Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Aralık '17

 
Kategori
Güncel
 

Dünya, Bitmeyen Savaşlardan Büyük Savaşa Doğru Gidiyor

Dünya, Bitmeyen Savaşlardan Büyük Savaşa Doğru Gidiyor
 

Dünyanın bitmeyen savaşlarını hepimiz biliyoruz, haberlerini televizyonlarda izliyor, gazetelerde okuyoruz. Gerçekte bu savaşlar, savaş değil; işgal… Bitmeyen savaş demek de doğru değil, bitmeyen işgaldir doğrusu, ama insanlık alemine ‘savaş’ diye lanse ediyorlar. Bununla da bir meşruluk elde etme gayeleri var.

Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Filistin, Arakan, Afrika’nın bazı ülkeleri işgal altında. İşgale tepki olarak da bir direnç var, işgale karşı koyma mücadelesi var. Ülkelerin bu zamanda işgalden kurtulmaları kolay olmuyor. Mazlum milletlerin ülkelerini işgal edenler, bu ülkelerde kolayca iç savaş çıkarabiliyorlar. İşgal ettikleri ülkelerin ordularını imha ederken, aydınlarını, bilim insanlarını, doktorlarını, üniversite hocalarını, din adamlarını, canı pahasına ülkesinin birlik ve beraberliğini sağlayacak, bağımsızlığını yeniden kazanacak her kim varsa ya öldürüyorlar ya da hapislerde çürütüyorlar.

Özellikle Güney Batı Asya’da yani Ortadoğu diye yeni isim verdikleri coğrafyamızda işgale maruz kalan ülkeler kan ağlamakta, kıtlık, yokluk, sefalet, salgın hastalık nedeniyle biçare halde ölümler yaşamaktadır. Ortadoğu adeta kaynıyor!..

O kadar çok ocak dağılıp kül oldu ki, o kadar çok çocuk, kadın, genç, yaşlı, bebek öldürüldü ki, bu acılara, feryatlara, ölümlere dayanmak mümkün değil… Akdeniz ve Ege denizi su mezarları oldu, işgal altından kaçmaya çalışan mazlumlara…

Dünyada tek tek insanlar, dernekler, vakıflar insanlığın yaşadığı işgal zulmüne karşı koysa da, bir çaresi olmuyor. Acılara, zulümlere, işgal ve ölümlere karşı koyabilecek, devlet iradesini bu yönde kullanacak tek bir güçlü devlet dahi yok… Devletlerarasındaki ilişki ve hukuk; ‘çıkar’ kelimesiyle ifade ediliyor. Bugünkü dünya düzeni, ne yazık ki zulüm düzenidir. Mesela Japonya, atom bombasının acısını-şimdilik-dünyada yaşamış tek ülke. Japonya’nın bütün enerjisini, politikasını, iradesini, gücünün tamamını insanca, barış içinde, adilce yaşanabilecek bir dünya için harcaması gerekmez mi!.. Ama yok, Japonya da devletlerle olan ilişkisini ‘çıkar’ olarak belirlemiş bir devlet, tüm güçlü devletler gibi…

Türkiye, mevcut halinden çok daha güçlü bir devlet olabilirdi; güçlü halini dünya barışı için ortaya koyabilirdi; bunu başarabilen tek dünya devleti olabilirdi… Ama, kurucusu olan İstiklalci  Ruh’un ; o büyük liderin, Atatürk’ün kuruluş felsefesinden saptı ve büyük dünya devleti olma şansını kaybetti. Şu anki gücümüz de, içinde bulunduğumuz zorluklara rağmen, mazlumlar için büyük bir güven arzetmektedir; o zaman bize düşen az zamanda çok daha güçlü hale gelmek olmalıdır.

İşgal altındaki ülkeler kan ağlamaktadır, yeni işgal adımları devem ederken, mazlum milletleri iç çatışmaya sürükleme planları da hız kesmeden devam etmektedir.

