- Kategori
- Siyaset
Ne yaman çelişki!...
- Sen kimsin?
- Ben milletvekiliyim, ya sen kimsin?
- Ben de “devlet”im…
Bu diyalog, Diyarbakır’dan Bursa/Gemilk’e gitmek üzere yola çıkanlarla polis arasında, Diyarbakır çıkışında yaşanıyor.
Adları, bir takım “Harf” gruplarından oluşan ve birçoğunun amacı, Türkiye’de ayrılık yaratmak isteyen, ne idüğü belirsiz sözüm ona derneklerin ortaya çıkardığı manzara…
Çocuk katili, avukatları ve yakınları ile niye görüşemiyormuş diyerek Gemlik’te gösteri yapacaklarmış da filan…
O katil, ömür boyu hücre cezasına çarptırılmış kişi, bugüne kadar kendisine gösterilen hoşgörüyü doğru kullanmadığı, hücresinden PKK ve KCK gibi terör örgütlerini yönettiği ve giderek de haddini aştığı için bu duruma gelmiş…
Diğer yandan…
Hiç kimsenin “Ben kimim” sorusunu sorarak, yasaların arkasına sığınması ve suç işlemesi gibi bir lüksü yok. BDP milletvekilleri, bu işi hep yapıyor, polisi kışkırtıyor.
Biri, tokat atıyor…
Bir diğeri, polis panzerine saldırıyor ve polise “Alçak” diye bağırıyor…
Şimdi de “Ben milletvekiliyim, sen kimsin” diyor.
Ancak ötekilerden bir farkla…
Bu milletvekili, hak ettiği cevabı alıyor…
“Ben de devletim…”
Bu diyaloglar, hem komedi, hem de trajedi…
Başka bir yerde ise, komedi ile trajedi birlikte yaşanıyor, kimse bu kadar tantana çıkarmıyor.
Evet, komedi ve trajedinin adresi, Silivri…
İşin garabetine bakın ki, orada hem devlet, hem de millet, hem de milletvekilleri birlikte yargılanıyor.
10 EKİM 2011
İBRAHİM PEKBAY