- Kategori
- Aşk - Evlilik
Dans ve aşk
Kızım okuldan eve daha bir heyecanlı gelmişti o gün.
_Anne, arkadaşlarım da dansa yazıldılar. Artık büyük bir grup olacağız orda. Ama onlar salsaya değil tangoya başlıyorlar, dedi.
_Ne güzel, peki kimler geliyor, dedim.
Gelenlerin isimlerini saydı. Fakat en samimi olduğu arkadaşı yoktu. Üstelik dansevine bizim evimiz bir saat uzaklıktayken o yanında oturuyordu. Hem onun da ara sıra çalışmalara izleyici olarak katıldığını biliyordum. Yani bence en hevesli oydu içlerinde. Onun neden katılmadığını sordum. Kızım hemen açıkladı durumu.
_Erkek arkadaşı izin vermiyor.
Nasıl yani???????
İnanamadım, yüzüne baktım.
_Aslında izin veriyor da, eski erkek arkadaşı dansevinde üst gruplarda olduğu için çalışmalara katılıyor ve dönüşümlü dans edildiğinden, ikisinin partner olma olasılığı var. Eee tango da yakın temas bir dans, o yüzden erkek arkadaşı pek istemiyor.
_Ve bu yüzden de arkadaşın çok istediği halde o kursa gidemiyor, öyle mi?
******************
Ne diyeyim ki ben şimdi bunlara. Hadi bizim zamanımızda itaat et, herşeyden vazgeç, izin al gibi telkinler çoktu. Tabi bunlar evlenince geçerliydi daha çok. Daha flört döneminde çok da fazla vazgeçilmezdi kendi hayatından. Bizden sonraki kuşak, çocuklarımız böyle mi bakıyordu olaya?
Tamam çok seviyorsak bir takım fedakarlık yaparız. İlişkilerimizi düzenlemek adına güven eksikliği ya da sevgi fazlalığını (!) dikkate alırken ''seviyor, kıskanıyor'' da diyebiliriz. Ama daha flört döneminde hayatının kontrolünü bir başkasının eline verdiğimizde gerçekten mutlu olabilirmiyiz?
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk; dedikten sonra yapmadıklarımızın sorumlusu olarak o aşkı görmek daha da zor gelir. Bir tarafta hayallerimiz, bir tarafta aşkımız. Terazinin dengesinin tutturmak aslında aşkı daha iyi tarif eder. Hem aşkımızı yaşayıp, hem de hayallerimize ulaşmaya çalışmak; belki çok zor ama imkansız olmamalı.
Çünkü imkansız olduğunda, tek taraflı özveri ve fadakarlığa girmeye başladığında adı da değişmeye başlıyor sanki.
*******************
_Peki sen böyle bir durumda olsan ne yapardın, dedim kızıma.
_Eğer bana ve sevgime yeterince güvenmiyorsa, bir daha düşünürdüm, dedi. Çünkü zaten o kişiyle her yerde karşılaşma olasılığı var ki!
Arkadaşı dans kursuna katılmadı. Aşkını seçti, aşkın dansı tangoya da bir sonraki kararına kadar uzaktan baktı.