- Kategori
- Aşk - Evlilik
Defolu Güzellik

Kusur-a bakma, sadece sev.
Elindeki kadeh şarabından yayılan keskin ve çekici koku bir enerji dalgası gibi tüm vücudunu sarmıştı. Gözleri tam karşısında oturan kırmızı elbiseli bayanın siyah gözlerine odaklanmıştı. Kadehi hafifçe salladı ve zarif bir şekilde küçük bir yudum aldı. Kadın hafifçe gülümsüyordu.
"Seni bu kadar güzel yapan şeyin ne olduğunu biliyor musun?" dedi adam. Kadın bu iltifata nazik bir gülümsemeyle karşılık verirken "hayır" dedi. Adam sanki gözlerinin içinde kaybolup gidiyordu.
"Birçok kadının gözleri güzeldir, dudakları da, bazılarının boynundan omuzuna inen o müthiş kıvrım da çok güzeldir ama sen farklısın. Seni güzel yapan, eşsiz kılan birşey var."
Kadın lafın nereye geleceğini merak ediyordu. Daha önce hiç bu tür bir iltifatla karşılaşmamıştı. Sessizce dinlemeye devam etti.
"Sol kaşının üzerindeki o iz, işte seni güzel yapan bu."
Yıllardır o yara izinin varlığının güzelliğini bozduğunu düşünen kadın şaşırıp kalmıştı.
"Bu kadar şaşırmana gerek yok" dedi adam. "Aşk insanın kusurlarını gösterir, onları örtmez. Ben seni onlarla güzel buluyorum ve inan bana mükemmel olmak sana hiç yakışmazdı."
Kadının o muhteşem güzelliği usta bir elden çıkmış özel bir portre gibi karşısında duruyordu. O küçücük iz kadına doğu ülkelerinin prenseslerindeki mistik havayı veriyordu ve ona dayanılmaz bir çekicilik atfediyordu.
Arka planda çalan piyanonn notaları şarabın verdiği keyfe karışıyor ve herşey daha romatik, daha kırmızı görünüyordu. Kadın elindeki şık kadehteki şarabını yudumladı.
"Yarın sabah aynaya bak ve Tanrı'nın sana bağışladığı o muhteşem kusur için ona şükret."
Kadın hayatının en güzel iltifatını bu gece almıştı. Restoranın loş ışıkları ve kırmızı dekoru bir rüya alemini andırıyordu. Adam ayağa kalkıp kadının elinden tuttu ve "şimdi benimle dans et" dedi. Kadının zarif belini kavradı ve kokusunu içine çekti. "Biliyor musun sen şaraptan da güzelsin" dedi ve yanağını yanağına yasladı. Piyanist bu sıradışı çift için özel bir parça çalmaya başladı ve müzik sesi boş sokaklarda hoş bir nağme gibi yankılanıyordu.