Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

06 Aralık '07

 
Kategori
Meslekler
 

Deprem Uzmanı Kuaförüm.

Deprem Uzmanı Kuaförüm.
 


Birkaç hafta önce,Taksim'deki The Marmara Oteli'nde yemek yerken,çok hoş görünümlü ve bakımlı bir bayan dikkatimi çekti.Bu bayanın, genel görünüş itibariyle en dikkat çekici özelliği, pırıl pırıl parlayan kahverengi saçlarıydı.Güzel olan herşeye zaafı olan ben de, daha fazla dayanamayarak,saçları reklam filmlerindeki gibi parlayan bu bayanın yanına giderek,kuaförünün ismini öğrenmek istedim.Kendisi bana senelerdir müdavimi olduğu,Beşiktaş'ta kuaför salonu olan Ertuğrul Tepe adlı beyin telefon ve adresini verdi.Bende hemen ertesi gün soluğu Ertuğrul Bey'in Beşiktaş'ta ki kuaför salonunda aldım.

Kuaför salonlarında,genel görünüm itibariyle, hepimizin görmeye alışkın olduğu, fırça,tarak ve fön makinalarının durması gereken masaların üzerinde,ilk bakışta hiçbir anlam veremediğim,enteresan görünümlü cihazların yer alması,bir hayli dikkatimi çekti.Bir an için:' Acaba ben doğru yerde miyim?,burası bana adresi verilen kuaför salonu mu?' diye düşündüm.Neyse ki; fazla düşünmeye gerek kalmadan,Ertuğrul Bey beni içeri buyur ederek,saçım için nasıl bir renk ve model tercih ettiğimi,sordu.

Saçımın rengi ve modeli konusunda,kuaförümle karşılıklı bir anlaşma sağladıktan sonra,saçım için gerekli işlemler yapılmaya başlandı.Bu süre içerisinde,düzenli aralıklarla masaların üzerine yerleştirilmiş olan cihazlara, gözlerimin büyük bir inatla takıldığını farkettim.Ve daha fazla dayanamayarak sordum:'Bu cihazlar nedir Ertuğrul Bey?'.

Ertuğrul Bey;kendi icadı olan soyadından esinlenerek" Tepeskop" adını verdiği bu cihazları kuaförlük mesleğinden ilham alarak icat ettiğini açıkladı.Bayan müşterileri tarafından Kuaför Ertuğrul olarak tanınan Ertuğrul Tepe,depremi önceden tespit etmek için bu cihazı geliştirdiğini söyledi.

Ertuğrul Tepe,cihazı nasıl geliştirdiğini şöyle anlatıyor: " 17 Ağustos depreminden yaklaşık bir hafta, on gün öncesinde,bayanların saçlarına fön çekerken,saçlarda normalin dışında bir elektriklenme olduğunu farkettim.Otuz yılı aşkın kuaförlük mesleğimde ben böyle bir elektriklenmeye rastlamadım.Jöle sürdüm,biryantim sürdüm,saç spreyi kullandım.Bütün bu işlemlere rağmen havadaki elektrik,saç tellerini tek tek açıyordu.17 Ağustos depreminden sonra ise herşeyin normale döndüğünü farkettim.O zaman düşündüm ki,depremlerden önce havada bir elektrik anomalisi meydana geliyor.'Ben bunu önceden algılayıp,ölçebilirsem,depremin geleceğini de önceden algılamış olurum'.

Ertuğrul Tepe,kuantum fiziği profesörü Sami Gez ile görüşmeler yaparak,havadaki 'di' elektriği hakkında bilgi edinir.Aylarca süren çalışmalar sonucunda,kullandığı plastik levhalar sayesinde havadaki elektriği algılamaya başlar.Bu arada yeni icadın tam 50 ayrı modeli denenir.Yunanistan ve Çankırı Çerkeş depremleriyle,cihazının doğru bir şekilde çalıştığından emin olur.Ertuğrul Tepe'yi bir sabah Prof.Dr.Aykut Barka ziyaret ederek,icadı mantıklı ve bilimsel bulur.Ertuğrul Tepe bugüne kadar meydana gelen 8 ayrı depremi Büyükşehir Belediyesi'ne ihbar eder.

Ertuğrul Bey,TÜBİTAK,İTÜ ve Kandilli Rasathaneleri olmak üzere bir çok kurumun ilgili yerlerine buluşu hakkında müracaat etmiş.Fakat ne yazıkki hiç bir yanıt ve destek alamamış.

Keşke,Ertuğrul Bey'in depremle ilgili çalışmalarına destek verilseydi,ileride olabilecek depremlerden belki de günler öncesinden haberdar olabilirdik.

Ertuğrul Bey'le yaptığım sohbetten ve saçlarımın yeni görüntüsünden çok memnun kaldım.Kendisine sonsuz teşekkür ediyor,herkese depremsiz güzel günler diliyorum..
 
Toplam blog
: 60
: 1987
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

22.06.1970, İstanbul doğumluyum. Finans sektöründe çalışıyorum. Sanata ve edebiyata büyük ilgi duyuy..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara