaş… Başlık aynen şöyle…
 

“Gönüller ve Dünya Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın”


Bu kadarında da pes doğrusu…


11 EKİM 2011
İBRAHİM PEKBAY 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..