- Kategori
- Gündelik Yaşam
Dinden nefret ettirttiler ya, daha ne diyeyim!
Hay yarabbim, doğduğum, yetiştiğim süreç içinde dini hiç bu kadar sorgulamamıştım, son yıllara kadar!
Müslümandık, elhamdülilllah, aile içinde namazını kaçırmayanlar da vardı, içkisini içenler de… Öyle saçını topuz yapıp, alnı ile saçlarının bitiştiği yere bantlar takanlar da yoktu!
Ne olduysa son yıllarda oldu!
Dinden nefret ettirttiler ya, daha ne diyeyim!
Arkadaş, Müslümanlığı, İslam dinini bu kadar ağızlarına dolamış insanların siyasete malzeme yapmalarından dolayı inancımı sorgulatıyorlar!
Çok açık, çok net bir şekilde ifade ediyorum ki: Müslümanlığı ve İslam dinini savunanların hiç birine artık inanmıyorum!
(Yaratıcı bir güce inanıyorum, artık, adı her ne olursa olsun, dinlerin ortak paydalarına inanıyorum, din ile devlet işlerini karıştıran, efendime söyleyeyim, din ile insanların siyasi görüşlerini ayırmaya çalışanların dini inançlarını kabul etmiyor, etkilemeye çalıştıkları kesimlerin de dikkatli olmasını istiyorum!)
******
Bir halk nasıl bölünür?
Evrensel anlamda değil de, yaşadığımız ülke bazında düşündüğümüzde, ilk ayırım kadın-erkek.
İkinci ayırım din.
Üçüncü ayırım ise eğitim!...
Kadın-kız takımının eğitim görmesini istemeyenler kimler?
Dini bütün kişiler!
******
Üniversite eğitimi almak isteyen gençlere kimler kucak açıyor?
Sınavlara kimler müdahil oluyor?
Her gencin kucağına düşeceği yerler belirlenmiş; dershanelere para yatıracaksın, sınavlardan rast gele iyi sonuç alacaksın, bir üniversiteye kapak atacaksın.
Kalacağın yerler de parsellenmiş; ya birinin ya da ötekinin yerindesin!
******
Eğitimin kalitesinin düşürülmesi de boşa değil; ki zaten önüne bir de KPSS falan gibi şartlar konuluyor; boşa değil şekerim, çarkın öğütülenisin her şekilde!...
******
Efendim, yok Penisilvanya, yok AKP; dini amaçları uğruna kullananların kavgalarından; birbirlerini yalanlayıp-suçlamalarından bize düşen: Gökten üç elma düşmüş; bir AKP’ye, biri Okyanus ötesine…
Diğeri de din ile sınavlarını vermekte olan bizlere!...
Arkadaş; sizlere inananlar, oy verecekler zaten belli bir kesim, çok rica ediyorum, diğer kesimleri bu dinden soğutmayın artık!
******
Bizler “Ateist” falan değiliz, olsak kime ne, o başka; babaannelerimizin, annaeannelerimizin, anne ve teyzelerimizin, efendime söyleyeyim, dedelerimizin ruhlarına “Din” ile dokunmayın!
Yalansız yaşamayı öğreten, kin tutmamayı, aç-açık olana yardım etmeyi öğretenlerin dinine ve inancına dil uzatmayın!
Çok istediğiniz bu kulvarda sizinle yarışacak değiliz; siz dini alet edersiniz, bizler sevmeyi öğretenlere dua yollarız!
******
Son söz olarak şunu demezsem çatlarım: Sizin dininiz ile bizim dinimiz aynı değil!
Bizim dinimizde “Çalmak” yok, “İftira yok!”… Alay etmek yok, salak yerine koymak da yok!
Üzerine alınacak kim varsa; cemaat mi, AKP mi? Alınsın arkadaş!...
Sizin dininiz ile benimkisi farklı!
Sizinkisi Müslünanlıksa, İslamsa, evrensel bir frekanstayım, bilginiz olsun! (Bu hale getirdiniz ya, helal olsun!)
******
Oy ver arkadaş, istediğin partiye oy ver; seni hiçe sayan, bir oyun için bin takla atanlar var; birini seç, sana en yakın bulduğunu…
Oy verecekler zaten şimdiden hangi işarete evet diyeceklerini biliyorlardır, sözüm kararsızlaradır; bir fikriniz vardır elbet, o fikre az-buçuk yakın olanlar da vardır; oyunuzu boşa harcamayın! Bir birey, bir vatandaşsınız; fikrinizi, elbette ki ancak sandıkta vereceksiniz…
******
Din konusuna bir daha dönmek istiyorum: Dinden nefret ettirttiniz be!
Her kapalı kadınları gördüğümüzde, her AKP bıyıklı adamlarla karşılaştığımızda; her resmi dairelerde iş görürken hep sizi hatırlıyoruz!
Sizinkini bilmem ama bizim vicdanımız sızlıyor; acaba gühanını aldım o kadının/adamın?
Bizim vicdanımız sızlıyor; sizinki sızlıyor mu?
******
Saflık, salaklık tabii ki dediğim; günde üç öğün simit-çay yese beş kişilik aile, ayda 450 lira eder diyerek asgari ücreti savunan bir başbakan’ın yönettiği ülkeden söz ediyoruz!
Saflığıma verin; bir simit kaç lira? Beş kişilik bir aile günde üç öğün simit-çay ile beslense tutarı kaç para? (Peynirden söz eden yok bu arada!) Allahım aklıma mukayyet ol!
Toplama, çarpma eksikliğine vurgu yapmayayım; daha önemlisi milyon dolarlardan onlar için “ufak para” iken, asgari ücreti bu simit-çay ile açıklamak emekçilere resmen bir hakaret!...
******
Bu halkın emekçilerinin çocukları süt içmesin, peynir, et yemesin mi?
Böyle mi biat edilsin?
******
İnsanda bir utanma, arlanma duygusu vardır; o gittiği anda artık herşey onun için mübahtır!
Bir çocuğun sütüne, etine, meyvesine duyarsız kalanlar ancak simit-çay ile beslensinler diyebilir!
Bunu diyen bir başbakansa; siyasetine de, insanlığına da; Müslümanlığına da… Gerisini siz tamamlayın, edebim el vermiyor!
http//twitter.com/Gulgunkaraoglu
gulgun_2006@hotmail.com