- Kategori
- Futbol
Çünkü oğlum istedi! (Ama fener istemedi!!!)

El Clasico!
Dün öğlen saatlerinde sokaklarda dolaşan formalı adamları gören 5 yaşındaki oğlum sordu:
-Baba, maç mı var bugün?
-Evet, oğlum, dedim. Fener-Beşiktaş.
-Maça mı gideceksin?
-Yok, gitmeyi düşünmüyorum. Zaten bu maçı kaybedelim de kupa maçını alalım, çok önemli değil.
-Hayır, kaybetmeyelim! Oyuncağı elinden alınmış gibi itiraz ediyordu.
-Olsun oğlum, dedim. Onların daha çok ihtiyacı var. Kazansınlar...
-Hayır! diyordu ısrarla.
-Ama, diye açıklamaya başladım; kupa bizim için daha önemli. Bu maçı kazansak da bir şey değişmeyecek.
-Olsun, dedi. Yine de kazanalım. İkisini de kazanalım!
-Gerçekten istiyor musun? diye sordum.
-Evet, dedi. Gerçekten istiyorum. Gözleri parlıyordu. O inancı gördükten sonra ben de heyecanlandım.
-Son kez soruyorum, diye sesimi yükselttim. Bu maçı kazanırsak Beşiktaş'ı kızdırmış olacağız ve kupa maçı daha zor geçecek. Yine de kazanalım mı?
-Evet! diye bağırdı ısrarla. İkisini de kazanalım dedim ya!
-Çak! dedim elimi kaldırarak. Sıkıca bir 5 lik çaktı. O an anladım ki ben de kazanmak istiyorum.
Ne Sivas, ne Beşiktaş, ne de kupa finali... Hiç bir şey umurumda değil. Bu maçı alacağız.
İşte o an içimde hissettiğim heyecan buydu. Ve maçı, hiç bir anında heyecanlanmadan, kazanacağımızdan emin seyrettim. Oğlum 2-1 ken uyumuştu.
Sabah kalktığında, yendik, dedim. Haaa... dedi, gayet umursamaz. Biliyordum zaten... Kupa maçında da yeneceğiz...
**********************************************************************************************
Yukarıdaki yazımın devamıdır:
Günlerden 15 Mayıs Cuma... İki "Fener" de kayıp! Biri yargıda, diğeri yeşil sahalarda...
Uzun söze, ağdalı kritiklere ve saireye ve saireye gerek yok. Tek diyeceğim şudur:
Aziz Yıldırım bu sene yaptığı hataları (başından sonuna) anlamışsa en azından bu sezon Fenerbahçe'nin tek kazancı budur. Yok halen anlamamışsa o halde kafasını da alıp gitmelidir! Hayatım üzerine bahse girerim ki ben, Murat Terzioğlu, Fenerbahçe'yi daha iyi yönetirim!
Nokta.
-Baba, maç mı var bugün?
-Evet, oğlum, dedim. Fener-Beşiktaş.
-Maça mı gideceksin?
-Yok, gitmeyi düşünmüyorum. Zaten bu maçı kaybedelim de kupa maçını alalım, çok önemli değil.
-Hayır, kaybetmeyelim! Oyuncağı elinden alınmış gibi itiraz ediyordu.
-Olsun oğlum, dedim. Onların daha çok ihtiyacı var. Kazansınlar...
-Hayır! diyordu ısrarla.
-Ama, diye açıklamaya başladım; kupa bizim için daha önemli. Bu maçı kazansak da bir şey değişmeyecek.
-Olsun, dedi. Yine de kazanalım. İkisini de kazanalım!
-Gerçekten istiyor musun? diye sordum.
-Evet, dedi. Gerçekten istiyorum. Gözleri parlıyordu. O inancı gördükten sonra ben de heyecanlandım.
-Son kez soruyorum, diye sesimi yükselttim. Bu maçı kazanırsak Beşiktaş'ı kızdırmış olacağız ve kupa maçı daha zor geçecek. Yine de kazanalım mı?
-Evet! diye bağırdı ısrarla. İkisini de kazanalım dedim ya!
-Çak! dedim elimi kaldırarak. Sıkıca bir 5 lik çaktı. O an anladım ki ben de kazanmak istiyorum.
Ne Sivas, ne Beşiktaş, ne de kupa finali... Hiç bir şey umurumda değil. Bu maçı alacağız.
İşte o an içimde hissettiğim heyecan buydu. Ve maçı, hiç bir anında heyecanlanmadan, kazanacağımızdan emin seyrettim. Oğlum 2-1 ken uyumuştu.
Sabah kalktığında, yendik, dedim. Haaa... dedi, gayet umursamaz. Biliyordum zaten... Kupa maçında da yeneceğiz...
**********************************************************************************************
Yukarıdaki yazımın devamıdır:
Günlerden 15 Mayıs Cuma... İki "Fener" de kayıp! Biri yargıda, diğeri yeşil sahalarda...
Uzun söze, ağdalı kritiklere ve saireye ve saireye gerek yok. Tek diyeceğim şudur:
Aziz Yıldırım bu sene yaptığı hataları (başından sonuna) anlamışsa en azından bu sezon Fenerbahçe'nin tek kazancı budur. Yok halen anlamamışsa o halde kafasını da alıp gitmelidir! Hayatım üzerine bahse girerim ki ben, Murat Terzioğlu, Fenerbahçe'yi daha iyi yönetirim!
Nokta.