Drum

Sonra yola çıkarsınız
İşte o çok uzun bir yola
Silahlı süvarileriyle birlikte bir dizi askerler
Düşerler peşinize dağ yollarında
İmbikten çekilmiş içkileri
Ve belli bir ezgiyi çalan trampetleriyle
Önlerinde çocuklar ve sonra yalnız yıldızlar
Gökyüzü ovalarında bütün havarileriyle
İsa, Musa, İbrahim ve İshak
Bütün torunlarıyla göç yollarında
İnandıkları bir yolda
Deliliğin, yola çıkmanın ve rahlenin
En son resimleriyle ikonları sırtlarında
Yürürken
Aramızdan geçer giderler
Varılması gereken fakat farkedilmeyen
Yürünülen fakat görülmeyen
Bir yolun incelikleriyle
Alay edenlerle birlikte değil
Ama karşı da değil. Yürürler
Bir ses ki sessizlikte
Bilinci uyuşturan
Yani kafalarımızı, beyinlerimizi ve
Bütün işleyen genlerimizi
Gevşeten, kalıplara döken,
Bir sesin peşinde
Nereye, dağ yollarından
Gök ovalarına...
Taşıdıkları haçlarını dikerek
Kollarını açarlar ve gerinirler.

Artık ondan sonra kutsal iman cüzleri
Pencereden aşağıya sarkan unutulma balonları
Polis jipleri, jandarma dipçikleri ve el elameyn
Kurtuluş çığlıkları, frenler ve işleyen coplarla
Havlayan köpekler
Büyük bir orkestranın üyeleri olup çıkarlar
Ve yıkarlar bentleri
Üzerine çıkarlar
Kalın bedenlerin
Bakıp kalanların
Üzerine.

O gün bugündür çalmakta drumlar
Dam da dam dam
Dam da dam dam.
Altta inim inim inlemekte adamlar.

Erdal Ceyhan