Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Düşünce yönetimi 3. ve son bölüm

Düşünce yönetimi 3. ve son bölüm
 

Tekrar merhaba ! 3. bölüme hoş geldiniz.

3. bölüm Meditasyon tekniğiyle düşünce yönetiminin son bölümü olacak.


4- Zihni kapatma :

Zihni 2 türlü kapatabiliyoruz.


A) Program Değişikliği

Nasıl ekrana beğenmediğiniz bir görüntü gelirse kanal değiştiriyoruz. Ayni şekilde zihnimize de istemediğimiz düşünceler üşüşürse bir radyo frekansını ya da TV programını değiştirir gibi istasyon ya da kanalı değiştiriyoruz.

Üşüşen düşünceniz hakkında yine hiçbir yorumda bulunmayın.*

B ) Prizden (şalterden ) kapama

Bu kez 2. bölümde yapmış olduğumuz gibi yine maximum farkındalıkla düşüncelerimizin filmini izliyoruz. Ama bu sefer zihinde hoş olmayan bir düşünce belirdiğinde, zihnimizin düğmesini tümden kapatıyoruz. Bu kez radyo istasyonunu veya TV kanalını bir başka programla değiştirmek yerine cihazı tümden kapatıyoruz. Düğmesini kapatın. Prizden de çekin. Şalteri indirin.

Düşünceyi bir elektrik akımı olarak düşünün. Elektrik devresini kesiyoruz.Bakalım ne kadar başarılı olabiliyoruz.

ZİHNE OLUMLAMA VE ŞEFKAT YOLLAMA :

Şefkat Meditasyonun kalbidir. Çünkü onsuz Meditasyon, kendimizi haksız veya yetersiz hissetmenin, veya bir sonuca çabuk erişme çabasının yarattığı endişenin bir başka yolu durumuna gelebilir.

Şefkat'i Acımak'tan ayırmak gerek : Acıma : Kişinin kendi için endişelenmesi ile ilgilidir. Şefkat kavramının içinde ise hepimiz için olabilecek bir durumu kabullenme vardır.

Zihninizi kapattıktan sonra onu en yakın dostunuz ve sizin hayrınıza iş yapan en büyük dostunuz gibi görün. Ona şefkat duyguları hatta sözcükleri yollarsanız daha olumlu neticeler alacaksınız.

Gelecek hafta Duygu Yönetimi konusunda konuşacağız.

Duyguları yönetmek düşünceleri yönetmekten daha zor!

Ama eğer düşünceleri yönetemezsek duygularımızı hiç yönetemeyiz.

Neden yorum yapmamalıyız ? Çünkü isteklerimiz, beklentilerimiz hep varsayımlar üzerine. Kesin hiçbir şey bilmiyoruz. Bildiğimizi sandığımız herşey bir varsayım.

Ayrıca gözlemlemesini de pek bilmiyoruz. Bir olayı gözlüyoruz ama daha sonra onun hakkında yorum yapıyoruz.

İletişim kurarken de ayni şey geçerli. İlişki kurarken, dinlerken, mesaj alırken tabiri caizse kafamızın arkasında sürekli minik bir kuş ötüyor. " O şöyle, bu böyle diye.. o zaman işler karışıyor. Yalın, basit, sade bir mesajı karmaşık, çetrefilli, işin içinden çıkılmaz hale dönüştürüyoruz. Gayet net bir düşünceyi sorun haline getiren yine biz oluyoruz.Bundan kaçının.

Yorumda bulunmaz, önceden yargılamaz ve zihnimize gelen düşünce ve duygularımızı nötr bir şekilde ele alırsak davranışlarımız da sorun yaratmayacaklardır.

Haftaya görüşmek üzere, hoşçakalın.

 
Toplam blog
: 103
: 2248
Kayıt tarihi
: 26.07.06
 
 

 Hacettepe Üniversitesi'nde Psikoloji okudu. İ.Ü. Gazetecilik mezunudur. Öğrencilik yıllarında İn..