Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

15 Haziran '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Dirhem ve çekirdek meselesi

Dirhem ve çekirdek meselesi
 

Çekirdikleri, "İki dirhem bir çekirdek" deyimine kaynak olan sert meyve...Keçiboynuzu.


Günlük yaşamımızda, bir dostumuzu, bir arkadaşımızı ya da bir diğer yakınımızı, görmeye alıştığımızın dışında güzel bir kılık kıyafet içinde gördüğümüzde aklımıza gelen ilk cümle;

- Hayrola! Ne bu şıklık, "iki dirhem bir çekirdek olmuşsun!"...

Niçin böyle deriz? Aranızda bilen var mı?

İsterseniz bir bakalım, nereden çıkmış bu deyiş?

Şimdi diyebilirsiniz ki,

- Tamam, "dirhem"i anladık! Bloğun başındaki o "keçiboynuzu" resmi ne alaka?

Ona da değineceğim ama, az sonra...

Önce, "dirhem" sözcüğüne bakalım...

Türkçe sözlüklerde "dirhem" sözcüğünün karşısında yazanlar sunlar:

Dirhem; Arapça kökenli bir sözcük. Birinci anlamı; Okkanın 400'de birine eşit olan 3.148 gramlık eski bir ağırlık ölçüsü. (İstanbul için bir dirhem 3.207 gram olarak tespit edilmiştir)... İkinci anlamı; bir tür gümüş para... Üçüncü anlamı; azar azar, az az, az ölçüde... Dirhemle ilgili bir deyiş; "kendini dirhem dirhem satmak"(1)

Ansiklopedilerden birine baktım, iki sayfaya yakın bilgi var; onları da buraya aktarıp konuyu dağıtmayalım... Ama rakamlarla ilgili bilgilerde, genelde sözlüktekilere benzerlik var... Zaten konumuzun asıl noktası, "dirhem"den çok "çekirdek"le ilgili...

Öyleyse şimdi de "çekirdek" konusuna gelelim ve bakalım "dirhem" ile "çekirdek" arasında ne alaka var?

Keçiboynuzunu meyvesini hepimiz tanıyoruz... Özellikle Akdeniz bölgesinde ve Kuzey Afrika'da yetişen, yaprakları her zaman yeşil kalan büyük ağaç... Ansiklopediye göre keçiboynuzu meyvesinin boyu, doğada 10-12 metreye ulaşıyormuş. Bahçede yetiştirilenleri ise, 10-20 cm. kadarmış..."Harnup", sözcüğü de keçibounuzunun eşanlamlısıymış.(2)

Çok sert ve ısırılması oldukça güç olan bu meyve, "verimi az, yapımı güç olan iş ya da çalışma için" "keçiboynuzu gibi..." denerek örnek gösterilir...

Şimdi esas konumuz olan "çekirdek"e gelelim ve "dirhem" ile "çekirdek"arasındaki bağı kuralım...

Yine ansiklopediye göre, keçibounuzu tohumu(çekirdeği), eskiden kuyumculukta ağırlık birimi olarak kullanılırmış.
Mücheverlerin ağırlık ölçüsü olan "kırat" sözcüğü, bu tohumun adından gelirmiş(Arapça "kırat"; Yunanca "keration")(3)

Buraya kadar benden... Şimdi, bakalım Prof.Dr. Aydın Akkaya bu konuda neler yazmış?

Kendi ifadelerimle özetliyorum:

- Keçiboynuzu çekirdeği, doğada ağırlığı değişmeyen tek tohumdur... Bu nedenle, Araplar, Selçuklular ve Osmanlı döneminde ağırlık ölçüsü olarak kullanılmış... Dört tanesi bir dirhem sayılırmış... Satıcı 2 dirhemlik bir şey satarken lütfedip 1 çekirdek fazla tartarsa bu, malı alan kişinin itibarını gösteririmiş... Her zaman olduğundan fazla giyinen ve süslenen vb. kişilere, "iki dirhem bir çekirdek" denmesi buradan gelirmiş...(4)

Sözlük ve ansiklopediden aldığım bilgiler için bir şey diyemem ama, mail adresime düşen bu son bilgiler için "yazanın yalancısıyım" derim...

NOT : Keçiboynuzundan bir damla tat almak için onu dakikalarca çiğnemek gerekir...Tabii dişleriniz de sağlamsa...
Ben de, bu bloğu yazarken, aynen keçiboynuzu çiğner gibi yaptım, sözcükleri çiğnedim durdum... Hem de canınızı sıktım... Birkaç cümlelik bir anlatımı bir bloğa yaydım...O kuyanların sabrına teşekkür ederim...


cdenizkent

_____________ :

(1) "dirhem" sözcüğü, Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu, Milliyet Yayını, 1992
(2) "Keçiboynuzu" maddesi, Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Cilt 13, Milliyet Yayını.
(3) A.g.y.
(4)
Mail adresime gelen bir mesaj (oğlum göndermiş)





 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara