Değmez Billahi Değmez

HAYIRLISI YAKIN, HAYIRSIZI UZAK OLSUN.

 

Ülkemde neler oluyor, gün geçmiyor ki yeni bir gündem moralimizi sıfıra indiriyor. Hatırlatmakta fayda yok. Bilenler biliyordur bir bildiri konusu. Kafalar yorgun, insanlar bungun, bir de bu tür şeyler çok can sıkıcı... Değerli milletimizin  pek çoğu kendi geçim tasasına düşmüşken, ülkemin yetiştirdiği evlatlar birbirlerine düşman gibi davranıyor. Yapmayın, etmeyin. Analarınızın emeklerini, onları üzerek zayi etmeyin. Üç günlük dünya, kimseye kalmamış, sizlere de kalmayacak.

 

Sizden öncekilerde hırslarını devreye sokarak tartışıyordu. Şimdi nerdeler, tabutlara kondular layık oldukları gerçek makamlarına götürüldüler. Oradaki mekânları nasıldır bilmiyoruz. Cennetten bir pencere mi açıldı kabirlerinde, yoksa cehennemden bir çukur mu? Allah bilir belki bin pişmanlık içindeler.  İnsan ne kadar aciz, ölüm ne kadar yakın.Sağlık ne büyük nimet, gerisi dünyalık külfet. 

 

Biz dünyaya birbirimizi kırmaya, birbirimize eziyet için gelmedik ki, bu âleme geliş sebebimiz sadece Allah'a kulluk etmektir.

 

Bunun tam manası, Allah'ın rızasını kazanmakla iyi kulluk etmiş olunuyor. Allah'ın rızası birbirimizi sayıp sevmekten, birbirimizin ve her birimizin iyiliğini istemekten geçiyor. Kul hakkı yemeyeceksin, önce iyi bir insan olmayı deneyeceksin.

 

Yüce Allah kavgayı, gürültüyü sevmiyor. Birbirini Allah rızası için sevenleri seviyor. Toprağın altında pişman olacağınız şeyleri, toprağın üstündeyken yapmayın. Güzellikleri konuşmak varken, ülkemin kalkınmasına, insanımızın sağlıklı yaşamasına birlikte çözüm üretmek varken, "sen şu yoldasın, ben bu yoldanım. Hadi yoluma gelmezsen seni yolarım" türünden konularla hem kendi huzurunuzu, hem milletin huzurunu zehir ediyorsunuz. Bu konuları körükleyen menfaatçi, fırsatçılarları sevindiriyorsunuz.

 

Hergün yeni bir gündem, hergün bu gündemin tartışılması, biz vatandaşlara endişe verir oldu. Zaten evlerde kapalı kalmak gül benizleri soldurdu. Bir de bu tür konular beynimizi yorar oldu. Televizyonda sadece belgesel izliyorum desem, yalan olmaz. Çoğunlukla belgesel ve film izliyorum. Hayli zamandır, gece gündüz hiç bir Türk kanalına bakmıyorum. Gazete haberlerini de telefonuma gelen son dakikalardan öğreniyorm. Yeminle yıllardır hiç bir tartışma proğramı izlemiyorum. Lakin eşten dosttan duyduğumla bile strese giriyorum. Bıktım artık, içim şişti hergün bir konu ve her kanalda tartışma proğramları. Ne bu yahu şimdiye kadar bu tartışmalarla düğümlenmiş hangi sorunu çözdünüz, hiç yapıcılığınızı görmedik. Daha çok yangına körükle gitme, en çok izlenilir olma... Ah dünyalık derdinde olanlar, ne zaman öğreneceksiniz bunların boş işler olduğunu, laf olsun torba dolsun demektesiniz. Ha birazcık susun, susarsanız belki huzur konuşmaya başlar.

 

Hergün hiddet, hergün tartışma, hani muhabbet? Birbirinize bu öfke niye, biz bunun için gelmedik ki dünyaya, üç günlük dünya değmez billahi değmez.

 

Hepimiz aynı gemideyiz, hepimiz bu vatanda barınp, bu vatanın havasını soluyoruz. Şu garip fani alemde yollar hep yoldur, yolcularda hep yolcudurlar. Şu ömür veya hayat, ya  da yaşam dediğimiz ince uzun yolda; ölümün insanları nerede, nasıl, hangi noktada, hangi şartta beklediği meçhuldür. Onun için insaoğlunun geçici dünyaya, dünyalığa düşkünlükten vazgeçip biraz da ebedi kalacağı  ahiret yurduna önem vernesi gerekir.

 

Şu âlemde, şükretmek için o kadar çok sebep var ki, nefes alıyor olmamız bile şükür sebebi...

 

Yüce Allah her yaptığımızdan haberdardır, zamanı geldiğinde herkes her yaptığının hesabını verecektir. Bazı insanlar vardır ömürleri boyunca güzel davranışlar sergilemişlerdir ve insanların gönüllerinde ve dualarında yer almışlardır. Ancak, ahir ömürlerinde öyle davrananlar görülür ki, ömürleri boyunca kazandıklarını birden tüketirler ve belki de arkasından 'fatiha okuyacak' insan sayısı bile şüpheli hale gelir. En iyisini muhakkak Allah bilir. Bu garip sadece görünüre bakar ve öyle karar verir. Yüce Allah hakkımızda inşallah hayırlısını verir.

 

Ayfer AYTAÇ

ayferaytac.com