Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Yalnızlık

Yalnızlık
 


Yalnız geldik,yalnız gideceğiz bu dünyadan,bunu unutuyoruz çoğu zaman.Hep değmeyecek birilerine hakkettiklerinden çok daha fazla değer yükleyip,sonrasında hayal kırıklığına kapılıyoruz.

Mahsun Kırmızıgül'ün senaryosonu yazıp, yönettiği "Beyaz Melek" filmini izledim.O filmde çok kötü durumda olan yaşlılarımızı gördüm.Bedensel ve zihinsel engeli olan,yaşlılıktan gözleri görmeyen,yaşlılarımızdan bahsediyorum.

Hayat hiçbirimiz için kolay değil,onlar içinde..Filmi izlerken,hepsinin gözlerinden hayatı okumak mümkündü.Ne kadar gülümseseler de gözlerindeki hüznü görmek hiç de zor değildi.Çocuklarının yanında değillerdi.İçlerinde, kendi isteğimle geldim diyenler de vardı, elbet.Kimileri sanki hiç kırgın değilmiş gibi davranıyordu; ama gözleri söylediklerini doğrulamıyordu.Hani mutlaka yaşıtınız birileri ile sohbet etmek,birşeyler paylaşmak isterseniz,belki bu yüzden gönül rızasıyla huzurevine gelenler yok değildir,ama yine de bunun için başka alternatifler de mutlaka vardır.

Hepimizin yanlış yaptığı birşeyler olduğunu düşünüyorum.Ya çocuklarımızı yetiştirirken onlara sevgi,saygı ve şevkat gibi kavramları öğretemiyoruz.Ya da kendimizi hiçe sayıp tüm hayatımızı onlara adıyoruz.

Gördüğüm kadarıyla huzurevindeki bir çok kişi,gençken çocuklarına ne kadar malları varsa,hepsini teslim edivermiş.Yaşlanınca da kendilerini,kendi evlerinin kapısının önünde buluvermişler.Anlaşılan,herşeyi dozunda yapmalıyız.Elimiz bolken çocuklarımızı maddi sıkıntı içine sokmayalım ama elimizde avucumuzda ne varsa da hepsini onlara vermeyelim.Bu konuda uzman değilim elbette ama sağlığımızda elimizde ne kadar mal,mülk varsa hepsini de çocuklarımıza pay etmeyelim.Etraftan bu konuyla ilgili o kadar çok üzüntü verici hikayeler, duyuyorum ki. Diyorlar ki: "Ölmeden önce tüm mallarımızı eşit olarak evlatlarımıza dağıttık.Ama şimdi,yani yaşlılığımızda bir lokma ekmeğe muhtaç kaldık,ne arıyor,ne soruyorlar."diyenler var.

Hastaneler ve huzurevleri aslında yaşama dair çıkartılacak derslerle,doplu olan yerler.Bir gün, orada yaşayan insanların düştüğü durumlara düşmemek için, neler yapmamız gerektiğine dair bilgilerin hepsi, orada bizi bekliyor.

Elimizde imkanlar varken, geleceğimizi düşünmeye davet ediyorum, sizleri.Önce kendimizi garanti altına alalım.Varımızı,yoğumuzu sağlığımız yerindeyken çocuklarımıza harcayıp,sonradan ortada kalmayalım.Eğer,sağlığımızda çocuklarımıza mal,mülk vermek istiyorsak,geleceğimizi düşünüp,kendimiz içinde köşeye biraz birşeyler ayıralım.

Yalnızlık,hepimizin er yada geç mutlaka yaşayacağı bir duygudur.İşte o an geldiğinde "Emek verdiklerim nerede şimdi?" diye üzüntü duymamak için,yalnız kalmadan önce çareler aramalı,hayatımızın geri kalanını huzur ve güven duygusu içinde geçireceğimizden, emin olabilmeliyiz.

 
Toplam blog
: 60
: 1987
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

22.06.1970, İstanbul doğumluyum. Finans sektöründe çalışıyorum. Sanata ve edebiyata büyük ilgi duyuy..