- Kategori
- Güncel
Dershaneler Kutsaldır. Dokunma!
Görsel: Alıntıdır
Dershanelerin kapatılmasının gündeme gelmesiyle birlikte tartışmanın geldiği noktaya baktığımızda aynen bu ifadelerin anlattığı bir netice ile karşı karşıyayız. Dershaneler sanki kutsal birer mekân haline gelmiş, kapatılması zinhar mümkün değilmiş gibi bir hava estiriliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve diğer bazı bakanların dershanelerin kapatılmasının gündemde olduğuna dair açıklamalar yapmasından bu yana ana gündem maddemiz dershaneler oldu.
Dershanelerin kapatılarak onun yerine özel okulların ve çeşitli kursların teşvik edileceği bir sistem üzerine çalışma yürütüldüğü hükümet tarafından deklare edildi. Akabinde Zaman gazetesi başta olmak üzere bazı yayın organları dershanelerin kapatılamayacağını savunan yayınlar yapmaya başladı.
Dershaneler konusunda ilk akla gelen isim şüphesiz ki Fethullah Gülen’e bağlı hizmet hareketi. Türkiye’deki dershanelerin hatırı sayılır bir miktarının cemaate mensup kişiler tarafından yönetildiği söyleniyor. Kimine göre cemaatin dershanelerdeki ağırlığı %25, kimine göre %50 kimine göre daha da fazla.
Öyle ya da böyle bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız aslında. Eğitim sistemindeki bozukluklar ve çarpıklıklardan dolayı ortaya çıkan dershaneler gün geçtikçe eğitimin ana damarı haline geldi.
Özellikle de üniversiteye giriş için “olmazsa olmaz” haline geldiler. Bu alandaki açığı iyi gözlemleyen ve zamanında buna göre yatırım yapanlar ise bu konuda hayli söz sahibi oldular ve doğal olarak pastadan büyük pay aldılar.
Cemaat diye adlandırılan grup da dershaneler konusunda kendisini hayli geliştirdi. Zamanla özel okullar ve yurtdışında açılan okullar da bu kervana dâhil oldu.
Meselenin eğitim yönünü eğitimcilerin tartışması gerekir. Elbette siyasi aktörler de söz sahibi olarak konuyla ilgili gerekli araştırmaları yaptırmak ve buna göre adım atmak durumunda.
Değinmek istediğimiz kısım ise tartışmanın yürütüldüğü zemin. Öyle ki estirilen havaya baktığımızda hükümetin sanki kutsal mabedleri yıkmaya hazırlandığı sanılır.
Dershaneler kutsal birer ibadethaneymiş ve sahipleri de mübarek zatlarmış gibi anlaşılıyor.
Bir anda karşılıklı suçlamaların, ağır eleştirilerin ortalığa saçılması açıkçası zihnimizde bu imajı canlandırıyor.
Oysaki Türkiye’de birçok sistem zamanla değişikliğe uğradı.
Sağlık sisteminde birçok değişiklikler yapıldı. Hukuk ve adalet sisteminde birçok değişiklikler yapıldı.
Yine birçok bakanlığa bağlı devlet kuruluşlarında yığınla değişiklik yapıldı.
Bunların hiçbirinde bugün duyduğumuz itirazları duymadık kendilerinden. Adına ne derseniz deyin, cemaat olarak adlandırılan bu grup bütün bu değişikliklere destek de verdi.
Hatta en önde giden savunucusuydu değişimlerin..
Peki, şimdi ne oldu da dershane gibi saçma sapan bir sistemi savunuyor?
Çok sevdiğim bir söz vardır.
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner..
Hesap döndü galiba..
Selam ve muhabbetle..
Murat HACIOĞLU
25.11.2013