- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Dünya vatandaşı Nazım

HOŞ GELDİN NAZIM, ÇOK SEVDİĞİN MEMLEKETİNE.
NAZIM HİKMET RAN'IN TC. VATANDAŞLIK NUMARASI KAÇ OLACAK ACABA ?
NAZIM BİR DÜNYA VATANDAŞIDIR.
58 Yıl sonra biz onu Türk Vatandaşı olarak kabul ediyoruz. Ne acı bir gerçek değil mi? Nazım Hizmet dünyanın önde gelen şairleri arasında yer almaktadır. Biz vatanşlık itibarını iade etsek de etmesekde. Ya 1951 yılına kadar kendi ülkesinde Nazım'a reva görülenler. Mahushanelerde çektiği acılar. Tüm bu yapılan eziyetlere rağmen ülkesine olan sevdası hiç bitmemiştir. Aklınde hep Memleketi ve memleket insanı vardır. O hep halkımızın yüreğinde büyük bir Türk Şairidir. TEK FARKIMIZ VATANDAŞLIK NUMARASININ OLMAMASI.
VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMA HİKAYESİ
1950’de cezaevinden çıkan Nâzım Hikmet, sürekli polis takibindeyken Kadıköy Askerlik Şubesi’ne çağrıldı. Askerliğini yapmamış olduğu, hemen sevkedilmesi gerektiği bildirildi. Bahriye Mektebi’ni bitirdiğini, güverte subaylığı yaptığını, hastalanarak çürüğe çıkarıldığını söyleyen ünlü şair, serbest bırakıldı.
Birkaç ay sonra tekrar şubeye çağrılan Nâzım Hikmet’e Sivas’ın Zârâ ilçesine gideceği söylendi. Haydarpaşa Hastanesi Sağlık Kurulu’na on ay önce Cerrahpaşa Hastanesi’nden aldığı kalbinden ve ciğerlerinden rahatsız olduğunu gösteren raporları sunan Nâzım Hikmet’in askerliğine engel teşkil edecek bir durum olmadığına karar verildi.
17 Haziran 1951 sabahı Ankara’ya gideceğini söyleyerek evden ayrılan Nâzım Hikmet’in 20 Haziran 1951’de Romanya’ya vardığı Bükreş Radyosu’ndan öğrenildi. Akrabası Refik Erduran’ın kullandığı bir sürat motoruyla İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e açılan Nâzım Hikmet, bir Rumen şilebiyle Romanya’ya gitti. Askere alınıp öldürüleceğinden kuşkulandı.
Romanya’dan Moskova’ya geçen ünlü şair, 25 Temmuz 1951’de Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarıldı.
Oysa ;2002 yılı bütün dünyada UNESCO tarafından Nazım Hikmet yılı ilan edilmiştir. 58 yıl sonra bugün, Bakanlar Kurulu kararıyla 25 Temmuz 1951 tarihli Türk vatandaşlığından çıkarılma kararı ortadan kaldırılmıştır.
HOŞ GELDİN NAZIM.
MEMLEKETİMİ SEVİYORUM
Memleketimi seviyorum :
Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım.
Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
Memleketim :
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,
kurşun kubbeler ve fabrika bacaları
benim o kendi kendinden bile gizleyerek
sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.
Memleketim.
Memleketim ne kadar geniş :
dolaşmakla bitmez, tükenmez gibi geliyor insana.
Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum.
Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum
ve güneye
pamuk işleyenlere gitmek için
Toroslardan bir kerre olsun geçemedim diye
utanıyorum.
Memleketim :
develer, tren, Ford arabaları ve hasta eşekler,
kavak
söğüt
ve kırmızı toprak.
Memleketim.
Çam ormanlarını, en tatlı suları ve dağ başı göllerini seven
alabalık
ve onun yarım kiloluğu
pulsuz, gümüş derisinde kızıltılarla
Bolu'nun Abant gölünde yüzer.
Memleketim :
Ankara ovasında keçiler :
kumral, ipekli, uzun kürklerin pırıldaması.
Yağlı, ağır fındığı Giresun'un.
Al yanakları mis gibi kokan Amasya elması,
zeytin
incir
kavun
ve renk renk
salkım salkım üzümler
ve sonra karasaban
ve sonra kara sığır
ve sonra : ileri, güzel, iyi
her şeyi
hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır,
çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım
yarı aç, yarı tok
yarı esir...
Nazım Hikmet Ran
Çok Önemli not: Yurtsever, çocuk sever, kadın sever, barış sever yorum yazmayınız. Yorum yerine Şiir gönderiniz. Nazım'ın Şiir bahçesine dönüştürelim MB sayfalarını.