Ortadoğu’da Türkiye başta olmak üzere, İslam ülkelerinin hepsi kürelik güçler tarafından bölünme ve parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Mezhep savaşları ve terör, coğrafyamızı kasıp kavuruyor. Sahip çıkmaya çabaladığımız Kudüs,  hem de Arap liderlerinin onayı ile İsrail’e bağlanırsa, bunun sonu büyük yıkım olur. Türkiye Müslümanları ve dünya Müslümanları, bu oyunu bozmaksak, sıranın bize de geleceğini bilelim. Her zaman ve her şartta, her yerde ter dökmezsek, gün gelir kürelik zalimler hepimizin kanını döker.

Bu kadar uzun süren işgal, acı, yokluk ve ölümün sona ermeyip devam edeceği ortadadır. Dünya büyük bir savaşı yaşayacaktır. Ülke olarak, bu büyük savaşın tam da ortasındayız. Seçim kazanma derdiyle, anket hesaplarıyla, eksik olan demokrasiyle, kırılgan haldeki ekonomiyle, her yurttaşımızda varolan endişeyle elimizdeki mevcutları koruyabilir miyiz; gücümüze güç katabilir miyiz?!!.. Kendimize sorup cevaplamamız gereken husus budur!..

ABD, ile savaştayız…

Bize savaş açan da ABD’dir… 

Bugünkü (19.12.2017) Sabah Gazetesi’nde Yavuz Donat, Demirel anılarına yer vermiş: “ABD kendisine kafa tutturmaz... Kafa tutarsan ses çıkarmaz, ama bunu da hiç unutmaz... Bekler... Günü gelince... Üstüne çullanıverir.”

Fırsatını bulur bulmaz üstümüze çullanacak bir ABD var karşımızda, bütün planlarını da yapmış, yapmaya da devam ediyor… Suriye’de bize yenilgi yaşatmak da en baş planıdır…

Ve başka bir yazı, oldukça sarsıcı, eğer doğruysa acilen tedbir almak hayati öneme sahiptir:

“Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, bugünkü “ABD bombalarına dikkat!” başlıklı yazısında Güneydoğu'da Jandarma Bölge Komutanlığı'nda önemli bir görevde bulunan komutanın mektubunu yayımladı.

Saygı Öztürk şunları yazdı:  “Güneydoğu'da Jandarma Bölge Komutanlığı'nda önemli bir görevde bulunan komutan, askerimizin Afrin'e girme hazırlıkları yaptığı bir dönemde önemli bir uyarıda bulundu. İşte, komutanın uyarısından bir bölüm: “Maalesef uçaklarımızın attığı bombalar sahte… Son bir ayda, Van, Şırnak, Bitlis bölgesinde çok net iki olay var. 7 kişilik terörist guruba üç bomba atılıyor, 25-30 metre yakınlarına düşmesine rağmen bir terörist yaralı kurtuluyor. Diğer olayda uçak bombası, ağaç altında oturan iki teröristin 8 metre dibine düşüyor ancak bunlar da hiçbir şey olmamış gibi kalkıp gidiyor. Bu nasıl bir iş? Normalde tek bomba 300 metre mesafede ne varsa öldürür. Bombaları üreten de ABD firmasıdır. Bu mühimmatlarla sınırlarımız dışında gireceğimiz bir savaşta nasıl bir tabloyla karşılaşacağımızı düşünmek bile istemiyorum. ABD, 4 bin TIR silah ve mühimmatı PKK/PYD/SDG'ye verdi. Bizim Hava Kuvvetlerimizin uçaklarının kullandığı bombaları üreten de ABD… Ordumuz, içleri boş uçak bombalarıyla bilinçli ve kasıtlı olarak bir savaşa doğru sürükleniyor. Bu plan, Mehmetçik için bir katliam planıdır.”(Odatv,19.12.2017)

Kimlerle müttefik olmuşuz, İstiklal-i Tam halimizi nasıl da erozyona uğratmışız, ekonomide, teknolojide, tarımda, eğitimde dünyanın nasıl da gerisinde kalmışız… Bizi birlik ve beraberlik kurtarır; bunun için de sık sık dile getirilen, ama bir türlü başlatılmayan ‘Milli Seferberlik’ adımını acilen başlatmak lazım; sevgi,merhamet, çalışkanlık, güven, adalet seferberliklerini en başa koyarak… Dünya Savaşı’na; bizi ve insanlığı mahvedecek büyük savaşa bir an dahi geç kalmadan hazırlanmalıyız…

 

 

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara