- Kategori
- Siyaset
Duy da inanma!

themisis
Bazı şeyleri çok farklı bilirdik. Mesela elmalar ile armutlar aynı kesede terazinin kefesine konup da tartılmazdı. Bunu öğrendik. Siyasette de böyleydi. Hukuk ile hukuksuzluk bir araya gelmezdi. Adalet ile adaletsizlik, demokrasi ile diktatörlük, laiklik ile dincilik… Hep böyle öğrendik. Ama meğer değilmiş.
Birkaç gündür yine ortalıkta bir ses kaydı var. Unkapanı yine dert yanmakta. Malum, eskiden kasetler ve plaklar Unkapanı’ndan filmler de Yaşilçam’dan çıkardı. Şimdi ise durum çok değişti. Yargıtay üyelerinden Hamdi Yaver Aktan’a ait olduğu söylenen ve henüz üzerine itiraz edilmeyen ses kaydı yukarıdaki başlığı attırdı. Bir yargı üyesi BDP ve Öcalan ile ortak bir projenin içinde olmayı dillendirmekte ses kaydında. Bu nasıl olur?
Soru ilk önce HSYK üyelerinden Ali Suat Ertosun’a soruldu. Ama “hayır” kampanyasına o kadar dalmış olmalı ki “bu anayasa işsizliğe çözüm olacak mı” sözlerinde fırsat bulup da soruya cevap veremedi. İlginç olan verilen diğer cevaplar da şekil üzerine konuşmalar. Yani “bu dinlemeler ile bütün ülke vatandaşlarımız dinlendiği ortada”. İçeriğe gelince; kim konuştu, ne dedi, söyledikleri suç unsuru mu? Hayır, içeriğe dair tek kelime yok. Peki, size ait değil miydi 28 Şubat sürecini hazırlarken televizyonlarınızda görüntüleri ve ses kayıtlarını saatlerce yayınlayıp, Müslümanları yobaz etiketiyle ifşa etmeye çalışan zihniyet?
Bir Yargıtay üyesi, BDP ile CHP’nin işbirliğinden bahsediyor. Hadi diyelim bu olur. Ne de olsa kendi ifadelerine göre ikisi de sol zihniyette. Yine malum ses kaydında Yusuf Uluç’un ifadesiyle “BDP sosyal demokrat, yani Kürtlerin yobaz kesimini temsil etmiyor” diyor. İş bununla bitse elmalar ile armutlar karışmayacak. Zaten BDP’nin marksist eğilimli olduğu herkesçe malum. Fakat ilginç olan Öcalan ile ilgili söylediklerinde. Demokratik bir ülkede halkın özgür iradesiyle iş başına gelmiş bir hükümeti ellerine geçen ilk fırsatta teröristlerle işbirliğiyle durdurmak istiyorlar. H.Y. Aktan, “Abdullah Özalan’a çok ihtiyaç var şimdi” diyebiliyorsa hukukun üstünlüğü çürümüş bir meyveden başka bir şey olamaz bu ülkede. Yargı ile terörizm yan yana gelir mi sorusunun cevabını bu ülkenin koltuk yüreklileri vermiştir. Bu da sanırım dünya tarihine en utanç verici devlet zihniyeti olarak geçecektir.
Bu konuşmaları duymak insanı nasıl da korkutuyor! Zira bugün bu şartlar altında kendi diktatörlüklerini ve iktidarlıklarını korumak adına teröristlerle iş birliğine gidenler acaba dün o mevkilerini bu denli sağlamlaştırmak için hangi kirli senaryoları uygulamışlardır? Terörü ve antidemokratik yapıyı tüketmek için kurşunları Kandil dağına, özgürlükleri de parlamentodan kamusal alana yöneltenlere bir tavsiyemiz olsun. Boşuna enerji kaybetmişiz yıllarca. Yargıyı ve çevresini düzeltin o zaman bu ülke tam demokrasiye geçmiş olur. Yargıyı düzeltin PKK da tükenir. Yargıyı düzeltin “bu anayasa işsizliği çözecek mi” diye soran yargı mensuplarına inat işsizliği de düzeltirsiniz. Yargıyı düzeltin Malatya’nın kaysısını da düzeltirsiniz… Bu liste uzar gider böyle.
Birkaç gündür yine ortalıkta bir ses kaydı var. Unkapanı yine dert yanmakta. Malum, eskiden kasetler ve plaklar Unkapanı’ndan filmler de Yaşilçam’dan çıkardı. Şimdi ise durum çok değişti. Yargıtay üyelerinden Hamdi Yaver Aktan’a ait olduğu söylenen ve henüz üzerine itiraz edilmeyen ses kaydı yukarıdaki başlığı attırdı. Bir yargı üyesi BDP ve Öcalan ile ortak bir projenin içinde olmayı dillendirmekte ses kaydında. Bu nasıl olur?
Soru ilk önce HSYK üyelerinden Ali Suat Ertosun’a soruldu. Ama “hayır” kampanyasına o kadar dalmış olmalı ki “bu anayasa işsizliğe çözüm olacak mı” sözlerinde fırsat bulup da soruya cevap veremedi. İlginç olan verilen diğer cevaplar da şekil üzerine konuşmalar. Yani “bu dinlemeler ile bütün ülke vatandaşlarımız dinlendiği ortada”. İçeriğe gelince; kim konuştu, ne dedi, söyledikleri suç unsuru mu? Hayır, içeriğe dair tek kelime yok. Peki, size ait değil miydi 28 Şubat sürecini hazırlarken televizyonlarınızda görüntüleri ve ses kayıtlarını saatlerce yayınlayıp, Müslümanları yobaz etiketiyle ifşa etmeye çalışan zihniyet?
Bir Yargıtay üyesi, BDP ile CHP’nin işbirliğinden bahsediyor. Hadi diyelim bu olur. Ne de olsa kendi ifadelerine göre ikisi de sol zihniyette. Yine malum ses kaydında Yusuf Uluç’un ifadesiyle “BDP sosyal demokrat, yani Kürtlerin yobaz kesimini temsil etmiyor” diyor. İş bununla bitse elmalar ile armutlar karışmayacak. Zaten BDP’nin marksist eğilimli olduğu herkesçe malum. Fakat ilginç olan Öcalan ile ilgili söylediklerinde. Demokratik bir ülkede halkın özgür iradesiyle iş başına gelmiş bir hükümeti ellerine geçen ilk fırsatta teröristlerle işbirliğiyle durdurmak istiyorlar. H.Y. Aktan, “Abdullah Özalan’a çok ihtiyaç var şimdi” diyebiliyorsa hukukun üstünlüğü çürümüş bir meyveden başka bir şey olamaz bu ülkede. Yargı ile terörizm yan yana gelir mi sorusunun cevabını bu ülkenin koltuk yüreklileri vermiştir. Bu da sanırım dünya tarihine en utanç verici devlet zihniyeti olarak geçecektir.
Bu konuşmaları duymak insanı nasıl da korkutuyor! Zira bugün bu şartlar altında kendi diktatörlüklerini ve iktidarlıklarını korumak adına teröristlerle iş birliğine gidenler acaba dün o mevkilerini bu denli sağlamlaştırmak için hangi kirli senaryoları uygulamışlardır? Terörü ve antidemokratik yapıyı tüketmek için kurşunları Kandil dağına, özgürlükleri de parlamentodan kamusal alana yöneltenlere bir tavsiyemiz olsun. Boşuna enerji kaybetmişiz yıllarca. Yargıyı ve çevresini düzeltin o zaman bu ülke tam demokrasiye geçmiş olur. Yargıyı düzeltin PKK da tükenir. Yargıyı düzeltin “bu anayasa işsizliği çözecek mi” diye soran yargı mensuplarına inat işsizliği de düzeltirsiniz. Yargıyı düzeltin Malatya’nın kaysısını da düzeltirsiniz… Bu liste uzar gider böyle.