Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '12

 
Kategori
Özel Günler
 

Dünya Sigara İçmeme Günü

Dünya Sigara İçmeme Günü
 

Kapalı alanlarda sigara içilmez.


31 Mayıs bütün dünyada "Dünya Sigara İçmeme Günü" olarak tarihlerde yer alır. Sigaranın bilinen

zararları, tütünün tehlikelere, tütün endüstrisinin ticari uygulamaları ve Dünya Sağlık Örgütü'nün bu yöndeki çalışmaları, bu konuda insanları bilgilendirmeleri ve dünyada yaşayan insanların sağlıklı yaşama haklarını savunmak ve gelecek nesilleri korumak adına neler yapalabileceği konusunda çalışmalar yapılır, sempozyum ve paneller hazırlanır.

Bu alanda sigaranın zararları bağlamında ilgili  sağlık teşkilatı ve örgütü tarafından kayda değer programlar hazırlanır...

Yine Sağlık Bakanlığı'nın 19 Temmuz 2009 tarihinden tibaren yayımladığı " Dumansız Hava Sahası " bağlamında artık tamamen  dumansız bir Türkiye ye merhaba dendiğini öğreniyoruz. Ayrıca 4207 sayılı kanunla  81 ilimize bu uygulama ile bir genelge gönderilmiştir. Bu madde ile kapalı yerlerde sigaranın içilmemesi önerilmektedir. Bundan böyle kapalı yerlerde sigarayı içenlere de belli bir oranda  para cezası verilmektedir.

Yine Sağlık Bakanlığının Alo171 Hattı da 24 saat  sigaranın zararları konusunda halkımıza bilgi vermektedir... Halkımız sigaranın zararları konusunda aydınlatmaktadır.

Sigaranın zararları konusunda söylenen bazı güzel sözler vardır, bunlarla ilgili birkaçını aşağıya almak istiyorum :

* İçilen mekanlarda kötü ve ağır koku yayılır, çevreyi rahatsız eder.

* İçme sigara, içini eder kara

* Cildi bozar ve yaşlı gösterme belirtileri başlar,

* Dişleri kirli ve pis görünümlü olur ve diş eti hastalığına yol açar,

* Ağız ve yutakta tat alma eksikliği başlar,

* Gırtlak ve nefes borusunda iltihaplanma meydana gelir,

* Kalb kirizi, damar tıkanıklığı, tansiyon yüksekliği olabilir,

* Beyinde felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer ) görülür,

* Gözlerde katarakt ve ileri yaşlarda körlük meydana gelir,

* İskeletlerde kemik erimesi meydana gelir,

* Burunda koku alma duygusu azalır,

* Akciğerlerde kansere yol açar, bronşitristi artar,

* Vücutta iktidarsızlık, yorgunluk, uykusuzluk ve ruhsal gerilim, stres başlar,

* Ellerde, parmaklarda sararma, tırnaklarda zayıflama görülür,

* Kısırlık, çocuk düşürme, sakat ve erken doğum, erken menopoz belirtileri görülür,

* Kadınların hamilelik dönemlerinde bebekleri % 10 - 15 eksik kilolu doğdukları gibi, zeka eksiklikleri görülebilir.

Bu güzel sözlerden sonra şair veyazar arkadaşım Erhan Tığlı'nın bana gönderdiği " Sigara İçme, Gök ekini biçme ! " başlıklı yazısında geçen bir iki fıkra ile alıntı yaparak yazıma son vermek istiyor ve de sizlere dumansız günler diliyorum:

Çakmak deyince aklıma geldi. Ömer Seyfettin yazmıştı galiba. İki arkadaş yolda giderlerken biri sigara içmek için arkadaşından çakmak ister. O da ona el fenerini verir. Adamcağız ne yaparsa yapsın, fenerle sigarasını yakamaz. Fenerin sahibi, “Kandırdım enayiyi” diye kıs kıs gülerken diğeri de, “Fenerinin pilini bitiriyorum da haberi bile olmuyor aptalın” diye düşünür...

Beleş sigara içicilerine otlakçı denir. Bu tür kişiler sigara içenlerin yanlarına yaklaşırlar, hemen “Bir sigara versene. Benim paket evde kalmış” derler. Biz Türkler tanımadığımız kişilerle tanışmak, sohbet etmek için bir sigara veririz ya da sigara paketini masaya atar, “yak bir sigara” deriz. Almanlar ise tek bir sigarayı bile parayla verirlermiş, beleş sigaralarını içtikleri Türk işçilerine. Bir de izmaritçiler vardır. Yere atılan izmaritleri toplayıp içerler. Yere söndürülmeden atılan sigara izmaritleri yangınlara neden olurlar. Orman yangınlarının çoğu sigara izmaritlerinden çıkar.

Atatürk, Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, Fuat Köprülü, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi devlet adamları, şair ve yazarlar çok sigara içmeleriyle ünlüdürler. Hatta Atatürk’le ilgili şu espri yapılmıştır:

“Atatürk Samsun’a niye çıktı? Samsun sigarası için!” Bir de şöyle bir anı var sigaralı: Bir köylüyü devlete sövüyor diye makamına getirmişler. Atatürk ona niye sövdüğünü sormuş. Köylü, sigaranın içinden odun çıktığı için kızdığını söylemiş. Atatürk, “Köylü haklı, demiş. Cihan harbinde kötü sigaralar için bende az sövmedim. Ona kızacağınıza, sigaranın kalitesini yükseltin.”

Bektaşi’ye, sigara haram mı diye sormuşlar. O da, “Helalse içiyorum, haramsa yakıyorum” diye politik bir yanıt vermiş...

Abdulhamit devrinde jurnalcilik almış yürümüş, bir adamı, “Efendim, ucunda tuğranız bulunan sigarayı ters tarafından yani tuğranızın olduğu yerden içiyor, böylece tuğranızı yakmış oluyor. Bunda kötü bir niyet var” diye şikayet etmişler. Adam öyle güzel bir cevap vermiş ki, hem kurtulmuş hem de padişahtan aferin almış. İşte dediği:

“Efendim, ben sigarayı mahsus öyle içiyorum ki, mübarek tuğranız yerlerde çiğnenmesin, ayak altında kalmasın, göklere yükselsin.”

Cümlenize dumansız ve sağlıklı günler diliyorum efendim.

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..