Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Ağustos '08

 
Kategori
Güncel
 

Duyamadım "kardeş" mi demiştiniz?

Duyamadım "kardeş" mi demiştiniz?
 

www.milliyet.com.tr'den alınmıştır


Hani bir masal vardır bu ülkede yıllardır anlatılıp duran… Anlatınca hepiniz anlayacaksınız, sizlere yıllardan bu yana gerçek gibi gelen, öyle algılayarak gerçekmiş gibi yaşadığınız bir olgunun aslında bir hayal olduğunu… Aslında hayal demek de yanlış, tamamıyla bir kâbus olduğunu… Uyanın ey millet, gerçeklerle karşılaşma zamanı! Uyanın ey millet, kendi kaderinize bağlanma zamanı!

Suudi Arabistan’da yayımlanan Okaz gazetesinde yer alan bir habere göre, “<ı>şehirde bulunan mağazalara baskın yapan Ticaret Bakanlığı görevlileri, etik, gelenek ve İslami değerlere aykırı olduğu gerekçesiyle tişört ve bluzların satışlarını yasaklayarak bu ürünleri toplatmış”. Neymiş efendim, biz BOP’nde eş başkan olacakmışız ve Osmanlı’yı yeniden canlandırma görevimizi de yerine getirecekmişiz, bu fırsattan yararlanarak… Hayal dünyasında yaşayıp duruyorsunuz yıllardır… İnsanların beyinlerini mi değiştireceksiniz? Siz ülkenizdeki her bir bireye müdahale edebiliyor musunuz da, demokrasinin “d”si dahi söz konusu olmayan ülkelerin yöneticileriyle kurduğunuz ve hep bizden veren ilişkilerinizle oradaki insanları aydınlatma gibi bir safsata için hem kendinizi hem de bu ülkeyi maceraya sürükleyeceksiniz? Güldürmeyin adamı Allah aşkına! Komik olmayın da aynı zamanda…

Siz güvenmeyin ABD’ne… ABD, “Avrupa’ya demokrasiyi ben getirdim” hayalleri görür yıllardır. Kendisinin de Avrupa’da yaşanan aydınlanmadan, ulemaya sorma alışkanlığını terk etme gibi bir dönüşümden etkilendiğini unutarak. ABD’nin asıl amacının, petrol ve yeni pazarlar olduğunu, bunun için Pazar olacak ülkenin yaşam şeklinin önemli olmadığını, asıl amacının kasasına girecek para olduğunu ne zaman anlayacaksınız? Böylesi bir durumda kurulacak birliğin, dünyanın gidişatına müdahale etmek bir yana, kukla haline dönüşeceğimizi ne zaman kavrayacaksınız? Bireyin ruhunun üzerindeki baskılar kalkmadan, bilimsel üretim yapamayacağınızı, bunun sonucunda da, doğal kaynakları olmayan bizlerin üretmeden, tüketen ve sadece pazar olan yapılar olacağımızı ne zaman o kafalarınıza sokacaksınız? Bu durumda parası olan Suudilerin arkanızı dayadığınız ABD’nin yanında sizden daha değerli olacağını ne zaman algılayıp, kabul edeceksiniz? Demokrasi dediğiniz, aydınlanma dediğiniz bugünden yarına olur mu hiç? Bunun için harcanan çabaları, dökülen kanları ne çabuk unutuyorsunuz? Yaklaşık 200 yıldır bu çabayı harcayan bizlerin dahi her gün, insanın din ve kutsallarla uyutulduğuna dair yeni bir haberle içimizin irkildiği bir ortamda, kardeşimiz! olan Arapların bugünden yarına aydınlanmasını beklemek saflık değil de nedir sizce? Hz. Muhammed dahi bunu başaramamışken, onun ölümünden sonra Arap âlemi yavaş yavaş eski alışkanlıklarına dönerek, İslamiyet’in yanına, kendi kültürüne uygun yeni bir din yaratmış iken ve bunu da İslamiyet diye tüm dünyaya inandırmayı yüzlere yıl başarmış iken, Peygamber olmayan sizler mi yapacaksınız bunu? Siz kimsiniz? Allah’ın peygamberlerine dahi vermediği gücü, kendisinde gören zavallılar mısınız yoksa?

Bırakın bu kardeşlik masallarını bence… İşinize gücünüze bakın… Sürekli aşağılandığınız ve insani hiçbir kavramı gündelik hayata geçirememiş ve diktatörler ya da kendisini İslamiyet’in temsilcisi olarak gören zavallı krallarca yönetilen ülkelerle kardeş olmanın sizin ve bu ülkenin de değerini düşürdüğünü görün artık. Aydınlanma ışığının bir zerresi dahi girmemiş olan Ortadoğu topraklarında hâkimiyet kurabilmenin tek şartının, onlara tamamen benzemek olacağını artık kabul edin. ABD’nin tuzu kuru tabi ki çünkü onların ilişkisi sadece ekonomik… Bizler ise yıllardır bize anlatılan kardeşlik masallarıyla büyütüldük ve o nedenden, sürekli patinaj atıyoruz…

Böylesi bir durumun ise, bizleri karanlıklara iteceğini, gördüğümüzden geri koyacağını ve zavallılaştıracağını kabul edin artık… Unutmayın ki sular tersine akmaz… Gelin yol yakınken akıllanın…

 
Toplam blog
: 128
: 898
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

Kimim? Nereden gelir, nereye giderim?29 Kasım 1970 tarihinde Türkiye'nin Doğu-Batı geçiş yolunun en ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara