Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük mutlu:))

Bu ne güzel bir hava böyle.
Rakımın içine kuş cıvıltıları girmiş gecenin sessizliğinde.
Cilveler, şakımalar gündüze sığmamış, devam etmekte...
Sessiz ılık, insandan uzak bir baş başalık yaşıyorum bahçede...
Özlemişim ilkbahar'ı yaz'ı.
Alışıp da ayrıldığım sevgili gibi.
Sevmiyor değilim sonbahar'ı kış'ı ama, özlediğim de söylenemez ilkbahar, yaz gibi...
Çiçeklerin kokusu, çimenlerin kokusuna karışmış.
Toprağın kokusunu da hissediyorum, henüz nemli...

Çok güzel bir akşam dı, çok güzel... Kolayca mutlu olurum böyle akşamlarda. Unuturum günün bütün aksiliklerini, insanların negatifliklerini ve anlaşılması güç davranışlarını. Sanki yeniden doğarım ve ertesi gün yeniden başlarım hayata...

Merhaba e-günlüğüm, Aaaah ah! Ne geceydi dün gece... Huzura kavuştum bir kaç rakı kadehinde ve gecenin getirdikleri ile... Bilim adamları araştırıp dursunlar "mutluluk" formüllerini. Benim ki içimde. Çıkarıveriyorum sık sık dışarı, yeniliyor kendini mutsuzlaşmadan. Yaniliyor beni her günün ardından. Daha ne isterim hayattan... (kafiyeli oldu)

Mail ile seçim yorumları geliyor. Bir tanesi çok güzel: Fosforun zeka gelişimine katkısını sahil şeridimizde verilen oylara bakarak görebiliyoruz... Türkiye balık yesin!!!
Bu yorumun ardından ilginç bir araştırma konusu buldum: İzmir'de 250 hamile kadın üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, gebelerin yüzde 41'i haftada bir kez, yüzde 20'si bazen balık tüketiyor, yüzde 4'ü ise hiç balık yemiyor. Araştırma yapmaya gerek yok ki. Gördük... Balık yemeyen kadınların çocukları ileride kesin AKP'ye oy verecekler...

Sabah Linda'nın enerjisi yerinde idi. Dedim ki; "bununda günü gününe uymuyor, dün nasıl dı bu gün nasıl?" Meğer çok sıkışmış, bir an önce tuvaletini yapmak için ok gibi fırlamış bahçeye... Sonra rahatladı ve iş yerinin yolunu tuttuk. Çok sıkı tutmuşuz bırakmak zor oldu. (hahaha) Neyse iş yerine geldik ve güne başladık. Kuşa, kurda, çiçeklere, böceklere, ağaçlara, bulutlara, güneş'e, selam ettik. (insanlara, binalara selam yok.) Kendiliğinden bir tebessüm kondu yüzüme ve işe koyuldum. Öğle yemeğimi yine geç yedim. (dert ettiğimden değil e-laf (elektronik laf'ın kısaltılmışı) olsun diye yazıyorum)

Değerli e-günlüğüm; valide'yi yazmayı unuttuk. Uzun zamandır yazmıyorum. Tabi iyi olunca yazmaya gerek yok sanıyorum. İyi iyi. Bana bağırmaya başladı, sigara bile içiyor. Akçakoca'da kalmak istedi ama ablam yalnız bırakmak istemediği için kendi yanına aldı. Ablam da kalıyor. Gün aşırı gidiyor su bırakıyorum ve o'nu görüyorum. Gitmediğim günler de telefonla arıyor, halini hatırını soruyorum. (Su istemese uğrayacağım yok.) Bu aralar biraz beli ağrıyor muş, kuşak takıyor. Ne var ki? Bazan benim bile ağrıyor.

Şimdi de dünya liderleri krize çare bulmak için toplanıyor. Su için toplandılar ama çare çıkmadı, sadece bol bol su tükettiler. Bu sefer de fakir fukaranın hakkı ile bir sürü para harcayıp krize çare arayacaklar. Allah akıl fikir versin bunlara. Üstelik Başbakanımız da katılıyor. Ya topalntı sırasında kalkıp "one minute" diye bağırırsa? Rezil oluruz vallahi...

Kesinlikle sosyal yaşantıları sıfır bunların. Sürekli yalnızlık çekiyorlar. Bu yüzden saçma saçma konular bulup toplantılar düzenleyip duruyorlar. Böylece bir araya gelip görüşmüş oluyorlar... Başka türlü kimse ile görüşemiyorlar... Gazino, bar gibi yerlere de gitmiyordur bunlar. Kriz falan takmayın kafanıza arkadaşlar. Çıkıp dolaşın biraz, sahilde yürüyüş yapın, hepsi geçer.... Zaten siz krize çare ararken, kriz bitecek...
Yakında ben de uluslararası bir toplantı yapacağım. "Dünya halklarının liderlerinden kurtulma ve kurtarılma" toplantısı. Toplantıya kod adı bile buldum. "Ğ 20"

Şimdi, iş yerinde alt kat toplantısından geliyorum. Akşam yemeğimi sabote edilmeden yedim. Tatlıda var dı, onuda yedim. Linda'da yedi. Bu gün nedense Yollar diğer günlere nazaran çok sakin. İnsanın "keşke sürekli ekonomik kriz olsun" diyesi geliyor. Neyse bu konulara fazla girmeyelim ki mutluluğumuz baki kalsın bu kubbe de. Yarın yazışmak üzere e-günlüğüm. Hoşçakal

Biliyor musun: Kuzey carolina'da oral seks, doğaya karşı işlenmiş bir suç sayıldığından yasak mış...

Çirkin söz: "Bana göre en çok korkulacak şey kadınlardır..." Said Bin Müseyyeb
Güzel söz: "Dünya'da okuduğum en güzel kitap nedir? Diye sordular, "Annem" adlı kitap dedim..." A. Lincoln

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..