- Kategori
- Güncel
Dini bayram "in", milli bayram "out"!
Garip bir paradoks yaşıyoruz: Kurban Bayramı kutlanırken ki dini bayramdır, 29 Ekim kutlaması ile ilgili yasaklar söz konusu ki milli bayramdır; üstelik Cumhuriyetin kuruluş bayramıdır.
Cumhuriyet kurulduğunda hiçbir dini bayrama yasak konmamışken, gün gelip de cumhuriyetin kutlanmasına yasak konması, hele ki bunun Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından yapılması mantık ile açıklanamayacak bir durumdur!
Partileri falan unutun bir dakikalığına, lütfen, Cumhuriyet ile yönetilen bir ülkede yaşıyorsunuz ve Cumhuriyetin kuruluşunun yıldönümünü kutluyorsunuz; pek mi fena?
Partili olarak düşünün şimdi: Cumhuriyet kurulmamış olsaydı seçimler yapılabilir, sizler seçmen olabilir miydiniz?
Peki, bu özgürlükten faydalanıp da özgürlükleri kısıtlamaya ne denir?
******
Mesela, Atatürk dini bayram kutlamalarını kaldırsaydı, ya da belli şartlara bağlasaydı, yapamaz mıydı?
Bal gibi, mis gibi yapardı; yapmadı!
Derdi değerleri zedelemek, yıpratmak değildi ki…
Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurmaktı; bilime, güzel sanatlara yüzünü dönen; kaç kişiye nasip olur ki?
Ve; kaç lider dünya üstünde böyle bir vizyona sahip olabilir ki?
******
Nasıl ki kurban bayramını istediği kutluyor bu ülkenin vatandaşları, 29 Ekim kutlamalarını da istediği gibi kutlayacaktır!
Nasıl ki isteyen kurbanını keser, isteyen kesmez; aynı şekilde isteyen bayrağını alır 29 Ekim’de istediği yerde yürür!
Bu kadar basit!
İster Boğaz kenarında yürür, ister eski meclis binasının orada; Kordon’da yürür, Seyran Bağları’nda…
Nasıl ki yedi kişi bir büyük baş hayvana girip de ibadetlerini yerine getiriyorlarsa, yedi kişi bir araya gelip istedikleri yerden “Cumhuriyet’i kutlamaya” da başlayabilirler!
Bir deve için kaç kişi gerekli, bilmiyorum, Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak için her şehit için kaç kişi toplanabilir?
Bir şehide yüz mü? Bir gaziye elli mi?
Yüzbinler yürüse az!
Öyle canlar kurban edildi ki!
******
Hangi hükümet Cumhuriyet Bayramı’nın kutlamasına zincir vuracaktır, şaşarım!
******
Dinden soğutan bir hükümet ile milli bayramlarımızın değerini daha bir anlar olduk ya, anlamadığımız kinin, nefretin nerelerden beslendiğini de anladık ya…
İnsanın en sindiremediği şey: Yahu, düşman işgalinden kurtarılmış bir ülkeye Atatürk sultan olmamış da cumhuriyet sunmuş; bu bahşedilen cumhuriyetten dolayı seçilmişsin, ülkeyi en iyi ben yönetirim demişsin, sonra da kimse hesap sormasın, yakarım ha demişsin!
Satmışsın savmışsın, hesap sorulmasına kızmışsın; yahu, etini kemiğini yediğinin hürmetine bir saygısı olur insanın!
Kesilen kurbandan dahi helallik istenir; kurbandan helallik istemiş de insanları kurban gibi harcamış olanın kurbandan aldığı helallik hangi adalet katında alkışlanır?
******
T.C. Adalet standartlarında alkışlanabilir, vallaha, zira normal şartlarda 29 Ekim kutlamalarının yasaklanması ciddi bir suçtur lakin “Türk” mü “Türkiyeli” mi diye anayasanın zortlamasından anlayacağımız üzere “Cumhuriyet” de masaya yatırılacaktır; kutlanması dahi yasaklandığına göre, ki; yüzde elli çoğunluk diyerek geri kalan yüzde elliye de kin besleyerek bir demokratik, laik ve cumhuriyet ilkelerine sahip çıkan bir yönetim olamaz!
Olsa olsa oligarşi olur lakin kimse söyleyemez, şimdilik…
******
Henüz “Cumhuriyet” ile yönetildiği varsayılan bir ülkenin vatandaşlarıyız ve her birimiz bir vatandaş olarak dini bayramlarımızı istediğimiz gibi kutlama hakkına sahipken milli bayramlarımızı da istediğimiz gibi kutlama hakkına sahibiz!
İster bir danaya yedi kişi girer, ister bir Türk Bayrağını yedi kişi taşır!
Bir dana için yedi kişi lazımsa, bir şehite, bir gaziye kaç kişi olacağını da dini merciler değil milli değerler belirleyecektir!
O değerler ki “Türkiye Cumhuriyeti”ni esas alan vatanseverlerdir!
O vatanseverler ki; aynı zamanda seçmenlerdir…
Muhtemelen diğer yüzde elli içindedirler ama bir gerçek var ki: Bu ülkenin vatandaşıdırlar!
Belki de o yüzden…
Ne bileyim, bu yüzden…
Söyletmeyin şimdi!
******
Var ya; acayip şiştim: Kendi kendimi gaza getirdim!
Laf olsun diye bayram kutlaması yapamayacağım, sonuçta herkesin bayramı kendine…
Haa, kurban kesip de en işe yaramaz taraflarını yedi kişiye dağıtıp da kalan mis etleri dondurucuya atanların kurban kesmelerini de anlamış değilim.
Al kasaptan taze taze ye!
Hayır yani; kurban kesip de etlerini dondurucuya attıktan ve laf olsun diye kaburgalarını yedi kapıya dağıttın diye vicdanın rahatsa, diyecek bir sözüm yok!
Zaten daha fazla söz de edemem: Ne sen beni anlarsın ne ben seni!
Allah’a havale edilen durumlar bunlar; ne fena ki hep Allah’a havale eder olduk!
Adalet ilahi kudretten istenir olduysa Cumhuriyet için de üç kuluvallah bir elham okumak mı gerek?
******
Bayrağını eline alan, istediği yerden yürümeye başlayan bir, beş, on, yirmi kişilerden başlayan hangi 29 Ekim’i kutlayanlara hangi güç ne hak ile karşı duracaktır?
Sıkılacak biber gazını, alınacak göz altıları hangi demokrasi üstlenebilecektir?
Eğer ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak görüyorsan kendini!
http://twitter.com/Gulgunkaraoglu
gulgun_2006@hotmail.com