Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '19

 
Kategori
Deneme
 

Düşlerim Kadar Güzel...

Sükutu Hayal…

Sükutu Hayal Ettim.... Allah'a ulaşacak çok yol varken ben Aşkı seçtim. (Hz. Mevlana.)

Gidelim... ne varsa gidelim... -  “Yaşamla başlar hayat, ölümle son bulur ve yeniden başlar hayat.” O zamansa güneşe gidelim, kara gidelim: Ekmeğe, suya gidelim: Hayata, hayale, sükuta, insana gidelim... veee... vazgeçelim her söylenenden, yalan postuna yılan misali dolanan doğrudan... Bakalım bir hayata neşe saçan dinginlik veren sevinç duyuran yer olan insan ayağının değdiği bereketli, rengarenk, kuş tüyünden yapılmış topraklara... ve basalım çıplak ayaklarımızı inceden usul usul sevgimizle... çünkü ben biliyorum, biz biliyoruz ki, evren sessizliğine bürününce mutluluğunu verecek bize... huzura erdirecek ruhumuzu!..

Topladım: Topladım hayatın ben de biriktirdiklerini ömür sermayemin heybesinde güneşin altında pişen ekmeğime sürdüm lezzetli akan bal kaşığını. -  “Duyurdum sevgiliye büyük özlemimi yürekten bir ohh! çekerek... heyt yaşasınnn! Dev aşkımı, mutlulukla dolan günümü, sevinçle dolan sevgimi, hasretimi, beni mi, duyurdum!! gür ırmaklar gibi akan sevdalı sesimle biricik yavrucuğuma duyurdum!!.”

Bahar gelince: Aklım bir karış havada avareyim... papatyalar üzerine gelin kız gibi salınan ömrünün en güzel hikayesini kulağıma fısıldayan kelebeklerin unutulmaz efsane hikayesini şimdi insan kalan yanıma ve bir sana anlatmak istiyorum. Sabah kuşluk vakti uyanınca tabiat ananın kucağına bir yavru bebek düşer. Ana kucağında gün ağarıncaya dek bir tek günü bir ömre sığdırır hayatın başı belli sonu belli türküsüyle ve döner sonra seher vaktine eşlik eden in-san-lar- ile beraber şöyle seslenir fani varlığına ve dünyaya: Sana gerçeği anlatmayı, doğruyu söylemeyi, adaleti haykırmayı istiyorum. Beyaz yağan yağmurun ve bir fırtınanın cüretkar şiddetiyle patlayan kırmızı alev topu volkanlar misali bütün kitapları, şiirleri, şarkıları, öyküleri, masalları senin için sana yazmayı diliyorum...

Önce bir ılık hafiften yağmur gök kubbeden dökülüyor kirpik uçlarıma ıslıyor yıkıyor saçlarımı yavaştan, günahlarımı temizliyor tozpembe. Sıcak bir ekmeğin taze mis kokusu yakındaki fırından. Ardından omzuma dokunan dost eli! kaybettiğim hayallerimi gerisin geriye bana veriyor yalnızlıktan arınan. biliyor musun? Şimdi ben varılıyor, yaşıyor, yaşatıyor ve seviyorum çılgın. O kadar dağınık ki düşünceler, duygularım. Hepsi bir bütüne toplanıyor... zaman kadar, insan kadar, dünya kadar... hülya, zevk, huşi hayat dönüyor, mutluluğun şarkısı kulaklarımda söyleniyor...

İnsan sesleri: Öylesine güzel, öyle derin, öyle çocuk, öyle masum ki! Hepsi de bir ağızdan seni seviyorummmmm diyor! Ben de tabi... İşte! bütün mavilere nehirlere, denizlere, okyanuslara... Bir de yeşil tabiata, mevsimlere açalım bütün yelkenleri, gidelim rüyalarla süslü masallar ülkesine gidelim hep birlikte! Uzayın sonsuz boşluğu, kül rengi göğün engin akı, parlak ateşi yalım yalım. Çaresizlik yok, pişmanlık yok, yalnız yok, imkansız yok. Sade ölüm ve kalım çağırır sıcak koynuna, alır bekler bizi.

Not Defteri: Berat kandiliniz mübarek olsun. Hayırlı kandiller efendim

 

 
Toplam blog
: 643
: 67
Kayıt tarihi
: 20.02.17
 
 

Eğitim Durumu Halkla İlişkiler Yüksek Lisansı İsletme Fakültesi Sosyoloji Bölümü Gazeteci ..