Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hakan Karaduman (Akdenizli)

http://blog.milliyet.com.tr/akdenizli

14 Ocak '09

 
Kategori
Blog
 

Dalga

Dalga
 

Burada İki tane yazı okudum; fena değillerdi. Derken yorum yazmak istedim, pek huyum değildir, bir de ne göreyim; hanımefendiler yoruma kapatmışlar yazılarını. Şöyle bir kimmişler, necilermiş diye biyografilerine baktım. Aman Allah’ım! Olamaz! Birincilikler, yurtdışları üniversiteler, falanlar, fıstıklar…

Tabii kendilerine aşırı güven, ben bilirim ayakları ve havalarındalar: yemezler.

Siz onu internetin çaylaklarına yedirin.

Sayfanın yoruma kapatılmasının ne anlamı olabilir?

Sıralıyorum birkaç tane: ben çok bilgiliyim, dünyaları yuttum, her şeyi bilirim, en iyiyim; aman değerimi bilin. Buradan geçerken üstün bilgilerimden üzerinize kusup gideceğim. Tantana etmeyin sizi ilkel yaratıklar! …

İçimden bu insanlara şunu demek geliyor: sizin toplam hayatınız belki bir ay kadardır, sizin tüm bildikleriniz bir gün.

En gıcık aldığım tiplerdir kendini bir b.k zannedenler! Ah-a bunu da buraya yazıyorum.

***

Gazeteleri şöyle bir dolaşıyorum. Köşeciler ilgi çekici. İki kampa ayrılmışlar: sağlı sol kamp ve sollu sağ kamp.

Sağlı sol kamp: şöyle diyorlar; “Efendim, son günlerin davası aslında arınmak için büyük fırsat. Dibine kadar gidilmeli.”

Sollu sağ kamp: “İnsanlar eskisi kadar hevesli olmayacaktır devlet için, devletin bekası için gayri resmi mücadele etmek için."

***

Amerika nükleer savaş halinde nasıl vergi toplanacağının kitabını yazmış. Devletleri çökse bile hayat damarlarının bir kısmı Ortadoğu petrollerinden geçtiği için BOP son ana kadar ödünsüz sürecektir: diye görünüyor.

***

MB uzun zamandır kalitesini yitiriyor. Çok fazla “sıkıldığından” yazılar ortalıkta boy göstermekte. Çok az insan yazdığı yazı üzerinde emekleşerek zaman veriyor. Şiirlerin çoğu ilk satırlarından pas geçiliyor. Çarpıcı yazı zaten çok azken seçkiler gösteri sanatlarına(?) yönelmiş durumda. Ha, bir de insan nasıl adam edilir, çocuklar nasıl köleleştirilir, insan kullanma kılavuzu vb. türünden dallama yazılara çokça rastlıyoruz.

Geç bunları anam babam, geç! Dünya nereye gidiyor diye ayağa kalk bir bak. Sünepe bilgilerini yeter artık üzerimize kustuğunuz...

***

Son zamanlarda roman yazarları çok eskilere giderek kurgular geliştirmekte ve tarihsel romanlar yazmaktalar.

Yahu, böyle bir ülkede yaşıyorsunuz-Paris çoğunun anavatanıdır- kalkıp yüzyıllar öncesine gidiyorsunuz: el insaf!

En kral romanlar “şimdilerde” çıkar. Görebilmek için girdikleri benmerkezci bencil çukurdan çıkmaları gerek. Anlatının roman değil, sadece anlatı olduğunu bilmeleri gerek. Hatta ve hatta, “Oğuz Atay anlatımı” saplantısından kurtulmaları gerek. Ve nihayet romanın edebiyatçıların elinden kurtulması gerek!

Bırakın artık şu geçmişin pelte zamanlarını. Bakınız dünya nasıl da hızlı dönüyor. O yüzden bu ülkede topu topu 3000(üç bin) okur var.

***

Bu yazıyı dalgasına yazdım. Malum dalga denizde olur ama dalgalar sarmış dört bir yanımızı. Her bir "yıldızlar arası" bir dalga.

***

seçkim: şarkıların geçmişi vardır, seslerin geçmişleri. yaşamın geçmişi az öncedir, hayatınsa saplanıp kaldıklarımızdır. yürüyenler ve şimdiyi kavrayanlar geçer geleceğe: http://www.dailymotion.com/relevance/search/portofino/video/xhvrq_dalida-love-in-portofino_music

 
Toplam blog
: 470
: 551
Kayıt tarihi
: 28.08.06
 
 

Ateşten denizleri mumdan gemilerle geçmeye" benzer hayatımız. Mutlaka mavi gökyüzü görünecektir. Gid..