Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Ağustos '14

 
Kategori
Siyaset
 

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Başkanlık Sistemi

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Başkanlık Sistemi
 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde üç aday ve üç anlayışın kategorik olarak gruplaştığı görülüyor. Ülkenin yönetim anlayışını başkanlık sistemine doğru götürmeyi hedefleyen iktidar bloğu, mevcut sistemi muhafaza etmeyi hedefleyen çatı bloğu ve Kürt hareketini daha mutedil bir dille topluma sunmaya çalışan üçüncü adayın bloğu bu grupları oluşturuyor.

Geçmişte Cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiğine dair talepleri görmezden gelenler şimdi başkanlık sistemine geçmenin zararlarını halka anlatmaya çalışıyorlar. Çatı grubunun topluma sunduğu yeni bir şey olmadığı gibi mevcut yapıyı korumanın gereğine inanıyor. Bu durum statükocu bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde haklı olarak görülebilir. Ancak başkanlık sistemini diktatörlüğe gidiş olarak değerlendirmek çok da doğru bir iddia değil. En fazla iki dönem seçilecek kişinin üstelik halk oyuyla diktatörlüğe gideceğini iddia etmek gerçekçi bir yaklaşım değildir.

Ülkemizin tarihi geçmişine, kültürel kodlarına, toplumsal ilişkilerin yapısına bakılınca bir önderin etrafında birleşme geleneği çok daha köklü bir geçmişe sahip gibi görünüyor. Toplumsal ilişki yapısında demokrasi geleneğinin önemli bir unsuru olan tartışma geleneği ne yazık ki yeterince gelişmemiş durumda. Farklı bakış açılarının bir araya gelmesi, fikir alış verişinde bulanarak iş yapma, ekip çalışması gibi demokratik gelenekler geçmişten bu güne toplumumuzda gelişmemiş olduğu için mevcut yönetim sistemi ülkede var olan potansiyelin ortaya çıkmasına yardım etmiyor. Parti liderleri milletvekillerini belirliyor. Kimin milletvekili olacağına partinin kurucusu, başkanı, lideri karar veriyor. Lidere rağmen siyaset yapabilmek mümkün değil. Aslında bu yönüyle gizli bir başkanlık sistemi zaten ülkede var denebilir. Parti içi mücadele yanında siyasetin toplumun büyük çoğunluğu için yasaklanmış olması siyaseti belli kişilerin eline bırakıyor. Güçlü bir yönetimin ortaya çıkamaması siyasi istikrarsızlığı doğuruyor. Siyasi istikrarsızlık her tür istikrarsızlığın kaynağı durumunda. Siyaset kültürünün gelişmemiş olması sorumluların ortaya çıkarılıp hesap sorulmasına engel oluyor. Meclise girecek partiler konusunda ülke çapındaki oy oranlarının düşürülmesi çabaları bu istikrarsızlığı güçlendirecek diğer faktörler olarak ön plana çıkıyor. Bu yönüyle bakılınca başkanlık sisteminde siyasal istikrar, sorumluluğun açık bir şekilde ortaya konulabilmesi adına önemli bir kazanım olabilir.

Soru, görüş ve değerlendirmeleriniz için…

Ahmet Hikmet

eagensea@gmail.com

 
Toplam blog
: 26
: 934
Kayıt tarihi
: 03.05.10
 
 

Eğitim insandaki cehaleti alır. Ancak eğitimin gideremeyeceği bir çok özellikler vardır. Bu neden..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara