Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükte yaşam paketi.

Ev de musluk bozulur ve tesisatçıyı çağırırsın. Tesisatçı gelir ve yanın da bir çanta getirir. Bu çanta da su tesisatını onarırken karşısına çıkabilecek her türlü soruna karşı malzemeler bulunmaktadır. Boruyu açmak için anahtar, tutmak için pense, conta, teflon bant, kerpeten, tornavida çeşitleri vs. vs. vs.

Amerikan eğitim sistemini bilirsin günlüğüm. Tamamen ticaridir ve insan için gerekli eğitim ikinci, hatta üçüncü plandadır. Okuyanlar da paranın ön planda olduğu ve bilgi ile çalışma hayatını özdeşleştirmeleri konusun da şartlandırılır. Bir dal da, konuda uzman olmaları sıkça vurgulanır. Daha sonra öğrenim süreci bitip hayata atılanlar, sudan çıkmış balığa döner ve her şeyi yeniden öğrenmek zorun da kalırlar.

Merhaba sevgili e-günlüğüm;
Japon eğitim sistemin de ise ilk okuldan başlayan tesisatçı ve çantası öğretimi vardır. Tesisatçı sensin ve çanta da "yaşam çantası" Gerçek hayatın varolduğu, başımıza eğitim sürecinde öğrendiklerimiz dışında her şeyin gelebileceği varsayılarak, çocuklara "yaşam çantalarını" oluşturmaları öğretilir... Bu çantanın için de saygı, sevgi, insan ilişkileri ile ilgili bilgiler, ilk yardım ve doğa bilgileri, hoşgörü, prensipler, kurallar, okul ve şehir yaşamı, aile içi davranışlar oluşturulup koymaları istenir. Daha sonraları çocuk büyüdükçe, yaşı ilerledikçe bu yaşam çantasının içinde ki malzemeler sürekli artar. İçine; tüm bilgilerimizden gerekli olanlar, okuduklarımızdan ve gördüklerimizden parçalar, deneyimlerimiz, aşk, evlilik, seks, çocuk bakımı, çivi çakma, alet kullanma, araba kullanma, dövüş, tartışma, yüzme, yürüme, acil ilk yardım bilgisi, yemek yapma, çamaşır, bulaşık yıkama, hayvan besleme, tıp, ekonomi, felsefe, dünya görüşü gibi, burada sayfalara sığmayacak kadar, milyonlarca yaşamsal bilgi eklenir. Biz de bu bilgileri yeri ve zamanı geldiğin de çıkararak yaşamı kolay ve huzurlu bir hale getiririz veya getirmeye çabalarız. Bu bilgilerden bir veya bir kaçı eksik olduğun da ve önümüze o konu ile ilgili bir olay çıktığında bocalar, sorun yaşarız. (çok kişi yaşamadığını sanabilir)

Bunları otuz sene önce öğrendiğim de o gün yaşam paketimi oluşturmaya başladım. Her şeyi ama yaşam için gerekli olan her şeyi bilmeliydim. Dünya görüşüm olmalı, insan ilişkileri, ticaret, çalışma, sağlık, ekonomi, felsefe, tıp ve bir çok konuda donanımlı olmalıydım. Ancak bir şartla: Mutlaka ve mutlaka gerektiği yerde kullanmalıydım. Niyetimi ve duygularımı kontrol altına almalıydım. Yani; saygıyı bileceksin ama herkese göstermeyeceksin, sevgiyi, hoşgörüyü, bileceksin ama yeri geldiğin de kullanacaksın.

Kadından anlayacak, çocuklar hakkında bilgin olacak, iyi sevişmeyi bilecek ama yeri gelince çantadan alıp kullanacaksın... İlk ve acil yardımı bileceksin ama bu sefer de her gerektiğin de kullanacaksın. Senin "yaşam çantan" kimsenin pek işine yaramaz, bir başkasının "yaşam çantası da" benim işime pek yaramaz... Kimse boşuna çantamı karıştırıp durmasın...
Evet sevgili e-günlüğüm; Dün gece yaşam çantamdan bazı aletleri alıp, işten sonra yan binada ki kedi yavrularını besledim, köpeklerimi gezdirdim, yürüyüş yaptım, televizyon izledim (ntv) ve bahçeye çıkıp rakımı içtim. Hava çok güzel esiyor du ve ben de derin nefes alarak oksijen ihtiyacımı gidermeye çalıştım. (hava da oksijenden başka her şey var)

Bu gün ise, sabah Elmar (yanımda çalışmaya başlayan genç balet) küçük bir kedi ile evin kapısına geldi. Yeni kahvaltımı yapmıştım ve çıkıyordum. Boss'u gezdirdim ve ihtiyaçlarını giderdikten sonra yavru kedi'ye baktım. Bir araba çarpmış ve çok kötü durumda idi. Veteriner hiç bir şey yapamıyacağını söyledi ve dükkana getirdik. Sesi çıkmıyor ama acı ile kıvrandığını içim de hissediyordum. Bir saat falan yaşadı...

Değerli e-günlüğüm; Kurumsal aboneleri de dağıttım ve en son ortadoğu ve balkanları en iyi uzman pedagoglarından biri olan Serpil Sökmen'in Ana Okulu PIRILTI'nın suyunu vermeye gittim. o da ne!!! içeri de üç beş çocuk ve sular hiç tüketilmemiş... Kızdım tabi. Herkese bağırıp çağırdım, "çabuk bitirin şu suları" dedim ve tam çıkıyordum, Serpil hanımın eşi (Erken abimiz) beni çağırdı. Dövecek sandım ama birşey yapmadı, çok eski arkadaşlarım canlarım la sohbet ettik. Okulda ki sessizliğin sebebi insanların tatil de oluşu konusunu irdeledik ama fazla konuşamadık, malum bu aralar konuşanı içeri atıyorlar... Oradan çıkıp Serpil'in evine gittim ve eksilen sularını tamamladım. (hem eve hem okula benden su alırlar) Köpeği doğurmuştu (daha önce yazmıştım) yavrulardan bir doğuştan sakat ve kimse almak istemiyormuş. Benim köpeklerim olmasa ben alırdım. Umarım iyi biri sahiplenir.

E-günlüğüm cüğüm; Boss için bu gün dört adet tenis topu aldım (evdekileri parçalamıştı).
Bu hafta tatile gidenler şanslarına küssünler. Her ürüne bir adet küçük meyve suyu dağıtacağım. Ben onlara boşverin tatili falan demiştim ama dinlemediler ve gittiler. Meyve suyunu kaybettiler.
Değerli e-günlüğüm; sana iyi günler diliyorum. Hoşçakal.

Biliyor musun? Erkekler, kadınlara göre on kat daha fazla renk körü oluyorlarmış... (doğru:)
Güzel söz: "Tek ihtiyacım olanın karar vermek olduğunu öğrendiğim de, onu oylamaya sunmadım. Sadece karar verdim... Ronald REAGAN (biz herkese sorup onay almadan yapamayız başkanım...)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..