- Kategori
- Güncel
Darısı başımıza...
Kaç zamandır kendi memleketim Adana’da gündeme düşen bazı olayları yazmak istiyordum ama
Memlekette gündem o kadar hızlı değişiyor ki bir türlü beceremedim…
Hoş ülkede Barış Süreci, Yeni Anayasa tasarısı gibi çok önemli, Başbakanın muhteşem ABD gezisi ağlayan adamın Gülen’i ziyaretinin ve oradan Başbakana ettiği “Büyük Duaları” varken
Yıllardır “Büyük Şehir Belediye Başkanı” bile olmayan Adana’nın sorunları sanırım “devede kulaktır” kanımca…
***
Sabah kalktım bir haber kanalında haberleri izliyorum, elimde sabah kahvem nasıl “mis” gibi kokuyor tütün dumanlarını içime çektiğimde nasıl genzim yanıyor anlatamam.
Zaten gece çok geç yatıyorum yarı uykulu haldeyim, daha hafızam bile yerine gelmiş değil.
Haberin içeriğinde Adana’da metruk bir evde kesilmiş bol miktarda et bulundu. İnceleme yapılmak üzere laboratuvarlara gönderilen bu etlerin “at ve eşek” eti olduğu sanılıyor…”
Daha öncede bir haber de Ankara Adana yolunda durdurulan bir kamyonun arkasında bol sayıda “eşek” bulunduğu haber yapılmıştı…
***
Memleketimizin pamuk ve narenciye bahçelerinden sonraki simgelerinden hatta en önceliklisi “Adana kebabı” söz konusu olunca insanın içi yanıyor.
Hayır, sakın yanlış anlamayın at ve eşeklere acımadığımı falan sakın düşünmeyin. Nasıl yanmaz ama söz konusu Adana kebabı” olunca her seferinde “at” ve “eşek” kesimi gündeme taşınıyor ama ne hikmetse “öküzler” haber bile yapılmıyor.
Adana’ya yapılan onlarca yüzlerce haksızlık söz konusu olmasına rağmen bir tek kişinin bile bundan bahsetmemesi ama at ve eşek söz konusu olunca ortalığın ayağa kaldırılmasını kimse kusura bakmasın ama ben hoş karşılayamam…
Bu güzelim kentte yaşayan insanları at ve eşekler kadar değeri yok mu acaba?
***
Dedim ya efendim memlekette o kadar sorun varken Adana’da yakalanan at ve eşek etlerinin ve artık dünyanın bile tanıdığı “Adana kebabının” ne önemi olur.
Silahların gölgesinde beslenen Diyarbakır Belediye Başkanı bile istediklerini amaçlarını beklentilerini anlattı her fırsatta özgürce…
İmralı Canisi bile hedeflerini şartlarını rahat rahat anlattı, aldı alacaklarını alan memnun satan memnun ne dediyse yapılıyor…
Suriye de beslediğimi ÖSO yani Özgür Suriye Ordusu Reyhanlı da yapacağını yaptı, ne istedilerse yapıyoruz veriyoruz paraysa para lojistik destekse destek…
***
“Darısı başımıza” dostlar.
Bendeniz bu memlekette doğan büyüyen ekmeğini yiyen ve bu kentte ölmek amacında biri olarak;
Ben kesinlikle olmadığından eminim ama;
“Adana’da Adana Kebabında at ve eşek eti yoktur, diyecek bir babayiğit,”
Sahipsiz sürünün gideceği yer “ya uçurumdur ya da bok’lu beladır” diyen rahmetli babama güvenerek;
Kaç yıldır bu kentin seçilmiş ve hakkında açılan tüm davaları kazanmış Büyük Şehir Başkanı nerede diye soracak bürokrat çıkacaktır diye umuyorum…
Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz suçludur ya da suçsuzdur yapmıştır ya da yapmamıştır bir kenara bırakacak olursak;
Aytaç Durak bu şehrin çok büyük oy çoğunluğuyla Büyük Şehir Belediye Başkanı seçilmiştir.
***
Adana’nın yılları taştan sen çıkardın beni, beni baştan
Aman Adanalı canım Adanalı ben sana yandım güzel delikanlı”
Ne güzel şarkıdır bilir misiniz?
Kuşkularım var çünkü şimdi bu güzelim ve koskoca “Kent” sahipsiz…
Yazık değil mi Adana at ve eşeklerden daha mı önemsiz acaba?
Diyorum ki çağdaş medeni gelişmiş ülkelerde halk “öküz” leri seçmekten vazgeçtiği gibi sokaklarında köylerinde at ve eşekleri kullanmaktan vazgeçti.
O yüzden olmalı ki “demokrasi özgürlük ve insanlığa hizmette” durmadan çağ atlıyorlar.
Ne diyelim; darısı başımıza
Erdoğan ÖZGENÇ