- Kategori
- Psikoloji
Doygun insan
keyifli bir anın görüntüsü
En gelişkin metabolizmaya sahip, yeryüzündeki tüm imkânları kendisi için kullanan, kullanım için tüm gücünü harcayan. 4 elementten oluşan dünyada olabilecek tüm ihtimalleri zorlayarak ilkel yaşamdan uzay yaşamına ulaşan insan; hangi şartlarda olursa olsun güdülerinin etkisinde ve sahip olduğu iç dinamiklerle tepki vermekte ve hareket etmektedir dersek abartmış olmayız...
Cinsiyeti, astrolojisi, beyin formatı, kişilik yapısı, IQ su, EQ su, paradigmaları ve yetenekleri ile birey olan insan; tüm bunlara ilave sahip olduğu; yarışan, bencil, kıskanç, iyi niyetli, saçma, sinsi, hırslı, edilgen, cimri, cömert, akılcı, ütopyacı ve ilave edeceğimiz bilinen bilinmeyen birçok hislerle tepki vermekte, tavır almakta ve davranmaktadır... Dersek yine çok abartmış olmayız...
İnsan konuşmaya başladıktan veya harekete geçmesinden sonra sahip olduğu birikimler ve bunları nasıl kullanmak istediği veya nasıl kullandığı ortaya çıkacaktır. Bu durumda insanın günlük yaşamda iş yaşamında aldığı pozisyonlarla, kurduğu diğer insan ilişkileriyle, yapmak istedikleriyle toplumda edindiği pozisyonla insan olmaktan öteye toplumsal bir faktör olmaktadır.
Yukarıda kısaca ifade etmeye çalıştıklarımın özü: insanı kişiliğe çeviren tüm faktörler belirlenmediği, yorumlanmadığı ve her insanın durumunun ne olduğu tanımlanmadan verimli etkin birey olmak mümkün değildir.
İnsanlığa yapılacak en önemli hizmet her insanı yukarıda ifade etmeye çalıştığım çerçevede tanımlayabilecek bilimsel formatlar ve tanımlayacak komple (entegre) yorumlayacak testler oluşturabilmektir.
Böyle bir durum insanın kendisini ve muhatabını tanımasını algılamasını, doğru pozisyon almasını ve doğru ilişkiler kurmasını ve paylaşımlar yaşamasını sağlayacaktır. Tüm ifade ettiklerim daha sağlıklı bir toplum olunmasına katkıda bulunacaktır. İnsanın varoluşunun üretebileceği üretmesi gereken en önemli yazının veya temel metin, bireysel dolgunluk olacağını düşünüyorum.
************************************
Her bir insanın varoluşunun arzulayacağı üretebileceği duyguların özetinin; doyumu yaşadığı yakaladığı sürdürebildiği psikoloji olacağını özümsüyorum, tabii ki insan yaşamı hep güllük gülistanlık olmayacaktır zaman zaman doyumun doygunluğun ne kadar önemli olduğunu hatırlatacak burukluklarda acılar da olacaktır.
Bireysel dolgunluk; etten, kemikten, metabolizmadan, estetikten, beyinsel ve fonksiyonel formasyonlardan hırstan hazdan oluşan insanın; önce en objektif süzgeçle kendini tanımlaması sonra da tanımı dolduracak bir yaşam programını yaşamasıdır diye tanımlayabiliriz.
İnsan; doğumdan eğitime başlangıca kadar ebeveyn, temel öğrenimden yetenek eğitimine kadar ebeveyn ve eğitici, yetenek eğimine başlamasıyla kendi ve eğiticileri ile gelişme sürecini yaşar.
Ergenlikle birlikte bedenindeki gizli enerjilerin patlamalarını keşfetme ve sahipliğini yaşamaya geçişle devam eden sosyal etkileşim ve yetkinlik eğitimi sürecini tamamlarken yaşam zarları hep düşeş gelmişse (yani doğasına uygunsa) birey kişiliğe geçiş sürecini rasyonel yaşıyor demektir, değilse yaşam çukuruna düşüş süreci başlamış demektir.
Yaşam çukuruna düşenlerin buradan çıkışı için mucizeler yaşaması gerekir, bu doğrultuda insanlığı detaylarıyla gözlersek incelersek yaşam çukuruna düşmüş doğal kapasitesi yüksek ama ne yazık ki heba olmuş çokça insan görebiliriz
Yukarıda belirttiğim gibi, bireysel doygunluğu incelersek; başlangıcının ebeveynlerin, sonrası eğiticilerin ve ne yazık ki en son kendi inisiyatifinde olduğunu görürüz. Ön evreleri kaybetmiş bireylerin kendilerini keşfetme noktasından itibaren cesaretle olduğu durumdan kendine geçişe yönelebilir becerebilir ancak kökten bir değişimi taşıyacak kadar kararlılık ve cesaret direncinin olması gerekir.
Sonuçta, bireysel doygunluk; bireyin vücuduna, beynine, fonksiyonlarına, eylem ve cinsel enerjilerine uygun, onları yaşama ortamında olması gerektiğini irdelemekle tanımlanabileceğini düşünüyorum.
Bu denemeyi okuyan kaç kişi bireysel doygunluğunu tanımlayabilir veya doygunum diyebilir. Ben bireysel doygunluğumun orijinalime göre düşük olduğunu söyleyebilirim.