Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '08

 
Kategori
Engelli Eğitimi
 

d.e.h.b

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu "yaşa ve gelişim düzeyine bağlı olmayan aşırı hareketlilik ve ataklık" olarak tanımlanmaktadır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuklar şu özelliklerle tanımlanırlar: "Kavgacı, asabi, çabuk sıkılan,sıklıkla ağlayan, başkasının konuşmalarını kesen,derste eşyalarını kaybeden, çabuk heyecanlanan,oturduğu yerden sık sık kalkan çocuklar". Aynı zamanda "okuma hataları yapar, heyecanlanarak yapması gereken işe odalanamazlar". Kitap okurken dikkati çok çabuk dağılır ve yazı yerine resimlerle ilgilenirler.Dikkatini ayrıntılara veremezler ve bu yüzden okul ödevlerini, projelerini yapmakta güçlük çekerler.Tahtada yazanları deferlerine geçirmekte güçlük çektikleri için sınıf içinde başarısızlığa neden olacak olayları sık sık yaşayabilirler. Bu durum onların okul başarılarını etkilemekle kalmaz, "akademik benlik" dediğimiz; okuma, öğrenme, başarma, okuyarak bir mesleğe yönelme gibi zihinsel ve davranışsal kimliğini derinden yaralayabilir.

Hiperaktivitesi olan ve dikkat dağınıklığı bulunan çocukların özelliklerini incelemeye devam edecek olursak; sonuçlarını düşünmeden kontrolsüzce hareket edebilir,akardır, aşırı hareketlilikten dolayı kaza geçirmeye çok açıktır.Dinlemiyormuş gibi görünür, oysa sizi dinlemekte fakat kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçiş kodlamalarını tam olarak başaramamaktadır. Zihinsel işler içeren sorumluluk almak istemez.Çok konuşur, elleri ve ayakları kıpır kıpırdır.Sınıfta oturması gereken durumlarda ayaktadır.Sırasını beklemekte güçlük çeker.Yani dinlediğini hafızasına aktarma güçlüğü ile başa çıkmaya çalışmaktadır.

Bunca belirtisi olan D.E.H.B' nun "hareketli çocuk" tanımından ayırmak ailelerin en çok özenle üzerinde durması gereken noktadır. Hiperaktiviteyi tanılamak ve dikkat eksikliğini okula başlamadan önce ölçmek sorunu büyümekten kurtarmak demektir.Dikkat eksikliği sorununu ilkokuldan önce uzman psikologlar tarafından yapılacak testlerle ortaya çıkarılabilir.Erken teşhis ve kişiye özel olarak uygulanacak özel eğitimle D.E.H.B ilkokul yıllarında daha büyük sorunlara neden olmadan rehabilite edilebilir."Uygulanacak olan özel eğitimin niteliği nasıl olmalıdır" diye bir soru sorarsak yanıtı şöyle olacaktır: Dikkat eksikliği olan ve hiperaktivitesi olan çocuğun yaşı, cinsiyeti, bedensel özellikleri, duygusal yapısı özellikleri, öğrenme yapısı, sosyal yapısı ve özellikleriyle, zeka durumunun tamamen analiz edilmesi ilk önceliktir. Hiperaktiviteyi ve dikkat dağınıklığını azaltacak, dikkati yoğunlaştıracak çalışmaların planlanması gerekir. Bu planlama yapılırken hiperaktif ve dikkat eksikliği olan çocuğun gelişim hızına göre gidilmedilir. Örneğin hem hiperaktif hem zeka geriliği varsa hali hazırda sahip olduğu bilgi ve beceriler saptanıp bunun üzerine neler eklenecek bilgi ve becerilere aileyle birlikte karar vermelidir. Bu yeni bilgileri verirken uygulanacak olan eğitlsel yöntemler uzman eğitimciler tarafından planlamış olmalıdır.

Burada beslenme ve oyun çok önemli aynı zamanda. Hiperaktivitesi, dikkat dağınıklığı, özel öğrenme güçlüğü olan çocukların ailelerine en doğru beslenme, oyun, uyku, dinlenme, ders çalışma yöntemleri üzerine aile eğitimi verilmesi en doğrusu olacaktır.Ailenin bilinçlenmesi ve eğitim alma sürecinde en doğru şekilde davranmasının sağlanması eğitimcilerin en önemli görevlerinden birisidir.Anne ve babanın yapması gereken düzenlemeler, çocuğa olan davranışlarında dikkat etmesi gereken noktalar sistemli ve planlı olarak eğitimciler tarafından aileye rehberlik edecek şekilde anlatılmalıdır.

Hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı ile ilgili diğer bilgilere baktığımızda yaşın ilerlemesiyle hiperaktivitenin ve dikkat dağınıklığının saptanışının ( tanılanmasının) artışı doğru orantılıdır.Yani bir çocuk 3 yaşındayken hiperktif olup olmadığını anlamakta güçlük çekebiliriz. Yaşı 5,6 olduğu zaman okul çağına yaklaştığı için davranışlarındaki belirtilerden durumunu saptayabiliriz. Okula başlamış bir çocuk olduğunda yani 7 yaşına geldiğinde tanılamak kolay eğitim vererek rehabilitasyonu sağlamak daha güçleşir. Küçük yaşlarda sağtanabilir ve çözüm aranırsa okul yıllarında daha az problem yaşanır, hatta hiç yaşanmayabilir. Fakat geç farkedilirse ilerleyen yaşla birlikte hızlı sonuçlar almak daha zor oalcaktır.

Yapılan araştırma sonuçlarına göre D.E.H.B erkek çocuklarında kız çocuklarından 3 kat daha fazla görülür. Amerika Birleşik Devletleri' nde yeni yapılan bir araştırmada hiperaktivitenin babadan oğula miras kaldığını göstermektedir. Babada hiperaktivite varsa oğlunda görülme sıklığı diğer bireylere göre % 25 daha fazla olarak ortaya çıkmaktadır.

D.E.H.B olan çocuklar yaşıtlarıyla aynı sınıfta olsalar dahi mutlaka destek eğitime ihtiyaç duyarlarözel eğitime ihtiyaç duyarlar.Bu çocukların en doğru eğitimi almaları için aileleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı' na bağlı olarak çalışan Rehberlik Araştırma Merkezlerine götürülmelerini tavsiye ederim. Bu merkezlerde çocuğun sorununa dair ailelerle görüşülür. Soruna veya yaşanan problemlere uygun testler uygulanır. Bu sonuçlara göre aile eğitim alması gereken en doğru kuruma yönlendirilir. Özel eğitim alması gerekiyorsa sosyal güvencesi olsun veya olmasın haftada 10 saate kadar özel eğitim alma raporu ile bir rehabilitasyon ve özel eğitim kurumundan yararlanılabilir.

Anne ve babaların sabırlı olmaları, hiperaktif çocuklara sert davranışlar ve cezalar vermek yerine onları sakinleştirecek biçimde davranmaları herzaman çok önemlidir. Sakarlıklarına, kendini yaralamalarına alışmak, kaza anında kızmak yerine soğukkanlılıkla doğru tepkiler vermek en uygun davranıştır.Aileler için mutsuzluk veren bir durum olsa da eğitim kurumları ve eğitimciler tarafından verilecek destekle ailelerin doğru davranışları en yüksek oranda sergilemeleri desteklenmelidir.

Televizyon,atari, bilgisayar gibi son teknolji oyuncaklarla oynamaları hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı sorunlarını arttırabilir. Bunlarla vakit geçirmek yerine kitap okuma, legolarla oynama, yap-boz oynama gibi oyunlar oynamaları teşvik edilmelidir. Böylelikle bir nesneye, bir konuya odaklanma, yoğunlaşma becerileri artar, dikkat süreleri uzar.Yukarıda anlattığım tüm sorun ve çözüm önerilerini mesleki yaşamımda en doğru şekilde uygulamaya özen göstermiş bir eğitimci olarak esas vurgulamak istediğim sevgi ve şevkattir. Aile, eğitimciler ve çocukla kurulacak sıcak ve güvenli iletişimle birlikte en doğru özel eğitim biçimiyle hiperkativite, dikkat eksikliği sendromunu en aza indirerek çocuğun ruh sağlığının korunması gerçek hedef olmalıdır.

Saygılarımla,

Aylin Atasagun

 
Toplam blog
: 53
: 4924
Kayıt tarihi
: 07.07.07
 
 

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Bölümünden mezun oldu. ..