- Kategori
- Şiir
Dört yapraklı yonca...

Gökyüzü mavi… çimler yeşil… bulutlar beyaz… uzanmış ayaklarının altında sanki üç yastık… güneş görünmüş gözlerini kapamış… gözlerini kapatıp yaprakların gölge dansını gördükçe, gülümser dudak köşesiyle… sağ elini kaldırmış… dudağında mırıl mırıl bir şarkı… sol eli güneşe doğru… rüzgar parmaklarının arasından hissedilmiş dansı… şu an ;
Rüzgar, ellerimle eşlik dansını eder,
Yoktu saçlarımın uzamaya dermanı…
Sesini rüzgara çarpa çarpa getireceksen kader,
Sesi şarkıları içten içe çeker.
Nemelazım özlediğim gözler görünmüyorsa,
Dört yapraklı yonca yı bulup kopmuyorsa,
Cansız iki el esmerleştikçe güneşten,
Andımı içtim beklemesi de kalmıyorsa…
Lafla doldurmalı mı zamanı bolca?
Sitem edip yüzün sırt mı görmeli?
Ne zevkten ki ayaklarım tuzlandı artık,
Gözlerimde ki ıslaklık akmıyor artık.
Usulca kulağım çınlar,
Derimden soyulur soyulur kalır,
Ah! Derim anlar,
Yoksa unutacağımı mı sandın?
'LAL