E-günlük negatif elektrik yüklü...

Neler oluyor? Lübnan'a benzedik aniden...

Her gün bir başka olay, her gün bir başka kargaşa. Bu ülke kimlerin eline geçti de böyle olaylar oluyor? Bir oyunlar oynanıyor, bir hesaplar yapılıyor ama biz bilemeyiz. Biz sadece yazılan ve öne çıkarılan, bilmemizi istedikleri şeyleri biliyoruz. Hesaplar ve gerçekler bambaşka. İşte bunu biliyoruz...

Merhaba e-günlüğüm. Cumartesi akşamı çok güzel yağmur yağdı ve o bayıldığım koku yayıldı etrafa. Toprağın, çimenin, yaprakların kokusu.... Böyle bir yaz akşamında her türlü olumsuzluklardan uzaklaşıp kendini dinlemek istiyor insan. Ne mümkün?

Yağmuru seyrettim uzun süre. Sadece seyretmekle de kalmadım, dolaştım bir süre altında. Daha önce de yapmıştım, yine yağarsa yine yapacağım. Çok hoşuma gidiyor.

Pazar günü facebook da bulduğum eski arkadaşımla buluştum. Cadde' ye kahvaltıya gittik. Bendeniz sabah kalkar kalkmaz kahvaltı yaptığım için sadece çay içmekle yetindim. Uzun uzun sohbet ettik. Kolay mı çok seneler olmuş adamakıllı görüşmeyeli. Çocukluğumuza gidip geldik, anıları tazeledik, zaman oldu güldük, zaman oldu hüzünlendik. Çok güzel bir gün dü. Arkadaşım da motor sevdalısı olmuş görüşmeyeli. Hayırlısı olsun, bir de dövme yaptır bari.

Güzel yağmur yağdı bu gün de. Kimse yok ortalıkta, sokaklar bomboş. Sanki terkedilmiş bir şehir havası esiyor bizim buralarda. Sakin geçiyor iş, hayat, ilişkiler, sevgiler, aşklar... Yaşam mola mı verdi yoksa?

Araba ve motorun taşıt vergilerini yatırdım. Önümüzde ki hafta da muayenelerini yaptırdım mı rahat nefes alırım artık.

Şimdi anladım; herkes, arabalarının vergilerini, kredi kart borçlarını, ev, taşıt, ihtiyaç kredisi vadelerini ödüyor, onun için piyasa durgun.

Ne kadar zekiyim değil mi e-günlük...

Boss'un ayağı yaralandı dün akşam. Oyun oynamak yok bu akşam. Hafif bir çizik oldu patisinin kenarın da. Kıyamam ben ona. Pansuman yaptım hemen, bu akşam da yapacağım. Anlıyor ne yaptığımı, elimi yalıyor, teşekkür ediyor. Hiç dokunmuyor pansuman yaptığım yere, çok akıllı benim bir tanem çooook.
Negatif enerji yüklüyüm sabahtan beri. Atmaya çalışıyorum atamıyorum. Olaylara fazla takıyorum kafamı, takmıyor gibi görünsem de... Toprakta yürüme vaktim gelmiş yine. Yarın daha iyi olacağım, sana söz veriyorum e-günlüğüm.
Bu gece ıslak toprak iyileştirecek beni, atacak vücudumdan bütün negatif enerjileri. Kendime geleceğim yine, pozitif enerji yayacağım bütün dünya ya ve evrene... (çok mu salladım ne)

Bu gün de sabahın aksine, akşam hareketlilik oldu. O yüzdendir seni evine yollamakta geciktirmem.

Her şeye rağmen yazışmalı sohbet güzeldi.
Ben gidiyorum sevgili e-günlüğüm.
Gördüğün gibi soğuk ve karmaşığım.
Yarın yazışmak üzere. Hoşçakal.

Biliyor musun? Dağlarda kırk km ye varan dünyamızın kabuğu, elma ile karşılaştırıldığında onun kadarmış...
Güzel söz: "Deha, insanın kendi ateşini yakmasıdır..." J. Foster