- Kategori
- Deneme
Dudaklarımla ve kalbimle...

-"Fugit irreparabile tempus." " Zaman geri alınmaz bir biçimde akıp gidiyor." VERGİLİUS
Ne zaman denizi görsem, içimdekileri ona anlatmak gelir. Oturup kıyısına bir bir dökerim ruhumun kırıklarını. ruhumdaki grilikleri maviye döküp, maviye bürünür ruhum. Denizde sessiz, bazende dalgalarını konuşturarak dinler beni... Aramızdaki dostluk çok eskilere dayanır... Çok eskilere... Küçücük bir çocuktum. Dedem tanıştırmıştı beni denizle. Kıyısına gelip martıları seyrederdik beraber. İsim takardık martılara... Martılar arkadaşımdı. Simidimi paylaşırdım onlarla. Onlarda sevinç çığlıklarını paylaşırlardı benimle. Denizin üzerinde süzülürlerdi. Ne özgürdüler. Yinede onlarda bizimle eve gelsin isterdim. Konuşurdum martılarla... Hem dudaklarımla hem kalbimle...
Çok küçük bir çocuktum o zamanlar. Kırmızı ayakkabılarım vardı. Ne çok severdim ayakkabılarımı... Büyüdüm sonra... Hiç kabullenemedim büyümeyi... Büyümek demek büyünün biraz bozulması demekti. Büyüdüm ama deniz ve martılar hala arkadaşım. Onlarla konuşabiliyorum yinede. Dudaklarımla ve kalbimle...
Martılar dedemi sordular...
Sustum...
Martılar anladılar...
Gözlerimden hüzün akıyordu...
Ben susuyordum...
Martılar susuyordular...
Deniz susuyordu...
Zaman akıp gidiyordu...
Ve ben yine derdimi bir tek denize ve martılara anlatıyordum...
Not: Martılara kızma sakın...